güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Tarih Akışı İçerisinde Türk- Alman İlişkileri ve Kamen-Bandırma Dostluğu

Yazının Giriş Tarihi: 03.12.2021 00:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.12.2021 00:08

Hatta ülkesinde sarayında Türk usulü camilere benzeyen binalar inşa ettirmiştir. Bu tür binalardan bir tanesi Prusya Krallarının yazlık sayfiye olan Portsdam’ya ayakta olarak yakın zamanlara ulaşabilmiştir.

Büyük Frederik, Osmanlılarla dostluk ilişkileriyle ilgili arzu içinde fırsat kollayıp harekete geçmek üzereyken Osmanlı egemenliğinde Osmanlı başkenti tahtında oturanlar aynı arzuyu gösterememişlerdir.

Bu arada 1730 yılında Osmanlı Başkenti İstanbul’a gelen Fransız Generali Kont Bonneval harbiye nazırı Topal Osman Paşanın ihtilat ve dostluğunu kazanmış, padişah tarafından dahi huzura kabul edilmiş ve Osmanlı ordusunda görevlendirilmiştir. Osmanlı ordusunda humbaracı başıcılığına yükselen bu zat daha sonra Müslüman olup Ahmet adını da almıştır.

Humbaracı Ahmet Paşa olan bu zat büyük Frederik hayranıdır. Bu zat hizmetine girdiği Osmanlı Devletinin üst yönetim kadrolarını büyük Frederik ile dostluk kurulması yolunda teşvik ve ikna çabaları içine girmiş onun bu çabaları Osmanlı –Prusya dostluğunun zeminini hazırlamıştır.

Bu arada söz konusu dostluğun banisi olan büyük Fredik’in dini düşüncelerinin onu Osmanlı dostluğu yolunda etkili olduğunu da hatta bu etkinin çok büyük olduğunu da söyleyebiliriz

Büyük Frederik Hıristiyan dinine bağlı değildi. Ancak Tanrının var ve tek olduğuna, kaderin değişmezliğine sağlam bir inancı vardı. Bu sarsılmaz inancı kendisini Hıristiyanlığa kızdırır, Hıristiyanlıktan uzaklaştırırdı. Bu son durum nedeniyle Hıristiyan din adamları ile arası iyi değildi. Bu sebepledir ki bazı din adamları onun dinsiz olduğu yolunda beyanlar verdiği görülmüştür.

İşte en ümitsiz anlarda bile Frederik 2’yi kadere bel bağlatan kaderin değişmezliğine olan sağlam bağlılığı en ümitsiz anlarda bile onu mücadeleye sevk eden bir düşünce sistemi bir anlayış biçimi olmuştur. Bu düşünce sistemi ve inanç biçimini onu Osmanlıyla dostluğa iten önemli etmenlerden biri olduğunu söylememiz kanaatimce yanlış olmayacaktır.

Çünkü Frederik 2’nin önemsemediği Hıristiyan doktilinini ve kaidelerini benimseyip onlara sıkı sıkıya bağlı Avrupa devletleri, din düşmanı saydıkları Osmanlı devleti gibi dinsiz saydıkları 2. Frederik’e ve onun Prusya’ sına da cephe almış düşman olmuşlardır. İşte bu durum belki de Büyük Frederik’i Osmanlıyla dostluğa mecbur bırakan en büyük etmen olmuştur.

Yine Büyük Frederik’in kadere inancı onu İslam dinine Müslümanlara yakınlaştıran dolayısıyla Türklere yani Osmanlıya yakınlaştıran güvenmesini sağlayan etmenlerden biri olmuştur.

Onunla ilgili “ülkeme Türkler gelse” isimli yazıda şöyle bir ifade vardır: Büyük Frederik bir filozof dostuna yazdığı mektupta şu ifadeyi kullanmıştır:  Müslümanların imanına, adaletine ve insancıllığına sığınıyorum. Çünkü Hıristiyanlarda bu faziletleri hiçbiri kalmamıştır.

Frederik 2 bu duygular ve düşünceler içinde iken Avrupa’nın diğer Hıristiyan devletlerinin hepsi 2. Viyana Kuşatması sonucunda dağılma durumuna gelen Osmanlı devletini Avrupa’dan hatta Anadolu’dan atmak için birleşmiş ve harekete geçmiş durumdayken Osmanlı devletinin yıkılmasını istenmeyen tek Avrupa Hıristiyan devleti Büyük Frederik’in Prusya’sıdır. Daha önce belirttiğimiz nedenlerle o Osmanlıyla dostluk kurmak birlikte hareket etmek istiyordu. Bunun için her fırsatı değerlendiriyor, bu konuda çalışıyordu. Frederik 2’nin Prusya Osmanlı dostluğu tesisine o kadar önem veriyordu ki hazinesinin önemli bir miktarını, Prusya devlet bütçesini yıllık fazlalığı olan 5 milyon altın liranın 1/5 ‘ini bu dostluğun tesisi ile ilgili çalışmalara harcayabiliyordu.

Ne var ki Osmanlı bu dönemde alışılmış dostu Fransa’dan yüz çevirip diğer büyük Avrupa devletlerinden ümit kesip Prusya ile bir türlü ilgilenemiyordu.

Daha önce bahsetmiş olduğum Kumbaracı Ahmet Paşa Prusya ile kurulacak bir dostluğun Avrupa’da hızla yükselmekte olan Prusya’nın dost ve müttefiki olmanın Osmanlıya Rusya ve Avusturya karşısında önemli bir üstünlük ve fırsat sağlayacağını bildirmesine rağmen bir türlü Osmanlı Prusya ittifakı ve dostluğu gerçekleştirilemedi. Osmanlı bu fırsatları değerlendirmedi. Devam edecek…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.