güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TARİHTE SURİYE HAKİMİYETİ İÇİN YAPILAN SAVAŞLAR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

İsrail askeri haberalma örgütünün baş analisti Şlomo Gazit, Amerikalı diplomatlara, İsrail'in Mısır'ın düşmanca tutumu karşısında şaşırdığını söyledi. Fakat bu düşmanlık bir gösteriydi ve ancak Mısır, Tiran boğazını bloke ederek Kızıldeniz'deki Eylat limanını ablukaya alırsa ciddi sonuç yaratabilirdi.

Nasır'ın radyo istasyonu olan "Arapların Sesi" anlamındaki Sawt el Arab'ın yayınları Orta Doğu'daki savaş havasını daha da tırmandırıyordu.

Kahire'den bütün Orta Doğu'ya yayın yapan bu radyo Nasır'ın dış politikasının önemli bir aracıydı.

İsrail, Nasır'ın BM barış gücünü sınır dışı edip sınıra asker yığmasına tepki vermeyince Nasır el yükseltti.

22 Mayıs'da Kızıldeniz'in girişindeki Tiran boğazından İsrail gemilerinin geçişini yasaklayarak fiilen İsrail'in Eylat limanına 1956 yılından itibaren kaldırmış olduğu ablukayı yeniden uygulamaya başladı.

Sina çölündeki bir hava üssünde konuşan Nasır "Eğer İsrail bizi savaşla tehdit ediyorsa, ona 'hodri meydan' diyoruz" dedi. Fotoğraflarında çevresini saran genç ve hevesli pilotlarla Nasır gayet neşeli görünüyordu.

Nasır'ın yaymayı hedeflediği imaj hızla dünyaya yayıldı. Çevresi modern bir savaş gücünün sembolü jet pilotlarıyla çevrilmiş olan Arapların lideri Nasır, Yahudilerin devletine meydan okuyordu. Nasır aştığı dev eşiğin etkisiyle olsa gerek neredeyse bir çocuk gibi heyecanlı görünüyordu.

çölündeki ha

Amerikalılar Kahire'den duyurulan bu açıklamaya tam 42 dakika sonra tepki verdi. Krizden kaçınılırsa ABD Başkan Yardımcısı Hubert Humphrey'in Kahire'yi ziyaret edebileceğini açıkladılar. Başkan Lyndon Johnson çok öfkeliydi.

BM Genel Sekreteri U Thant, Nasır'ın son açıklaması sırasında barış görüşmeleri için Kahire'ye uçuyordu.

Nasır daha önce ABD ve Sovyetler Birliği'ne verdiği sözü tekrarladı: İlk kurşunu Mısır sıkmayacaktı.

Fakat U Thant karamsardı. Eylat'a yönelik abluka kalkmazsa savaşın kaçınılmaz göründüğünü söyledi.

Vurma baskısı

Nasır'ın Kızıldeniz girişini ablukaya almasından bir gün sonra İsrail Başbakanı Levi Eşkol ve kabinesi silahlı kuvvetlerin teyakkuza geçirilmesi emrini verdi. 48 saat içinde 250 bin asker hazır olacaktı. Zorunlu askerliğin yanısıra bütün İsrailli erkekler yedek kuvvet olarak silah altına alınabiliyordu.

İki gün içinde 50 yaşın altındaki İsrail erkek nüfusunun büyük çoğunluğu bir tür askeri üniforma giyinmişti.

Genelkurmay Başkanı İzak Rabin baskı altındaydı. Bütün askeri değerlendirmeler aksini göstermesine karşın, İsrail'i bir felakete götürdüğü duygusu içindeydi. Paketlerce sigara tüketiyordu ve bir bunalım geçirerek hastalandı. Yaklaşık 24 saat uyuduktan sonra işinin başına döndü.

Uluslararası diplomasi krizi kapsamlı bir savaşa dönüşmeden çözmeyi denedi. İsrail Dışişleri Bakanı Abba Eban, Başkan Johnson ile acil bir görüşme yapmak üzere Washington'a gitti.

1956'da İsrail, İngiltere ve Fransa ile yaptığı gizli anlaşma gereğince Mısır'a saldırmıştı. Amerikalılar bu olayda İsrail'i "saldırgan" olarak damgalayarak işgal ettiği topraklardan çekilmeye zorlamıştı. Bu kez Eban, Başkan Johnson'dan İsrail'in savaşa girmesine onay almak amacındaydı.

ABD Başkanı İsrail'i ilk ateşi açan ülke olmamak konusunda uyardı. Johnson, Eban'a Mısır konusunda kaygılanmamasını söyledi. Mısır'ın öyle hemen saldırma niyeti yoktu ve saldırsalar bile "İsrail onları çevire çevire dövebilir"di.

Johnson ayrıca Tiran boğazı ablukasını kaldırtmak için uğraşacağının işaretlerini verdi. Belki çok uluslu bir deniz gücü oluşturmak gerekecekti ama biraz zamana ihtiyacı vardı.

Abba Eban, İsrail'in Amerikalıların ritmine ayak uydurması gerektiğini düşünüyordu fakat ordu teyakkuzdaydı ve generaller sıkıntılıydı.

Askerler Eban'dan hoşlanmıyordu. Tarzını seçkinci ve abartılı buluyorlardı.

İsrail kabinesi 28 Mayıs günü, herhangi bir şey yapmadan önce iki hafta bekleme kararı aldığında generaller müthiş öfkelendi. Onlar açısından olay Tiran boğazı meselesi değildi. Büyük resim önemliydi.

Nasır bütün Arap dünyasını onlara karşı birleştiriyordu. Sina çölüne birlikler sevketmişti ve açıkça İsrail'in sınırlarını tehdit ediyordu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.