Şunu da belirtmek isterim ki bu kurtuluş şehitlerinin toplu gömülü bulunduğu yer cumhuriyet meydanı denilen yerdeki Atatürk anıtı ve şehitler anıtının yanı başında olan üzerinde üç palmiye ağacı bulunan toprak yığını görünümündeki tümsektir. İlçemizdeki bazı tarikatları kendi liderlerine yahut kendi teşkilatlarına onların mezarlarına gösterdiği saygıyı acaba neden bandırmalı yöneticilerimiz ve halkımız gösterememektedir doğrusu merak etmekteyim.
Bu kitlelerin kendilerine hizmet veren kişilere gösterdiği hürmeti yahut bazı binalara isimlerini vererek onları ebedileştirmelerinin benzerini niye Bandırmalımız, Bandırmalı yöneticilerimiz bu kurtuluş şehitlerine veya yukarıda saydığım Çanakkale ve Trak şehitlerine göstermemektedir doğrusu merak edilecek durumdur. Şunu da vurgulamak isterim ki Ayyıldız tepedeki anıtın altındaki kurtuluş şehitlerinin listesinin bir benzerini bu Cumhuriyet Meydanı’ndaki toplu mezar veyahut kurtuluş şehitleri şehitliği durumundaki bu üç palmiye ile tespit edilmiş mezarın başına koyulmamaktadır. Bu çok zor bir durum mudur?
Bir kez daha belirtmek isterim ki bu şehitlerimize en azından gösterilecek bir vefa borcu bunu gerektirmektedir düşüncesindeyim. Yani bir mermer levha üzerinde Ayyıldız tepedeki anıttaki şehitler listesinin yazılarak konulması hiç değilse burada yatan şehitlerin kimler olduğunu tanıtacak bir listenin konulmasını bir bandırmalı olarak belediyemizden beklemek hakkımdır ve Bandırmalının hakkıdır düşüncesindeyim. Unutulan şehitler arasında Bandırma medyasında pek çok gazetede görev almış, pek çok Bandırmalı yerel gazetecinin topluma faydalı gazeteci durumuna gelmesinde örneklik ettiğini düşündüğüm ve gazetemiz Yaşam Gazetesinin Televizyonumuz Marmara Televizyonu’nun bünyesinde görev yapan gazetemizin editörlük görevini üslenmiş durumda hayatını kaybeden Cihan Hayırsevener’in de 2009 18 aralığındaki şahadetini dile getirmeyi de bir borç bilirim.
Bu arkadaşımız Bandırma’nın kamuoyunda editörlüğünü yaptığı Yaşama Gazetesi vasıtasıyla ve görev aldığı Marmara TV bünyesinde görev yaparken Bandırmanın belediye olarak veya umumi efkar olarak yaptığı bilgilendirmelerle yapılacak, yapılması gereken çalışmalar konusunda bilgi vermesini veyahut yapılmayan toplum lehine kullanılacak kaynakların özel şahıslara harcanması konusunda bilgilendirmeler yapmasından gocunan onu susturmak lüzumunu hisseden kesimler tarafından düzenlendiğini düşündüğüm elim bir suikast sonunda şehit edilmesi de daha önce belirttiğim gibi 18 aralık 2009 tarihinde gerçekleşmiştir.
Ne tuhaftır ki kendisini Bandırmalıya faydalı olma Bandırmalıyı bilinçlendirme konusunda çalışmalara adayan bu arkadaşımız şehadet olduğundan bu güne Bandırmalının kendisine göstermesi gerektiğini düşündüğüm vefasından nasibini alamamıştır. Gerçi Bandırmalımızın Balıkesir’imizin ve Bandırmamızın şu ana kadar ilk ve tek şehidi olan arkadaşımız Cihan Hayırsevener nedense sahip çıkmamış, pek çok manevra şehitlerine gösterilen vefanın yarısına bile sahip kılınmamıştır. Şunu da vurgulamak isterim ki sağlığında kendisine sözüm ona dostluk gösterip onun kalemi vasıtasıyla rakiplerine etki etmeye rakiplerini baskı altına almaya çalışan gerek iktidar gerek muhalefet yerel siyasetçileri de ulusal siyasetçileri de önem vermemiş, bu arkadaşımızın adını herhangi bir caddeye, sokağa hatta bir resmi binaya vermeye yönelmemişlerdir.
Gerçi Bandırmalımız ulusal çaptaki medya şehitlerimize de gereken önemi vermemiş, onların adlarını da herhangi bir sokağa veya caddeye vermeye yönelmemişlerdir. Hatta belediye yönetimlerimiz bu konuda o kadar duyarsız davranmışlardır ki sokaklara, caddelere isim vermeyi kendi siyasi görüşlerine veya propagandalarına göre gerçekleştirmeyi o kadar serbest gerçekleştirmişlerdir ki bir yerel yöneticinin bir caddeye verdiği Abdi İpekçi ismini kendinden sonra gelen yerel yönetici Mehmetçik Caddesi şekline çevirmeyi bir başarı olarak görmüş, belki de bu icraatıyla memnun ettiği birilerine karşı borç bilmiştir.
Şunu da vurgulamak isterim ki nasıl olmuşsa bilemem ama bir başka medya şehidi Taner Kışlalı ismi yanılmıyorsam Paşabayır Mahallesi’ndeki kanaatimce 9. Sokağa verilebilmiştir. Bu da gösterir ki yerel yöneticilerimiz isterse muhaliflerine rağmen kendilerince beğendikleri herhangi bir ismi verebilmekte yaşatabilmektedirler. Sonuç olarak şunu vurgulamak isterim ki bugün Amerika’daki benzerlerinin yani şehit edilen yahut öldürülen gazetecilerin isimlerinin duvarında yazılı bulunduğu bir müzede yerini alan bu arkadaşımızın ismi nedense sağlığında yanında yer alan pek çok seveni bulunan bu arkadaşımızın ismini bandırma ve bandırmalı bir sokağa, bir meydana yahut bir resmi binaya vermekten uzak kalmayı gerçekleştirmektedir.
Başından beri belirttiğim gibi Bandırmamız bandırmalı yöneticilerimiz Çanakkale şehitlerine, Trak vapuru şehitlerine, bandırma vapuru şehitlerine, kurtuluş şehitlerine karşı gösterdiği vefasızlığı Balıkesir’in tek medya şehidi olan Banmdırmamızın tek ve belki de son medya şehidi durumundaki arkadaşımıza karşı da sergilermiştir, sergilemektedir. Umarım gelecek dönemde Bandırmanın yerel yönetimine gelecek yetkili bir isim sözüne ettiğim bütün şehitlerimize karşı duyarlılık göstererek bir vefa örneği sergileyebilecektir. Burada yazıma son verirken sözüne ettiğim bütün şehitlerin haliyle bandırmamıza faydalı olmak uğruna yazılarıyla hizmet verirken hayatını kaybeden arkadaşımız Cihan Hayırsevener’e saygı ve hürmetlerimi iletiyor, bütün şehitlerimize Tanrı’dan rahmet diliyorum. Kabirlerinizde nurla içinde huzur içinde yatın. Bandırmalının büyük çoğunluğu sizi unutmuş görünse de hala değerinizi bilen sizleri saygı ve dualarıyla anan hemşerileriniz de mevcuttur. Işıklar içerisinde ebediyette kadar hatırlanacaksınız.