güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Tarih Akışı İçerisinde Türk- Alman İlişkileri ve Kamen-Bandırma Dostluğu

Yazının Giriş Tarihi: 17.11.2021 00:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.11.2021 00:07

Germenlerin bir kolu olan Saksonların adı irdelediğimizde Saka- Sun kelimesinden gelme olduğu kanaatini düşündürebilir. Zaten ana kaynak germenlerin adı da Türkçeden neşet etme olabilir. Bütün bunlardan sonra şurası bir gerçektir ki bugün Avrupa devletlerin birçoğunda iş başında bulunan veya geçmişte iş başında bulunmuş hanedarların kökeni olan Alman ırkı köken olarak germenlere, keltlere hatta hunlara dayanırlar. Germenler Avrupa dünyasında birçok milletin etnik kökenli oluştururken İskitlerden; Rumlardan ve diğer Asyalı Tuğranı Türk göçmenlerden aldıkları kan özelliklerini Avrupadaki bu milletlere de aktarmışlardır.

Son dönemlerde medyaya aksetmiş Avrupalı bir grup bir bilim adamları araştırmalarından da söz etmenin yerinde olacağı düşüncesindeydi. Bu medyatik düşünceye göre: Avrupalı bir grup bilim adamına göre yeryüzündeki tüm mavi gözlü insanlar Karadeniz den yeryüzüne yayılmışlardır.

Haliyle mavi gözlülerin çoğunun hatta çoğunluğunun sarışın insanlar olduğunu bildiğimize göre, yeryüzündeki sarışın beyaz ırkın kökeni Karadeniz’dir. Yani ya Karadenizin ya kuzeyinde veya güneyinde yaşayan insanlardır dersek yanlış söylemiş olmayız.

Bu konudaki teori Kopenhang üniversitesinden Hans eibeng başkanlığındaki bir grup araştırmacının teorisidir

Söz konusu grup neden bazı insanlar mavi gözlü oluyor sorusuna cevap aramakla başlamışlardır. Bu grubun başındaki Eiberg temelde tüm insanların kahverengi gözlü olduğunu belirtmiştir. Ancak bundan on bin yıl önce gerilerdeki bir mitasyon sonucu mavi insanların otaya çıktığını sözlerine eklemiştir. Eiberg e göre bu konuda daha ilginç olanı bu mitasyonun Karadeniz’de ortaya çıkmış olmasıdır. Eiberg’e göre yeryüzündeki mavi gözlülerinin soyu bundan yaklaşık on bin yıl öncede Karadeniz’de ortaya çıkan o ilk mitasyona dayanır. Bütün bu bilgiler daha önceden beri söylediğimiz Avrupalılar kökeninde Tuğrani ve Türk kökenlerinde kanı olduğunu destekler mahiyetindedir. Avrupa’daki sarışınlar mavi gözlü sarışın insan toplulukları Asyalı sarışın göçmenlerin, sarı saçlı beyaz tenli mavi gözlü göçmen insanların etnik katkılarının tebarüzüdür demek bence yanlış olmamalıdır.

Nitekim sarı adam anlamına Kuman denilen Türk grubu da Karadeniz’in kuzeyinden oralardaki yaşam sahalarından Avrupa’ya giden grup değil midir? Yine bu söz konusu grup insanları İskitler(Sakalar) içinde de diğer Türk grupları Türk Devletleri içinde de yer almış bir Türk kitlesidirler.

Avrupa’daki Latinlerin kanında Etrüsklerin, Tirhenlerin, Hunların, İskitlerin kanı yer alırken; Slavların kanında medeniyetlerinde Hunlar, Bulgarlar, Macarlar, Avarlar, Peçenekler, Kumanlar gibi Türk kitlelerinin katkısı olmalıdır. Germenlerin kanında ise daha önce izah ettiğimiz bilgiler ve yukarıda belirttiğimiz teori uyarınca İskitlerin, Hunların, Kuman ve Kıpçakların katkısı bulunmalıdır. Almanlar da Germen ırkından olduklarına göre bu bilgiler ve teori Almanlar içinde geçerlidir. Avrupa’da ilk çağlardan başlayarak yeni çağ başlarına kadar Türkler Türk atlıları ayak basmadık yer; Türk boyları hakimiyet kurmadıkları yaşamadıkları saha bırakmamışlardır. Bu nedenle Avrupa’da Avrupalılar ne kadar inkar etse de Türk medeniyetinin izleri, Avrupa milletlerinin kanında Türk milletinin kanının kansal, ekniksel katkısı mevcuttur.

Ancak bunların bir kısmı Finler, Macarlar, Bulgarlar gibi topluca Hıristiyan olan Türk kitlelerinin ismini ve kan özelliklerini taşırken; bir kısmı bu özelliklerin ve isimsel olarak aynılığı koruyamamışlardır. Belki bunların bir kısmı irdelendiğinde çok zor olsa da belirlenebilecek durum taşıyan özellik gösterebilirler. Ancak çoğu Türklük isimlerini ve Türk kültür özelliklerinin çoğunu kaybetmişlerdir. Ne var ki Türk ismini ve Türk kültür özelliklerini kaybetseler de Avrupa’daki böyle durumdaki insan kitlelerinin DNA’larında Türklük, damarlarında bir nebze de olsa Türk kanı mevcut olmalıdır. 

 

Avrupalı milletlerin yani kökeninde Türklük olması, Turanîlik olması muhtemel olan Avrupalı milletlerin başında Almanlar gelmektedir. Almanların bu durumundan başka yakın tarihlerde Türklerle daha doğrusu Türkleri temsil eden Osmanlılarla olan münasebetleri de bu milletin Türklükle ilgisinin olduğunu bu ilginin irdelenmesi gerektiğini ortaya koyar.

Bu nedenle ve bilhassa Cumhuriyetimizin son 50 yılında bizden aldığı insani göçlerle (İşçi göçleriyle) Almanya Türk münasebetleri birliktelikleri yeni bir önem, yeni bir boyut kazanmıştır. Bu sebeple Alman Türk münasebetleri daha iyi bir tetkike daha eski çağlardan başlayarak günümüze gelecek bir irdelemeye söz konusu olabilecek durumdadır.

Çoğunlukla Alman Türk münasebetleri ve dostluğu Abdülhamit II ve İttihat Terakki yönetimi dönemlerinde (Sultan Reşat dönemi ve Sultan Vahdettin saltanatının ilk dönemi) Alman Türk yakınlaşmaları şeklinde başlatılmaktadır. Bir başka değişle Türk Alman dostluğunun bu dönemlerde başladığı izlenimi toplumumuzda hakimdir. Ancak Türk Alman dostluğunun I. Dünya Savaşı sırasındaki Türk Alman müttefikliğinden kaynaklandığı söylense de bu yanlıştır. Çünkü Türk Alman münasebetleri, birliktelikleri hatta az da olsa kan akrabalığı daha önce belirttiğimiz gibi çok daha önceki zamanlarda başlamıştır. Devam edecek…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.