Tarih Akışı İçerisinde Türk- Alman İlişkileri ve Kamen-Bandırma Dostluğu

Bu arada şuna da değinmek isterim ki; Almanlarla kan bağı olduğuna daha önce değindiğim Avrupa Hun İmparatoru Attilla’nında başkentinin adı da Edzelburg’dur. Bütün bunlardan sonra bir zamanlar İskitlerin Hunların yaşadığı sahalarda görülen bu tür isimli yerleşimler bu sahalarda Türklerin yaşamış olmalarının onomastik kalıntılarıdır demek yanlış olmayacaktır.

Bu nedenle Moltke Maktenburg sahasında doğmuş olmakla Germenlerin İskitlerle, Hunlarla harman olduğu bir sahada dünyaya gelmiş bir kişidir demek yanlış olmayacaktır. Moltke savaşçı özelliğini usta asker vasfını belki de bu bölgedeki atalarına çok eskiden karışmış olması muhtemel Türk kanından almış olabilir. Kim bilir belki de Almanların savaşçılığındaki katı askeri kuralcılıkta bu durum nedeniyledir.

Bu konularda kesin bir şey söylemek zordur. Ancak Mektenburg gibi sonu burg eki ile biten yerleşim yerlerinin eski zamanlarda Almanların atalarının yani Germenlerin, Gotların birlikte olduğu iç içe yaşadığı Türklerin hakim olduğu sahalarda olduğu kesindir.

Bu nedenle bu bölgelerdeki Alman halkının menşeinde Türklük olması, Turanîlik olması bence yadırganmamalıdır. Tekrar ediyorum Mektenbur gibi Burg eki ile biten yerleşim yeri isimleri bulundukları sahaların Türklükle bağlantısına delil teşkil etmektedirler. Almanya ordusuna 1822’ de giren Moltke bu tarihten 1833’e kadar normal subay görevini yaparken 1833’de genel kurmay karargahına alınmıştır.

Bu kadroda iken çıktığı Osmanlı gezisi nedeniyle Almanya’dan ayrılmıştır. Görünüşte normal seyir arz eden bu olayda bence bir tuhaflık vardır. Çünkü bu Genel Kurmay görevinde iken Osmanlı diyarına gidişinde sanki bir amaca hizmet bir yönlendirme vardır diye düşünmemek oldukça zordur. Sanki birileri Moltke’yi daha sonraki dönemlerde oluşacak, daha ziyade Almanların çıkarına hizmete yönelik Alman- Osmanlı birlikteliğinin dostluğunu ittifakının gerçekleşmesi için gerekli zemini yoklamasını yapmasını istemiştir.

Moltke’nin bu seyahati sanki gelecekteki Osmanlı Alman ittifakının Almanlar açısından bir ön araştırması, tutmuş olduğu gezi notları ise bu konuda bir ön araştırma raporudur.  Almanya’dan bazı kaynaklara göre 1836’da çıkmış, 1839’da Almanya’ya dönmüştür. Bazı kaynaklarda ise ülkeden 1835’te ayrıldığını 1839’da döndüğünü söylerler.

1835-1839 yılları arasında gezi için geldiği Osmanlı ülkesinde ne tuhaftır ki Osmanlı ordusunda askeri öğretmen, tahkimat uzmanı, askeri danışman olarak çalışmıştır. Bu durum daha önce söylediğim gibi onun Osmanlı ülkesine sanki bir amaçla gönderilmiş olma ihtimalini daha da kuvvetlendirmektedir. Hele daha sonra Alman birliğini sağlayan Almanya İmparatorluğunu kuran Bismark ile birlikte teşriki mesafe ile olması onun bu Osmanlı gezisini ülkesel amaçlı bir gezi haline getirmektedir.

Moltke Osmanlı ülkesinde geziye gelip askeri görev yaptığı sırada Osmanlı tahtında 2. Mahmut vardır. Bu padişah Osmanlıda bir yenileşme hareketine girişmiş her sahada reformlar yapmaktadır. Bu arada klasik Osmanlı kara ordusu da yenileşmeye tabi tutulmuş, Vaka-i Hayriye ile yeniçeriler kaldırılmış, yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediyye adıyla yeni bir ordu kurulmuştur. Adındaki Muhammed kelimesinden Türk askerinin genel adı olan Mehmetçik tabiri doğacak bu ordunun gelişme evresinde oluşum evresinde Moltke’de Osmanlı ülkesindedir. Padişahla yani 2. Mahmut’la yakınlaşması Olan Moltke’nin Türk dostluğu bu dönemde söz konusudur.

Osmanlı ordusunu içinde görev alarak, yer alarak çok iyi tanıyan Moltke bütün bu döneme ait gözlemlerini intibalarını mektuplar halinde ülkesine gönderdiği hatıralarıyla tespit etmiştir. Moltke’nin Türk askerini tanıması yani Türk Subayını Mehmetçiği tanıması sade barış halinde iken değildir. Onları savaş içinde de görmüş ve gözlemlemiştir. Devam edecek…