Tarih Akışı İçerisinde Türk- Alman İlişkileri ve Kamen-Bandırma Dostluğu

Türkiye savaşa girmeye çalışırken ya da girmek zorunda bırakıldığından Almanya ve müttefiklerine savaş açtığı sırada zaten savaş bitmek üzeredir. Ancak Almanlar bu duruma gelmeden önce savaş sırasında pek çok bilimsel çalışmalar da yapmışlardır. Bunda amaç savaşı kendilerine kazandıracak yeni silah veya teknikler elde etmektir. Bu konuda en önemli çalışmayı bugün dünyanın bir kısmını elde etmek için büyük istek duyup canla başla çalıştığı bir kısım insanın ise yasaklanması veya sınırlandırılması için çaba sarf ettiği atom silahının yani nükleer silahın geldiğini söyleyebiliriz. Bu konuda büyük çalışmalar yapıp ilerlemeler kaydeden Alman bilginleri Amerikalılar tarafından elde edilmiş ve araştırmaları gerçekleştirme safhasında terk edip Almanya’dan ABD’ye geçmişlerdir. Böylece büyük emek ve çabalarla elde etmek üzere olduğu atom silahını ABD’ye kaptıran Hitler ve Naziler farkında olmadan nükleer silah tehdidini dünyanın başına sorun olarak getirmişlerdir.

Çünkü ABD kendisine sığınan Alman bilginleri vasıtasıyla Sovyetler Birliği SSCB. Almanya’yı işgali sırasında elde ettiği bazı çizimler ve bulgular sayesinde bu silahı elde etmişler ve dünyayı tehdit etme imkânını elde etmişlerdir. ABD ‘de ilk kullanımı Japonlar üzerinde denemiş ve netice de almıştır. Almanların kendileri için başlatıp hasımları için yararlı netice veren bu çalışması yanında daha başka bugün anlaşılması zor bilimsel çalışmaları da olmuştur. Soğuğa karşı dayanıklılık sağlayacak ilaçlar, malzemeler, yeni tip silahlar (ki bunların başında roketler gelmektedir) hep denenmiş ve uygulama alanına hazırlanmıştır. Almanlar bilimsel açıdan bazı deneyleri gerçekleştirmek için denek olarak toplama kamplarındaki insanları kullanmışlardır.

Yine bu arada bugün bize anlamsız gelen bazı çalışmaları da olmuştur. Mesela Hitler’in seçkin bir ırk yaratmak için biyolojik çalışmaları gerçekleştirdiği proje bunlardan biridir. Yazarını hatırlayamadığım insan haraları isimli kitapta bu konuda detaylı tasvirler verilen beyanlara göre bu çalışmada Alman biyoloji profesörü Alman ırkının tipik özelliklerini taşıyan erkek ve bayanları çiftleştirerek elde edilen nesillerden yeni bir tipik Alman nesli üretmeyi amaçlamıştır. Büyük ihtimalle Hitler bu çalışmayla elde edeceği geniş sahalara hakim yeni Almanya’nın beyin kadrosunu oluşturacak bir nesli yaratmak istemiştir. Bunda başarı oranı ne olmuştur?

Bu tür çalışmalarda ne kadar bir yeni nesil elde edilmiştir? Bu nesli elde eden bilim adamları Almanya yenilince ne yapmıştır. Elde ettikleri bu nesilleri nerelere götürmüşlerdir? Belli değildir. Ancak yakın zamanlarda gazetelerde ve bazı TV. Kanallarında Almanya’da bu tür çalışmalar yapan bir bilim adamının Arjantin’e kaçmış olduğunu, büyük ihtimalle bu şahsın burada da bu çalışmaları sürdürdüğünü bu nedenle olsa gerek ki Arjantin’de bugün Arjantinlilerle ve Arjantin’deki gruplarla ortak bağı olmayan onlara benzemeyen sarışın, mavi gözlü daha çok Almanlara benzeyen ufak bir insan grubunun varlığının görüldüğünü bu grubun, bu bilim adamının yapmış olduğu çalışmaların burada da devamının ürünü olabileceğini ileri sürdüklerini görüyoruz.

Tabi bu faraziye şeklinde bir ileri sürüştür. Ancak 2. Dünya savaşı sonrasında bazı ileri gelenlerinin Arjantin başta olmak üzere bazı Latin Amerika ülkelerine kaçıp buralarda izlerini kaybettirdiği, hatta İsrail haber alma örgütlerinin yıllarca süren takipler sonunda bunları tespit edip cezalandırdığı bilindiğine göre hakikat olması az da olsa mümkün bir olasılıktır.

İşte bu gibi bilimsel faaliyetler insanlar üzerinde deneyler gerçekleştirmesine rağmen savaşta başarıyı elde edemeyen Hitler Almanya’sı ve müttefikleri batıdan ABD’nin ve onun desteğini alan İngiliz ve Fransızların doğudan SSCB’nin ilerlemeleri karşısında yenilmiş Afrika ve Asya’daki elde ettikleri toprakları bırakarak başlangıçtaki kendi topraklarına çekilmeye başlamışlardır. Bunun sonucunda hızla ilerleyen SSCB Polonya, Çekoslovakya, Romanya, Macaristan, Bulgaristan hatta Almanya’nın doğu kesimini işgal etmiş Berlin’e dayanmıştır. Diğer yandan İngiliz, Fransız ve Amerikalılar da Almanların işgal ettiği, İtalyanların işgal ettiği diğer yerleri kurtararak Almanya’nın Rus işgali dışındaki kesimini ele geçirerek Berlin’e dayanmışlardır. Ve böylece 1945 yılında savaş bitmiştir. Almanlar için ağır şartlarla teslim oluş gerçekleşmiş, diğer Avrupa devletleri tekrar eski haline dönmüştür. Savaş sonunda gerçekleşen barış antlaşması uyarınca başka ülkelerde kalan Alman azınlıklar Rus işgali dışındaki Almanya’ya göç ettirilmiş, toprağı azalan Almanya azalan topraklara göre daha fazla nüfuslu hale gelmiştir. Devam edecek…