güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR - 4

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Süleyman Paşa, gittikçe ehemmiyeti artan bu isyanı mahallî kuvvetlerle bastıramıyacağını anlayarak hükümetten yardım talebinde bulundu. Bir firkateyn, bir kurvet, bir şalope ve daha bir kaç küçük gemiden mürekkep bir donanma emrine gönderildiği hâlde. Bolu ve Kastamonu mutasarrıfı Ali Paşa idaresinde asker ve ayrıca bol miktarda cephane yollanmasının da lüzumlu olduğunu bildirdi. Esaslı tertibat alınması lâzım geldiğine kani idi.

Bu sırada eşkıya, gayelerine biran evvel erişmek için Trabzon kapılarına dayanmışlar, 1 Ramazan 1231 (26 Temmuz 1816) de şehre birkaç saatlik yerde bulunan Polatane (Akçaabat) ile Tonya'yı almışlardı. Esasen Memiş Ağa’nın damadı Kalcı-oğlu Osman Bey, Polatane serdarı Mustafa ile Kakavan-oğlu Hüseyin’i çoktan elde etmiş bulunuyordu. Hükümet taraftarı gibi görünen Mısırlı-oglu Ali Aga da gizliden gizliye Memiş Ağa’ya yardım etmekte idi. Nihayet Ramazanın haftasında Trabzon şehrinin dış surları Memiş Ağa’nın kuvvetleri tarafından muhasara olundu. Yumra âyânından Kasap-oğlu İbrahim. Tonya âyânından Hacı Salih-oğlu Ali ve kardeşleri. Abanoz-oglu Süleyman, Tirebolu'lu Kel Ali-oğlu Ali Ağalarda. Tuzcu-oğlu’nun kuvvetleriyle birlikte şehri kuşatmışlardı. Trabzon bu tazyike kısa bir zaman mukavemet ettikten sonra eşkıyanın eline geçti ve hâriçle irtibatı tamamen kesilerek baştan başa yağmaya uğradı. Kaymakam Haşan Ağa maiyeti erkânı ve emrindeki küçük kuvvetle iç kal aya çekilmiş, sekiz on gün kadar süren bir müdafaadan sonra âsîlerin teklifini kabul ederek 24 Ramazan 1231 (18 Ağustos 1816) de iç kal’ayı teslim etmişti.

 

Trabzon'un hâkimi olan Tuzcu-oğlu’nun ilk işi, kaymakam Haşan Ağa’yı bir gemiye bindirip Ünye'ye göndermek oldu. Bilâhire maiyetine, muhtelif vazifeler tevcihine başladı. Trabzon kalasını bilfiil işgal etmiş olan Kalcı-oğlu Osman Bey, buranın muhafazası işini Hacı Salih-oglu Ali’ye devretti. Ali Trabzon muhafızı oldu. Osman Bey'in eniştesi Polatane’ye gönderildi. Kel Ali-oğlu Ali Tirebolu voyvodalığına tâyin edildi. Diğer taraftan Keşab kafası da ele geçirildiği gibi, Darçin-oğullarına da Giresun’u zapt etmeleri için yardım olunuyordu. Velhâsıl Tuzcu-oğlu Memiş Ağa,
Rize ve Trabzon havalisine tam bir hâkimiyet tesisine çalışıyor, hükümet nüfuzunu buralarda hiçe indirmiş bulunuyordu.

Memiş Ağa’nın bu icraatında kendi hesabına hatası, Trabzon kaymakamı Haşan Ağa yı serbest bırakmış olması idi. Çünkü bu zat Ünye’ye çıkar çıkmaz burada ve Ordu'da bulduğu askeri, kendi maiyetine ilhak ederek hemen Giresun üzerine yürüdü ve şehri muhasara ile Darçin-oğulları’nı perişan ederek Giresun’u kurtardı. Biraz sonra yâni 4 Zilhicce 1231 (26 Ekim 1816) de Tirebolu havalisini işgal etti. Bu vekayiin cereyanı sırasında, Babıâli, Mehmed Tahir Efendi’yi iki gemi ile Haşan Ağa’nın yardımına göndermiş (12 Ekim) ve böylece onun muvaffak olmasına
esaslı bir surette yardım eylemişti. Tuzcu-oğlu vaziyetin nâzik bir şekle girdiğini görerek, Trabzon’da kalmış hükümet kuvvetlerinin bakiyesine şiddetli bir darbe
indirdiği gibi bunlara âit malları da yağma ettirmişti. Bu sırada Hasan Ağa donanmanın himayesinde sahilden ilerliyor, Tuzcu-oğlu’nun kuvvetleri de dahile doğru yürüyordu. Hacı Salih-oğlu Gümüşhane’ye, bizzat Tuzcu-oğlu da Şarki-Karahisar üzerine giderek bu kasabanın kafasını zaptetti. Ele geçen birçok karyeler eşkıya arasında taksim edildi. Bayburd voyvodası Paşa-zâde Sadullah Bey, Kalcı-oğlu Osman Bcy’in eniştesi olduğundan Tuzcu-oğullariyle akraba düşüyor ve onlara yardımdan geri kalmıyordu.Mesele. Süleyman Paşa’nın bidayette tahmin ettiği kadar
ehemmiyetsiz değildi. Hısım ve akrabasiyle kol-budak salan Tuzcu-oğulları, nüfuz ve servetleri sayesinde oldukça geniş bir bölgede devletin başına büyük bir gaile çıkarmışlardı. Arazi sarp, yoldan mahrum bulunduğundan, bu havalide askerî harekât da pek kolay olmazdı. Aynı ramanda bu sarp yerlerde Tuzcu-oğullarının sığınacak yerleri şurada, burada casusları, iş başında adamları vardı. Hükümetin her hareketini ve hattâ her tasavvurunu vaktinde haber alıyorlar, ona göre mukabil tedbirlerde bulunuyorlardı. Muvaffakiyetlerinin bir kısmı da bundan mütevellitti.

