Tarih Akışı İçerisinde Türk- Alman İlişkileri ve Kamen-Bandırma Dostluğu

Bütün bu olumsuz durumların yanında 1980’lerden başlayarak Almanya’da ve Türkiye’de Alman ve Türk insanı arasında bireysel yakınlaşmalar, bireysel dostluklar kurulmaya ve düzgün, sağlam dostluklar gerçekleştirilmeye başlandığı görülmüştür. Önce birey olarak başlayan dostluklar, yakınlaşmalar Almanya’da gerçekleşmiş, daha sonra bunlar Türkiye’ye aks etmiştir. Almanya’da kurulan dostlukların Türkiye’ye aks etmesi, Türkiye ve Almanya arasında kurulan dostluklar, karşılıklı ziyaretleri bu ziyaretler yeni dostlukları meydana çıkarmıştır. Bu dostluk kurmada öncülüğü daha ziyade iş adamları, öğrenciler, öğretmenler ve onların ardından da yerel yöneticiler almışlardır.

Önce bireysel başlayan dostluk kurmalar resmi sahada öğrenciler ve öğretmenler vasıtasıyla bilhassa ülkemizdeki kardeş okul sisteminin dışa açılmasıyla okullar arasında görülmüştür. Almanya ve Türkiye okulları arasındaki dostluklar kardeş okul uygulamasıyla gelişirken bu konuda Bandırmamızın uzun süre başarılı ve tek düz lisesi olan Şehit Mehmet Gönenç Lisesinin de öncülük aldığını görüyoruz. İşte bu öncülük yazı dizimizin başlığında adı geçen Bandırma Kamen kardeşliğini getireceğini görmekteyiz.

Nitekim Ş.M.G. Lisesi Almanya okullarında eğitim gören ancak değişik sebeplerle ülkemize dönüş yapan Türk işçi çocuklarını da bünyesine almakta onlara kucak açıp eğitim vermektedir. Çünkü Ş.M.G. Lisesi bu dönemde çevresindeki liselere göre Almanca lisanı eğitimi verebilen ender liselerden birisi durumundadır. Öyle ki bu dönemde Ş.MG. Lisesinde yabancı dil olarak İngilizce, Fransızca ve Almanca dilleri tercihe göre okutulabilmekte bu lisanları milli eğitimin amaçlarına ve programlarına göre verebilecek öğretmen kadrosuna sahip bulunmaktadır.

Kamen Alman Dostluğu

Bandırma Kamen şehirleri arasındaki kardeşlik ve dostluğun kuruluşuna geçmeden önce Bandırma bölgesinin ve Bandırma insanın Kamenle temas kurmadan önce Almanlarla Alman insanıyla tanışmasının nasıl gerçekleştiğine bakmamız gerektiğini düşünmekteyim. Tabi Alman insanını kast ederken Galat adıyla anılıp ilk çağ Anadolu’sunda bir dönem yaşamış etkinlik göstermiş Germenlerin Tötonların dışında kalan bugünkü nesil yani Prusya’dan başlayarak günümüze gelen hala mevcut Almanları kast etmekteyim.

Bandırma bölgesi ve Bandırma halkı bölgesinde Alman ırkından insanları ittihat terakki döneminde Almanlarla kurulan dostluk ve ittifak gereği Alman subaylarının Türk ordusu içerisinde görev almaya başlamasıyla tanışmıştır. Bandırma halkının Bandırma insanın bu yolla tanığı ilk Alman şüphesiz Liman Won Sanders paşadır. Bu zat 5. ordunun komutanı olarak Bandırma’da görev yapmış ve Bandırma halkını yakından tanırken Bandırma halkı da onu onun sıfatında bir Almanı tanıma imkânı elde etmiştir. Liman Won Sanders paşada Bandırma’da Osmanlı şehzadesi Abdulhalim Efendi ile birlikte eski adı İslernayonos konağı olan bugünkü Bandırma İlköğretim Okulunun binasın da görev yapmıştır.

Tabi bu bina bugünkü haliyle değil o zaman daha küçük ve denize daha yakın bir yalı durumundadır. Çanakkale savaşları başlayınca Bandırma Çanakkale müdafaasını yapan 5. ordusunun karargâh merkezi olması durumunda Osmanlı ordusunda görev yeni Alman subaylarıyla da şüphesiz tanışmıştır. Yine bu savaşlar sırasında Çanakkale’den yaralı ve hasta taşıyan Alman hastane gemisinin kaptan ve personeli de Bandırma halkının tanıdığı Almanları oluşturmaktadır. Bandırma bölgesi insanı 1. dünya savaşı döneminden sonra Alman insanlarıyla bu kez 2. dünya harbi arifesinde tanışmıştır.

Hitler Almanya’sından ayrılıp daha serbest çalışma imkânı bulacaklarına inandıkları İstanbul Üniversitesine gelen bazı Alman Profesörler arasında yer alan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi bünyesinde görev yapmış olan Curt ve eşi Karwig Bandırma bölgesinin tanıdığı ünlü bir Alman çifti olmuştur. Çünkü bir doğa bilimci olan Profesör Curt 1939 yılında bugün Manyas Kuşcenneti Ulusal Parkı olarak tanınan dünyaca ünlü doğa harikasını keşfetmiş dünyaya tanıtmış böylece Bandırma bölgesi insanına unutulmaz bir armağan kazandırmıştır. Bugün adına Bandırma’nın Uluslar Arası festival düzenlediği Kuşcenneti Ulusal Parkı Bandırma Belediyesince işletilip Bandırma için turist çeken bir tesis bir öğe olabiliyorsa Bandırma bunu bu Alman çifte borçludur. Ne yazık ki Kuşcenneti Parkında ve buradaki müzede yahut Bandırma’da Alman Profesör Curt için bir anıt bir büst bir hatırlatıcı köşe bulunmadığı gibi Uluslar Arası Festivalde de adına fazla yer verilmemekte onun adını taşıyan ne bir yarışma ne bir sergi düzenlenmemektedir. Devam edecek…