güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR - 4

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Muhallefatlarda rastlanılan çok sayıdaki gemi veya hisseleri kaydı, âyanlığın etrafında dönen denizcilik faaliyetlerinin onların ölümüyle birlikte kesintiye uğradığına işaret etmektedir. Âyanların denizcilik faaliyetleri açısından etkili oldukları bir diğer merkezin Ünye olduğu görülmektedir. Ünye âyanından Canikli Genç Mustafa Ağa ile ilgili yapılan bir çalışmada âyanın denizcilik faaliyetleri takip edilebilmektedir. Muhallefat kaydında çıkanlar arasında çeşit ve işletenine ait bilgilerin de bulunduğu gemiler vardı ve hayli önemli yekun tutuyordu. Genç Mustafa Ağa’nın üzerinde ikisi üç direkli olmak üzere yedi gemisi (türleri belirtilmeyen diğer gemilerin daha küçük –kancabaş- olduğu anlaşılıyor) ve bir sandal kaydı vardı. İstanbul ve Anapa’da bulunan (ya da işleyen) üç direkli iki geminin dörtte üç hissesi Mustafa Ağa’ya aitti. Türü belirtilmeyen diğer gemilerden üçünün yarı hissesi diğer ikisinin ise dörtte bir hissesi ağaya aitti. (Bu hisselerin ortakları belirtilmemiş ise de genelde rastlandığı ölçüde kaptanlarının da dahil olduğu bir ortaklık ağı olduğu düşünülmektedir.) Gemilerinin tamamının süvarileri/kaptanları gayrimüslim zımmi idiler. Listedeki gemilerin, fiyatlandırılması için İstanbul’a gönderilmesine karar verilmiştir. Bütün bu kayıtlara dayanarak, Genç Ağa’nın geniş bir coğrafyada gayrimüslim Rum denizcilerle kurduğu ortaklıklar yoluyla ticarî faaliyetlerde bulunduğunu söyleyebiliriz33. Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinde denizcilik faaliyetlerinin önemli bir noktasında olan âyan ailelerinden birisinin de Haznedarzadeler olduğu görülmektedir. Haznedarzâdelere ait muhallefat kayıtlarındaki gemiler ailenin ticarî faaliyetlerini göstermektedir. Memiş Paşa ve Abdullah Paşa’nın muhallefat kayıtlarında gemi kaydı olmamasına rağmen Haznedarzâde Süleyman ve Osman Paşa’nın kayıtlarında bilgiler vardır. Haznedarzâde Süleyman Paşa’nın “bazı kesan zimmetlerinde ve salyaneden zikr-i âti kazalardan olan bakayası” başlığı altında gemilerle ilgili bazı kayıtlara tekrar rastlanmaktadır. Haznedarzâde Süleyman Paşa’nın gemilerinin tamamına yakını kancabaştır. Sadece bir tanesi küçük şehtiyedir. Bir tane de çayır filikası vardır. Süleyman Paşa, sekiz kancabaş, bir şehtiye ve bir de çayır filikası olmak üzere toplam 10 tekneye sahiptir. Yalnız bunlardan ‘‘köhne olup istimale salih olmayan’’ üç kancabaş, takımları çıkarılarak Ünye’de çürümeye terkedilmiştir. Tamamına sahip olduğu gemilerine Ünyeli İsmail, Ünyeli Gaffar Ali oğlu Ömer, Perşembeli Kızılbaşoğlu İbrahim, Samsun’da Adil Bayrakdar ve Ayvasıllı Karaibrahimoğlu Hasan reisleri kaptan tayin etmiştir. (Reislerinin tamamının Müslüman olması dikkati çekmektedir). Kayıtlardan Süleyman Paşa’nın ticarî bağlantıları hakkında da ipuçları elde edilebilmektedir. Paşa’nın ölümünden sonra hazırlanan muhallefatta iki direkli şehtiyyesi ‘‘asitanede garb kapısında’’ ele geçirilmiştir. Paşa’nın donanmanın ihtiyacı olan kendir ve buğdayın sevki için denizcilik faaliyetlerini yaptığı düşünülebilir. Diğer gemileri ise Ünye, Ayvasıl, Perşembe ve Samsun gibi Karadeniz’in kıyı kazalarında ele geçirilmiştir. Ünye’de denizcilik faaliyetlerinde bulunan Surioğlu Yani, Cırcıroğlu Acı Lefter, Hilalcıoğlu Mustafa ve Çilesizoğlu Ömer Reis’e çeşitli tipte ticarî gemiler inşa etmek üzere toplam 18.867 kuruş borç para vermiştir (Bay 2007:253). Haznedarzade Osman Paşa da gemicilik faaliyetlerinde bulunmuştu ve muhallefatında toplam 8 tane gemi kaydedilmişti. “Trabzonlu İmameci Ali Oğlu Mustafa Kaptan’ın süvar olduğu sefine” ile “Trabzonlu Yako Reis’in süvar olduğu sefine’’de tam hisseye sahiptir. Diğer gemilere ise hisse alarak ortak olmuştu. Osman Paşa’nın denizcilik faaliyetleri Trabzon’da yoğunlaşmıştır. Ünye’de sahip ve ortak olduğu iki gemisi olmasına karşın Trabzon’da beş gemisi ve İstanbul’da bir gemisi ve “Üsküdar vapurunda hissesi” vardır. Devletin taşrada zengin paşaları özellikle İstanbul’da gemiler satın almalarına teşvik ettiği bilinmektedir. Gemilerin toplam değeri 819.641 kuruş gibi mühim bir rakama ulaşmıştır. Bu değer toplam muhallefat içinde önemli bir miktardı. Bütün bu kayıtlardan, paşanın bir çok gemi sahibi olarak Karadeniz kıyısındaki kazalar arasında önemli ticarî ilişkilerde içinde olduğu ortaya çıkmaktadır (Bay, 2007:253).

Tanzimat öncesi Ordu’dan geçen bir İngiliz seyyah olan Hamilton eserinde bölgede dönemin güçlü âyan ailelerinden Haznedarzadelerden gelen Osman Paşa’nın denizcilik faaliyetlerine dair bazı bilgilerini şöyle aktarmıştı; 12 Temmuz Salı günü Ordu’ya gelen Hamilton, (1835) sahil boyunca 12 veya 14 kişilik işkampavye adı verilen hükümete veya ağalara ait teknelerin kıyıda yattığı bilgisini verdikten sonra …13 Temmuzda, 12 saatlik yolda olan Fatsa’ya riskleri azaltmak için dağ/kara yolunu değil deniz yolunu tercih etmişti. Osman Paşa’ya ait bir işkampavyenin kaptanı ile bagaj ve hizmetçileri için 100 kuruşa anlaştığını belirtir… (Hamilton 1842:268).

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.