güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Toplumumuz Neden İbadetlerinde Ayet Hükümleri Yerine Sünnet ve Hadis Hükümlerini Tercih Eder

Yazının Giriş Tarihi: 04.04.2022 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.04.2022 03:11

Nitekim sadaka ibadeti bu nedenle hemen hemen bütün İslam toplumların icraat yönünden en fazla sergiledikleri ibadetlerin başında gelmektedir. Bu yüzden olsa gerektir ki en zengin bireyimizden en fakir bireyimize hatta kendisi ihtiyaçlı durumda olan bireyimize kadar İslam toplumu bireyleri bu ibadeti gerçekleştirmeye elinden geldiğince gayret gösterir. Öyle ki kendisi dilenen bireylerin bazılarının bile başka ihtiyaç sahiplerine sadaka verdiği durumlar söz konusu olmuş olmalıdır ki toplumumuz da sık sık kullanılan bu gibi kimseleri “Mekke de dilenip Medine de dağıtır” tabiri ortaya çıkmış olmalıdır.

Ne var ki bu özellik yani sadaka ibadetine ağırlık vermek durumu Türk ve İslam toplumlarında çalışmak yerine dilenmek yoluyla geçinmeyi adet haline getirmiş toplumda yüksek mevkilere itibar sahibi durumuna gelebilmek için çevresindeki bir nevi dilenci konum ve özelliği gösteren toplum bireylerine para, menfaat ve makam kazandırmaya bağlanmış görünmektedir. Bu nedenledir ki toplumumuzda çok kullanılan “ağalık vermekle olur” tabiri doğurmuş olmalıdır. Bu tür sebeplerle olsa gerek ki oruç yerine fidye ödemeyi hacca bizzat gitmek yerine para verip vekil göndermeyi aynı uygulamayı umre ibadetinde sergilemeyi tercih ederken aslında az zorlandığımızda yerine getireceğimiz oruç tutma hac ve umre ibadetlerini bu yollarla yerine getirmeyi tercih ederiz düşüncesindeyim.

Yine şunu belirtmek isterim ki tespih çekme ve gece ibadeti şeklinde yahut bir kenara çekilip yerine getirilmeye yönelmesi gereken Peygamberimizin sünneti olup tavsiyesi olan pek çok namaz çeşitlerini yerine getirmeyi ihmal etmekte mahsur görmeyiz. İslam ibadetleri arasında Peygamberimizin gerçekleştirmeye ramazan ayı içerisinde mutlaka ifa etmeye özen gösterdiği bir ibadet şekli olup sünneti ibadetler arasında sayılabilecek olan itikaf ibadeti vardır ki özen gösterdiği bu ibadeti ramazan ayı içerisinde gerçekleştiren İslam bireylere rastlamak yok denecek kadar azdır. Şimdi birilerinin itiraz edip “olur mu pek çok itikaf gerçekleştiren din kardeşimiz mevcuttur” dediğini duyar gibiyim. Kim bilir? Belki mevcuttur. Ama Peygamberimizin bu ibadeti ramazan ayında özellikle son 10 gününde mescidi nebeviye de yaptığı düşünülse on binlerce camimiz mevcutluğuna rağmen herhangi bir camimizde itikafa giren girdiği söylenen din kardeşlerimizden söz edildiğini duymak oldukça zor hatta imkansız bir görünüm sergilemektedir.

Birileri çıkıp da ya evde itikafa çekilen Müslüman kardeşlerimiz varsa dediğinde hemen sormak isterim. Peygamberimiz erkek bir İslam birey olarak mescidi tercih edip itikaf eden evde gerçekleştirmeyi daha ziyade kadınlara bıraktığına göre Peygamberin sünnetine uyarak erkek din kardeşlerimizin eğer itikaf ibadetine evde yapacaklarına camilerimiz de yapmayı tercih etmeleri gerekmez mi? hemen şunu da eklemek isterim ki peygamber efendimiz kadir gecesini ramazan ayının son 10 gününün tek gecelerinde arayın sözüne karşılık İslam toplumu olarak kadir gecesini 27. Gecesi olarak kabul edip Peygamberimizin sözüyle kadir gecesi olma ihtimali olan 21., 23., 25. ve 29’uncu gecelerini kadir gecesi olmaktan uzak tutup sadece 27.nci gecesini ibadetle geçirmemizi Peygamberimizin sünnetlerine değer veren bir toplum olarak geçirdiğimizi nasıl söyleyebileceğimizi bir uygulama olarak değerlendirmemiz mümkündür. Sözün kısası itikaf ibadeti de diğer sünnet ibadetler gibi sünnet bir ibadet olmasına karşılık İslam toplumu bir yandan bir yandan peygamberimizin sünnetlerine değer veren bir toplum olmaya çalışırken böyle bir görünüm yaratmaya çalışırken neden itikaf ibadetine ağırlık vermez. Sergilenmekten uzak durur.

Sadece ramazanın son 10 gününde ya tam ramazan ayında ya da belli bir bölümünde özellikle son 10 gününde camiye kapanıp nafile namaz tesbih Kuran kıraati ile iştigal etmek dualarla vakit geçirmek şeklinde gerçekleştirilecek bu ibadete toplumumuz kullanımda yerine getirmede gevşek davranır. Bence bunun sebebi itikaf ibadetlerini ağır ve sıkıcı görülmesi bu tarz davranımın ana sebebidir. Toplumumuz bireyleri bu ağır şartlarla ibadetler yerine sadaka gibi kolay yerine getirilebilecek ibadetleri yaparak aynı neticeyi elde edeceğini düşünmekte bu yüzden ramazan sürecinde bol bol sadaka dağıtıp itikaftan uzak kalmayı tercih etmektedir. 

Türk toplumunun bazı bireyleri özellikle peygamber hadislerinde sünnet ve ayetlerde yer bulmamasına karşılık yabancı devlet paralarının kullanılmasının, taşınmasının, saklanmasının günah olduğu şeklindeki beyanlar yayınlaması da bu kesimlerin yeni hadisler yeni sünnetler yaratma çabası olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyim. Çünkü yabancı paraları hakkında ne sünnetlerde ne hadislerde ne ayetlerde kullanılmaması kullanılmasının günah olduğu dine zarar verdiği yolunda hükümler yoktur.

Zaten böyle bir hükümlerin olmadığına işaret yine bu hükümleri yaratmaya çalışanları kendilerinin yakınlarının ve çevrelerinin alışverişlerinde yatırımlarında para depo etmelerinde yabancı para kullanmaları özellikle Dolar ve Euro kullanmaları apaçık delildir sözün kısası Türk toplumu ibadetlerinde daha kolaylık sağladığı düşüncesiyle peygamber sünnetlerini ve hadislerini ayetlerden öne almakta ibadetlerini ayetlerde istenilen şekilden ziyade sünnet ve hadislere göre gerçekleştirmeye yönelmektedir. Toplumu bu tür davranışa iten en önemli faktör tarikatçılık, cemaatçilik kabaca yobazlık diyebileceğimiz faaliyetler ve çıkarcı din adamlarının tavsiyeleridir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.