güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR - 3

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Paşalık payesine erişen vatan bekçilerinden birisi" olan Rahmetli Kuğuoğlu Süleyman paşayı kötülemeye kalkışmasını"ne suretle tefsir edilebileceğini tayin etmekten aciz kaldım ve eski bir muallim olarak acı duydum. Birde 1939 yılında Maarif bakanı olan zata Kaba köyünden rahmetli Salim Hoca efendinin büyük oğlu Vüral’ın yazılı ikazıyla Görele Orta okulunun açılması için kendisine yaptığım yazılı müracaatlarıma cevap vermeye lüzum görmeden kalemi mahsus Müdürü dalaletiyle sırası gelince açılır şekilde cevap vermiş olan zamanın Maarif Vekil hemşehrimiz nihayet 1943 de yani 5 yıl sonra sırasını getirerek bütçeye koydurduğu ortaokulumuzun açılmasını er geç temin etmiş olmasına rağmen Görele Ortaokulu eserinde bu zattan bir kelime ile ve ismini dahi olsun zikretmemesine karşılık zamanın Maarif vekili Şemsettin Sirer için önsözde göklere çıkarır şekilde sarf ettiği kelimelerden Müdürün karakteri bakımından da teessüfe şayan görüldüğünü de açıklamaktan kendimi alamadım. Daha fazla dikkati bir noktaya açıklamayı icap ediyor. Bay Dobada Görele ye Ortaokul Müdürü olarak gelmiştir. Umum vatandaşların çocuklarına açık olan Orta okuldaki öğrencilerin hepsinin Müdürü, atası ve öğretmeni olması lazımdır ve böyle olması gerekirken Maatteessüf bu müdür efendi Kuğu soy adını taşıyan öğrencileri en terbiyelilerden oldukları halde, hasseten ezmek küçük düşürmek için türlü marifetler gösterdiğini, öğrenmek, öğretmenlik, muallimlik ve hocalık ve bil hasa Müdürlük vasfım taşıyan bir kimseye elbette yakışmayacağını belirtirken, bu adamın Kuğu oğullan ailesine karşı duyduğu alerjinin manası da anlaşılamamıştır. Bir kelime ile tarafsız kalması ve vatan evlattan arasında ayrılık ve gayrdık uyandırmaması gereken bu Müdür efendi hareketleri ile zamanın partizanlarına hoş görünmek karakter noksanlığını ortaya koymaktadır.

i.Beyaz üzerine yazılan Sadrazamın bir buyurtusunda doğrudan sadrazam tarafından yazılan emirname) Kuğuzade Süleyman Paşanın memuriyeti emrini getiren mübaşire 100 kuruş harcırah(yol parası) verilmiştir.(Ves. Bşv. M. C.Tasnifi Dah. Dosyası no: 140056 sah.57)

j.7 Sefer 1206 hic. ve 6.11.1791 Mil. De Süleyman Paşa sadrazama yazdığı bir mektupta “Süleyman Paşa Trabzon Sancağı Mutasarrıflığına ve Sohum Muhafızlığına ve başbuğluğuna tayin edilerek 1500 neferle muhafaza için Sohuma gidecek ise de Trabzon varoşlarına geldiği zaman azledilen Trabzon valisi Vezir Abdullah Paşa kaleye kapanarak mukavemet eylediği cihetle Fas muhafazasına biraderi Mehmet bev ve eski Fas Muhafızı diğer kardeşi Rüstem bevi zaman azledilen Trabzon valisi Vezir Abdullah Paşa"kaleye kapanarak mukavemet eylediği cihetle Faş muhafazasına biraderi Mehmet bey ve eski Faş Muhafızı diğer kardeşi Rüstem beyi Beşer yüz askerle gönderileceği ve Trabzon vaziyetinin düzelmesine kadar kendisinin Trabzon da kalacağı ve Abdullah Paşa meselesine dair Ahalinin mahzerleri ve Kadıların ilamları Sadrazam Kahyası beye gönderildiği ve yakında askerle kendi derecesindeki kudret ve etvan (Tavırları) mücerrep (tecrübeli) olan Ömer Beyin gönderileceği bildirilmiştir.

(vs. Bşv.Arş. M. C.ta.Ask. Dos.No: 30596 Say. 58.59,60) ve mektubun fotosu sah.91

k.27 Sefer 1206 Hic. Vve 26.11.1791 de Trabzon Valisi Kuğu zade paşaya yazılan bir fermanda "Anapa kalesine gönderilmek üzere yola çıkarılan ve fakat sonradan Trabzon kalesi cephanesine emanet bırakılan 375 çadır ve mutbah ve sair malzemenin kaleye kapnana ve sonradan katlonunan eski Trabzon Valisi Vezir Abdullah paşa tarafından zarf "edilmiş olduğundan bunun ne kadarı sarf ve ne kadarı baki kaldığı bizzat tahkik eylemesi bildirilmiştir. (Vs. Baş.Arş. M. C.TasJsk. Ds. 27649 sah.61)

