Bütün bu güzel duruma karşılık Almanya’nın zayıf durumu geç kalması nedeniyle sömürge açısından başta İngiltere olmak üzere diğer büyük Avrupa devletlerinden geride olmasıdır. İşte 2. Wilhelm’in 7B projesi bu zayıf durumu ortadan kaldırmak çaresi olarak ortaya çıkmıştır.
2 Wilhelm sömürgecilik yönünden geri kalma sorununu halletmek için hocası Moltke’nin tanıttığı ve yönlendirdiği hedef olan Osmanlı topraklarına ve onun doğusundaki topraklara el atmayı düşünmüştür. Osmanlı topraklarına doğu coğrafyasına uzak doğuya yönelmek için ihtiyacı olduğunu düşünmektedir. Osmanlı topraklarıyla kucaklaşmayı, bu topraklara ulaşmayı uzak doğuyla kucaklaşma için başlangıç hatta kucaklaşma saymaktadır.
Nitekim 2. Wilhelm’in kendi elindeki topraklarla Osmanlı ülkesinde ve uzak doğuda ulaşmak istediği ülkelere sahip olmak için isimlerinin başlangıçlarının B harfi ile başladığı yedi büyük şehre hakim olmayı ana hedef seçtiğini görüyoruz.
Yani 2. Wilhelm isimleri B harfi ile başlayan kendi merkezi başta olmak üzere 7 büyük şehrin ve çevresindeki toprakların Alman hükümdarlık sahası olmasını Almanya’nın dev sanayi için ham madde ve Pazar yeri ihtiyacını karşılayabileceğini düşünmektedir. Buralara sahip olursa diğer sömürgeci devletlerle arayı kapayabilecek Almanya onlardan üstün duruma geçecektir. Bu amaca yönelik çalışmaların tümüne 7B projesi denmiştir. 2 .Wilhelm’in arzuladığı isimleri B ile başlayan 7 büyük şehir şunlardır.
Bu tabloya baktığımızda 7 B projesinin 2. Wilhelm açısından önemli merkezlerinden üç tanesi (Bizans, Bağdat, Basra) Osmanlı toprakları içerisindedir. Ne tuhaftır ki 2. Wilhelm’in söz konusu gezisiyle dolaşacağı Osmanlı toprakları da bu üç şehir ile yakından ilgilidir.
2.Wilhelm 1898 27 Eylül’ünde gezi için İstanbul’a Herta ve Hela isimli harf gemileri eşliğinde kraliyet yatıyla İstanbul’a gelmiştir. Onu ağırlamak üzere yani gezdirmek üzere oluşturulan ağırlama heyetinin başında müşir (mareşal) Şakir Paşa baş mihmandardır ve gezi esnasında Binbaşı olan daha sonralarının Pertev Paşa’sı olacak Pertev Bey’le mihmandarlar arasındadır.
Ayrıca 2. Wilhelm’le birlikte seyahat eden Osmanlı Berlin Büyükelçisi Tevfik Paşa’da bu gezi esnasında yani İmparatorun Osmanlı topraklarını ziyaretinde sürekli yanındadır. İmparator Tevfik Paşa’ya onun dostluğuna değer vererek Osmanlı dostluğunu ortaya koymaktadır. Tevfik Paşa’ya İmparatorun dostluk gösterdiği özel bir değer verdiğini bazı kaynaklardan edinilen bilgiler ortaya koymaktadır.
2. Wilhelm’in Tevfik Paşa’ya Osmanlıya yaptığı geziden sonra daha da değer verdiği şüphesizdir. Nitekim Osmanlıya yaptığı ilk geziden dönen 2. Wilhelm Tevfik Paşa’ya verdiği değeri bu gezi sonrasında Potsdam’daki sarayda verdiği bir resmikabulde açıkça şöyle göstermiştir. Devam edecek…