güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Tarih Boyunca Yemen Bölgesi Ve Türk Irkıyla Münasebetleri

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Değerli Okurlarım,

Arap Yarımadası’nın en güney noktasını oluşturan bir saha olmasına karşılık daima Orta Asya Turani’leri ile bir başka deyişle Türklerle temasları olan bir saha olduğunu görürüz. Daha ilk çağlarda Orta Asya’dan kopup Hazar Denizi ve Zagros Dağları arasından Orta Doğu’ya giren Orta Asyalı göç sakinlerinin bir kısmının Yemen’e ulaştığını görebiliriz.

Hatta bu tip göçlerin bazıları Aden ve Babülmendep boğazı üzerinden Afrika’ya bile geçebilmişlerdir. Zaten Yemen’in Orta Asya kesimiyle bağlantısı olduğu kadar Habeşistan sahasıyla bağlantılı bir tarihi olduğu da bilinen bir gerçektir. Bugün Yemen’in başkenti olan San’a kentinin isminde Orta Asya kökenli SA isimli kitlelerle Habeşistan’daki Asuhan kentinde AS denilen Turani kitlelerle bağlantısı olduğunu düşünmek, bağlantılı görmek pekâlâ mümkündür. Hele hele ilk çağlarda Yemen bölgesinde varlığından söz edilen Maret barajının adının da farklı bir analizde su evi anlamına gelebilen bir şekilde değerlendirilmesi düşünülürse Yemen bölgesi ilk çağlardan itibaren Orta Asya göçleriyle iskâna uğramış bir bölge olarak pekala görülebilecek bir durumdadır demek mümkündür. İslamiyet’in yaratıcısı Hz. Muhammed’in Türkleri öven bazı hadislerinin bazı yorumcular tarafından Yemenliler için söylendi şeklinde yorumlanması da Yemen bölgesinin İslam öncesi dönemde hatta İslam döneminde Türklerle bağlantısını vurgulayabilecek delil olarak görülebilecek özelliktedir.

Azerbaycan bölgesindeki Deylem sahasıyla Yemen arasında etnik kitle irtibatı hakkında bilgiler olduğu söylentileri de esas alınırsa Arabistan’ın çizmeye benzeyen Yarımadası’nın topuk kısmını oluşturan Yemen sahası Orta Asya ve Türklerle bağlantısı hiçbir zaman kesilmemiş daima Orta Asya sahasından katkı almış bir saha olmuştur diye düşünmek pekâlâ mümkündür. Zaten Yemen kesimindeki halkın fiziksel yapısı da Arabistan’ın diğer sahalarındaki halklardan farklılık göstermekte bu sahanın halkı Arap Yarımadası’nın kuzey kesiminde kalan Türklerle etkileşim halindeki sahalardaki halkın fiziksel özellikleriyle benzerlik göstermektedir diye düşünmekteyim.

İslamiyet’in buraya ulaşmasından sonra Hz. Ebubekir döneminde bile Yemen İslam halifeliğini uğraştıran bir saha olmuştur. Ebubekir bu sahadaki yalancı peygamberle mücadele etmiş Yemen’in İslam dünyasından kopmasını engellemiştir. Ancak Ebubekir ve Ömer devri sonrasında özellikle Osman devrinin Emevileri kayıran, kollayan uygulamaları sonunda İslamiyet’te ikilik çıkmaya başladığında Yemen bölgesi Osman’dan sonra İslam hilafetini ele geçiren Emevi hanedanına karşı isyan eden bölgeler arasında yer almıştır. Ehlibeyte yani Hz. Ali soyuna karşı sadık kalıp hilafeti Hz. Ali soyunun hakkı olduğunu kabul edip bu yolda çalışmaya yönelen Irak, İran sahası gibi Yemen sahası da Emevilerle mücadeleye girişmiştir. Kerbela faciasından kurtulan Hz. Ali’nin oğlu Zeynel Abidi’nin torunu Zeyt sülalesinden türeyen imamlar önce İran, Azerbaycan taraflarında, Deylem taraflarında teşkilatlanıp devlet kurduktan sonra bu sahadaki hâkimiyetlerini yitirince bu soyun bir kısmı Yemen’e çekilmiş ve orada yerleşip teşkilatlanmaya yönelmişlerdir. Kendilerine Zeydiler denilen bu kitlenin kendilerine yönetici seçtikleri İmam denilen ehlibeyt mensubu bazı yöneticileri Emeviler ve onların arkasındaki Sünni kitlesiyle Sünni hilafet makamıyla yaptıkları mücadeleleri kaybetmişlerdir. Hunharca katledilen bu tip yöneticilerin bazıları Zeydilerin yerleşim yerlerinin kale duvarlarında ölüleri uzunca süreler teşhir için asılı bırakılmak şeklinde hakarete uğramışlardır. Bu gibi davranışlar Zeydilerin çoğunlukta bulunduğu Yemen bölgesini Emevilere onların yerini alan Abbasilere karşı mücadele eder hale getirmiştir. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.