Bu vaziyet karşısında Babıâli de işin ehemmiyetini ve Çeçen-zâde’nin derme çatma kuvvetleriyle bu isyanı kökünden hâl edemiveceğini idrâk eyledi. İşi bizzat Süleyman Paşa’nın idare etmesini muvafık görüp birkaç gemi şevkinden başka etraftan bir
mikdar asker toplanmasını muvafık gördü. Süleyman Paşa, Amasya sancağı askeriyle mütesellimi İbrahim Ağa nın, Erbaa’dan bin neft, ile voyvodası Hacı Mustafa Ağa’nın, Kemah ve Kuruçay kazalarından bin kişiyle bu kazalar voyvodalarının, bunlardan mâda Niksar, Tokad, Hafik, Yıldızeli, İlikli, Tozaklar, Divriği, Zile ve tevabiindeki kuvvetlerin voyvodalariyle, yine Gümüşhane
kazalarındaki voyvodaların bilumum maiyetleriyle yardıma gelmelerini talep ediyordu. Eşkıya ise. denizden hükümet kuvvetlerine karşı mukavemete imkân göremedikleri için şimdi dahile doğru çekiliyorlardı. Süleyman Paşa, hâlen imdada çağırdığı bu
kuvvetlerle onları kara tarafından da çember içine almak azminde idi. Mezkûr kuvvetlerin geliş tarzına bakılırsa eşkıyanın kuşatılacağı aşikârdı. Bu vaziyet karşısında âsîlerin durumunun birden değiştiği ve zaaf gösterdikleri anlaşılıyor. Zira sâhil kısmını mukavemetsiz bulan Çeçen-zâde’nin, şakilerin Trabzon’u ihmal
etmelerinden bilistifâde, 1816 senesi Kasım’ı sonlarında burayı istirdat eylediğini ve tekrar eski vazifesine başladığını, bir müddet sonrada Süleyman Paşa’nın buraya geldiğini, Tuzcu-oğlu Memiş Ağa’nın ise Rize'ye firar ettiğini görüyoruz.

Tuzcu-zâde Memiş Ağa’nın en kuvvetli yardımcılarından biri olan Hacı Salih-oğlu Ali, Trabzon vâlisi Süleyman Paşa’ya hitaben yazmış olduğu bir mektupta şöyle diyordu:

 

“Veliyy'ün-ni'amım devletlu merhametin efendim hazretleri Hâk-i pây-i hâcet-revay-i merhamet-i veliyy'ün-niamilerine niyaz kullarıdır ki merhametlû efendim velinimet efendimin kullarına olan inâyet ve ihsan ve kerem lâyu ad ve lâyuhsa Lâkin efendim
emr-i hatar eyledim Küfran-ı nimet oldum Bir alay melâin-i müfsidler kulunuzu şaşırttılar Bilemedim efendim estağfirullah hata ettim Bâdelyevm bir kimesnenin sözüne bakmam Hizmet-i Veliyy-’ün-niâmilerine vüs'um miktarı bezli cûd edeyim Kerem buyur inayet buyur merhamet eyle Efendimizin bir vezir-i âli fansın her ne kadar isyan eyledim ise ind-: divitti rinde afv keşide buyurup alim allah... bâd el yevm Efendinizin ne güne emr-i irâde-i veliyy'ünniâmileri buyrulursa bezli cûd edeceğimiz talak-i selâse üzerimize olsun Mübarek aziz başın için kulunuza azad eyle Ruhsat
ferman buyrulursa hâne-i âcizânemize gideyim Emri devletlerinden tışarı hareket etmek haddim olmayın çulunuza bu kere ruhsat inâyetleriniz buyrulmasını şevketlerinden niyaz kulları olduğumu mubârek hâk-ipây-i devletlerine arz-ı hâle cesaret kılındı herhalde lûtf-ı kerem-i merhamet ve inayet-i emr-i ferman
devletlû veliyy’ûn-'niâmım efendimindir.

Bende

Ali El-hac Salih-oğlu kulları”

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.