güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Tarih Akışı İçerisinde Türk- Alman İlişkileri ve Kamen-Bandırma Dostluğu

Yazının Giriş Tarihi: 25.12.2021 00:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.12.2021 00:08

Mustafa Kemal’le dostluğu kadar halef selefliği de olan Liman Von Senders için bazı kaynaklar Çanakkale müdafaası sırasında bu cephede çarpışmaların uzaması için bilerek bazı hatalar lüzumsuz saldırılar yaptırarak pek çok Türk askerinin şehit olmasına neden oldu diye suçlayanlar mevcuttur. Bu ne kadar doğrudur bilinmez ancak savunma hatalarının komutanlığı ondan alınıp Mustafa Kemal’e verildikten sonra daha net başarılar daha kesin zaferler kazanıldığı göz önünde bulundurulursa bu iddia sahipleri hiçte haksız sayılmayabilirler. Bu arada şunu da belirtmek isterim ki bu Çanakkale Savaşları sırasında hayatını kaybeden Alman subaylarının naaşlarını savaş sonrası dönemde Almanlar buradan alıp İstanbul’daki elçiliklerinin bahçesine defnetmişlerdir. Çanakkale savaşları sırasında Osmanlı subay ve eratıyla yan yana ve omuz omuza itilaf devletleri kuvvetlerine karşı tetik çeken aynı tehlikeleri paylaşan bu subayların Türk subay ve Mehmetçikleri ile aynı bölgede ebedi istirahatten uzaklaştırılmalarının sebebini anlamak oldukça zordur.

 Almanlar kendi subaylarının naaşlarını buradan alırken kendi ırklarını üstün görerek mi hareket etmişlerdir yani aşağı gördükleri Türkler arasında kalmasınlar diyerek mi hareket etmişlerdir yoksa Alman subaylarının mezarlarının Avrupalılar gözünde onları Türklerle gelecekte de birlikte göstermelerinden çekinmişlerdir, ayırt etmek zordur. Bence Türklerle aynı bölgede yan yana bulunacak Alman subayı mezarlarının kendilerini Avrupa Hıristiyan dünyasından ayırmasından Haçlı ruhuyla oluşacak Avrupa topluluğuna kendilerini kötü gösterecek, hain gösterecek bir duruma düşmekten bu Subay naaşlarını bu sahadan almışlardır. Kısacası Almanlar gelecek nesillerden Osmanlıyla bu ittifaklarını gizlemek için böyle davranmışlardır.

Zaten Almanların Osmanlıyla askeri ittifakına sözde dostluklarına rağmen Filistin ve Suriye savaşları sırasında Osmanlılar Filistin ve Kudüs’ü kaybettiklerinde Kudüs İngilizlerin eline geçtiğinde müttefikleriyle birlikte üzülmeleri gereken Osmanlı ordusundaki Alman subayların sevinmeleri sevinç emareleri de göstermeleri de en az Alman Subaylarının naaşlarının Çanakkale sahasından kaldırılışı kadar anlaşılması zor bir davranıştır. Bu durum göstermektedir ki Almanlar Osmanlıyla dost olmuşlar askeri ittifak kurmuşlar ama içlerindeki Osmanlıya karşı, Türk’e karşı taşıdıkları haçlı ruhunu hiç bir zaman terk etmemişlerdir. 1. Dünya Savaşında Osmanlı hükümeti kapitülasyonları tek taraflı olarak kaldırdığını tüm dünyaya ilan ettiğinde ona ilk tepki gösteren ve bu kararı tanımadığını belirten müttefiki Almanya olmuştur. Almanya’nın bu davranışı onun müttefiklik ve dostluk anlayışının sadece kendi çıkarı açısından olduğunu ortaya koyan bir davranıştır.

Öyle anlaşılıyor ki 2. Wilhelm ve onun Almanya’sı Osmanlıyla yaptıkları askeri ittifaktan bu ittifakla bağlanmaktan Osmanlı dostluğundan; Osmanlı askeri teşkilatını, Osmanlı memurlarını tüm idare teşkilatını Osmanlı vatanının nimet ve imkanlarını kendi hedef ve amaçlarına varmak için istedikleri gibi kullanmayı anlamaktadırlar. Çanakkale savaşlarının hafiflediği mevzi savaşına döndüğü sıralarda 2. Wilhelm Osmanlı ülkesine 2. bir gezi yapmıştır. Ancak bu gezi ilk gezisi gibi deblebelei deniz yolculuğuyla değil kara yoluyla demir yolunu kullanarak tahsis edilen bir zırhlı trenle gerçekleşmiştir. Çünkü denizler tamamen rakiplerinin bilhassa İngilizlerin denetimindedir. İstanbul’a gelen 2. Wilhelm bu gezisi ile Osmanlıya yanındayım mesajını verirken Çanakkale bölgesinin ve Osmanlı başkentinin durumunu da tetkik etmek istemiş olmalıdır. İstanbul’da Sultam Mehmet Reşat, Enver Paşa, Talat Paşa gibi Osmanlı yöneticileriyle görüşen 2. Wilhelm bizzat Çanakkale bölgesine gidip Liman Von Senders’le de görüşmüştür. Daha önce de belirttiğim gibi Almanlar 1.Dünya harbi sırasındaki bu ittifak ve dostluklarıyla Türk menfaatine bir icraat gerçekleştirmemişlerdir. Ne var ki Türk halkı 2. Wilhelm Almanya’sıyla Enver Paşa Osmanlısı arasında bu ittifak ve dostluğu aynı Kanuni 1. Fransua arasındaki Osmanlı Fransız dostluğu gibi benimsemiş nasıl tarih boyunca yöneticisiyle halkıyla Fransızları dost kabul etmişse Almanya ve Almanları da öyle Türk dostu kabul etmiştir. Bu yanlış değerlendirme bugünlere gelen Almanları dost kabul etme nazariyesinin temelidir. Bence bugün artık bu tarihsel etkilerden kurtulup Almanlarla daha mantıklı daha tutarlı ilişkilere dayanan dostluklar ve münasebetler geliştirmeliyiz.

2. Wilhelm’in bu 2. gezisi siper savaşlarına döndükten sonra Çanakkale bölgesinden uzaklaşan uzaklaştırılan Mustafa Kemal’in bir kez daha tarih sahnesine çıkmasına vesile olmuştur. Mustafa Kemal 2. Wilhelm’in gezisine mukabele olarak yapılacak bir Osmanlı gezi heyetine katılma imkanı elde edecektir. Kendisi için bu geziye katılmak geleceğinde önemli karar ve söz sahibi olacak olan geleceğin sultanı Mehmet Vahdettin Efendi’yi tanıma ve onunla dostluk kurma yolunda büyük bir fırsat olacaktır. 2. Wilhelm Osmanlı ülkesine yaptığı gezi sonrasında ittihat terakki yönetimi Almanya’ya aynı ağırlıkta bir heyet göndermeye karar vermiştir. Ne var ki Osmanlı Sultanı Mehmet Reşat yaşlı ve hastadır. Böyle bir geziye beden ve kafa olarak uygun değildir. Onun için padişahı temsilen yerine Veliaht Mehmet Fahrettin Efendi gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Bu arada şunu da belirtmek isterim ki Mehmet Vahdettin Efendi kendinden önceki Veliaht Zeynel Abidin Efendinin intihar denilen şüpheli ölümünden veliaht olmuştur. Devam edecek…        

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.