l.14 Ramazan 1206 hic. Ve 07 MAYIS 1792 tarihli bir muameleli evrakta Kuğu Zade Süleyman Paşaya ne kadar harçlık ve Atiyye (Bahşiş-ihsan) verildiği Baş muhasebeden buyuruldu ile sorularak baki kalan paranın gönderilmesine dair cereyan eden muameleyi ve o vakit ki Maliye usullerini göstermesi noktasından çok mühim görülmüştür. (Vs.Bş. Ar.M.C.tas.askeri dosya no. 27649 sa.62)

m.Evasıtı Ramazan 1206 hicve Mayıs 1792 mil. İptidalarında Trabzon eyaleti Anapa seraskerliğiyle eski sadrazamlardan Yusuf paşaya tevcih kılınmış ise de bu vezir Seraskerlik vazifesiyle harp sahasında bulunduğundan Trabzon eyaletini zaptı memleket ekadir ve himayet (koruma)-ve hayatı fukaraya muktedir birinin mütesellim nasbi (tayini) lazım gelmekle, SabıkTrabzon eyaleti Mutasarrafı Mirmirandan Kuğu zade Süleyman paşanın mütesellim nasbi Yusuf paşanın İstanbul’daki kapı kethüdası takririyle talep eylemiş ve mütesellim fermanı yazılarak gönderilmiştir. (Vs.Bş.Arş.M.C.Tas.Dah.Do. No: 13257 sa. 73)

AÇIKLAMA 5: (Kamil Kepe’nin) Eski devirlerde senede 2 defa tevcihat (rütbe verme) yapılıyordu. Mesela Trabzon Valisi var iken 2. tevcihatta ya ibka (yerinde bırakılmak) edilir veya değiştirilirdi. Bunun için tevcihat vakti gelince herkesi bir endişe alırdı. Bunun için Evehiri Şevval 1206 hicri tarihine rastlayan 1792 Haziran iptidalarında Trabzon Valisi olan Vezire Trabzon mütesellimi Kuğu zade Süleyman paşayı tebdil etmemesi ve Trabzon eyaletinin asayişini ancak Süleyman paşanın temin edebileceği cihetle, tebdil edilir korkusuyla Trabzonun ileri gelen eşraf ve muteberanı (itibarlıları) ve uleması bir mahzar (mazbata) yaparak Kadıya vermişler ve Kadı da yazdığı bir ilami seri ile Valiye göndermiş ve ipkasını rica eylemiştir. (Vs. Bv.ar.M. C.Tas.Ask. Ds. 12543 sa. 66-69)

AÇIKLAMA 6 : Eşkiyanın mazarratlarının defi ve asayişin temine ancak Süleyman paşanın kadir olabileceğine evvelki vazifesinde tecrübe edilmiş Süleyman paşa için tevcihat dolayısıyla değiştirilmemesi için mazbata hazırlayan ve bunu kadının seri Hamiyle Vali Vezir Yusuf paşaya gönderip ricada bulunan Trabzon eşraf ve muteberanının isim ve sıfatlarının yazılı olduğu mahzarın surekinin Vesikalar bahsinde aynen çıkartılmıştır. Bu suretle bir kısım aileler 200 yıla yakın bir zamanki ceddelerinin isim ve vazifelerini öğrenmiş olacaklardır. Malum ya ecdadı bilmek ve ruhlarına bir fatiha okumak kendisininde ebediyete intikalden sonra hatırlanmasına hak kazanmış olacağına göre Ecdat sevgisi olanlara küçük bir hizmette bulunmuş isem ne mutlu bana, o, Süleyman paşaya Anapaya giderken padişahın atiyesi ve ihsanı olarak verilen 12500 kuruşu istirdat (geri almak) edilmeğe kalkışılmış ve bir kısmı da tahsil edilmiş olduğundan kalan 3.192 kuruşa mukabil bir senet verdiği ve imdadı seferiyenin tahsili için emir verilmesi ricası ile Sadrazama bir mektup yazmıştır. 13 Muharrem 1207 hic. Ve 2*9.1792 tarihli mektubu aynen yazılmıştır. (ves. Bv.Ar. M. C.Tas.Ask. kis. 26274/Say. 70-72)

ö. 12 Safer 1208 Hic.20.09.1793 mil. Tarihinde Trabzon Valisi Vezir Osman paşaya gönderilen bir fermanda Trabzon valisi vezir battalın firan sırasından bir kıta Kırlangıç sefinesi eski Trabzon eyaleti mutasarrıfı Kuğu zade Süleyman paşanın eline geçmiş ve bu gemideki 8 top çıkan İdiktan bir müddet sonra gemi kazaya uğramıştır. Süleyman paşanın elinde kalan 8 tunç topun Süleyman paşadan alınarak serian tersaneye gönderilmesi emredilmiştir. Bu emre nazaran Süleyman paşanın elinde 8 toplu bir de Harp gemisi bulunduğu anlaşılıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.