Son Kurşun Değil Bandırma’nın Kurtuluş Anıtı

Nitekim bunun örnekleri olarak Balıkesir’deki Kurtdereli anıtına karşılık bizde pehlivanlar anıtının yapılması, İstanbul’daki şehir surlarına özenç ve rekabet karşılığında hiçbir zaman kale ve surlara sahip olmamış Bandırmanın sahillerine göstermelik surlar ve kuleler yapılması İstanbul boğaz köprüsüne özenti olarak deniz kıyısına maketimsi bir boğaz köprüsü yapılması açık örneklerdir.

Bu yüzdendir ki İzmir’deki ilk kurşun anıtına özentiden Bandırmamıza da söz konusu anıt yapılmış özenti icabı adına son kurşun anıtı denmiştir. Ama bu adlandırma tarihi gerçeklere uymamaktadır. Her ne kadar anıt çatılmış tüfekler şeklinde olsa da bulunduğu yerde meydana gelen Ayyıldız tepe çarpışması Türk ordusunun yunanla son çarpışması olmamıştır. Türk ordusu burada silahlarını çatıp kalmamış savaşı sürdürerek Edincik, Erdek, Biga, Ezine ve Lapseki gibi yerleri kurtarmayı sürdürmüştür. Bandırmamızın çevredeki illere özenerek yaptığı anıtlar arasında birde Turgut Reis anıtı vardır yapılışındaki hali ile Beşiktaş’taki Barbaros Anıtını andıran bu anıt ne yazık ki Barbaros Anıtının gördüğü kabul ve kullanışı bulamadığından daha sonra itibar kaybedip bugünkü haine getirilmiş bir bahçe bir havuz heykeli durumuna konmuştur.

Bu bilgileri takiben hatırlatmak isterim ki bandırmamıza sahip olmuş olan yunan işgal kuvvetleri Bandırma merkezi dışındaki kırsal kesimdeki kuvvetlerini de 17 Eylülden önce bugünkü Yeşilçomlu mahallesinin o zaman ki adıyla Kocatepe şimdiki adıyla Bayrak tepe denilen sahasında toplamış çevredeki kırsal yerleşimlere zarar vererek Bandırma’ya çekilmeden önce bu tepede mola vermişlerdir. Onların bu tepede mola verdiği sırada aldıkları haberler üzerine kurulmuş sofralarını bırakıp hızla Bandırma’ya çekilmeleri köylere yakarak zarar verip bandırmaya çekilmeye başlamaları yunan kuvvetlerinin Bandırma bölgesindeki kısmının manevi olarak ilk çöküntüye uğradıkları son mola yeri olan Bayrak tepe bölgesini Bandırma tarihi açısından önemli kılmıştır.

Bugün bu sahada 2014 yılından itibaren anıt görünümüyle yüksek bir bayrak direğinde devasa bir Türk bayrağı dalgalanmaktadır. Bu bölgeden kaçış bize gösterir ki 9 Eylülde ana kuvvetleri denize dökülen yunanın Güney Marmara’daki bandırma başta olmak üzere işgal kuvvetleri sürekli bir kaçış çabası içerisindedirler nitekim Ayyıldız tepe bölgesindeki çarpışmada da bozulan bandırma yunan işgal kuvvetleri hiç beklemeden Edincik ve Erdek istikametine kaçmışlardır. Onları yenen 61. Alay ve 19 hücum taburuna bağlı birlikler de onları takiben Edincik, Erdek istikametine akmışlar Yunanın Edincik garnizonuyla da çarpışıp onu da bertaraf etmişlerdir.

Bu durum ve bandırmadan sonra kurtulan Edincik, Erdek, Biga yerleşim yerlerinin ve daha sonra Bayramiç, Ezine, Lapseki gibi yerleşim yerlerinin kurtuluşlarının gerçekleşmesi Ayyıldız tepe Türk askerinin yunanla çarpışmasının ve ona kurşun atmasının son yeri olmadığının açık göstergesidir. Ayyıldız tepe çarpışmasının son çarpışma burada atılan kurşunların yunana atılan son kurşun olmadığının bir başka delili de 19 Eylül tarihinin gaziler günü olarak kabul edilmesidir. 19 Eylül tarihi bilerek gaziler günü olarak kabul edilmiştir. Çünkü 18 Eylülde hala çatışmalar kurtuluşlar devam etmiştir. Bütün bunlardan sonra şunu söylemek isterim ki Ayyıldız tepedeki anıt son kurşun anıtı olarak adlandırılmamalıdır.

Bu anıt ancak Bandırma’nın kurtuluş anıtı olarak veya Bandırma Kurtuluş Şehitlerinin anısına yapılmış ikinci bir anıt olarak adlandırılabilir kanaat ve düşüncesindeyim. Bütün bu anlatımlardan sonra bandırmanın kurtuluşu sırasında verdiğimiz şehitler başta olmak üzere bütün şehitlerimize tanrıdan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun. Geride bıraktığımız 19 Eylül gaziler günü nedeniyle sağ olan bütün gazilerimizi kutluyor ölmüş olanlarına da tanrıdan rahmet ve mağfiret diliyorum. Tekrar önemle vurguluyorum ki Ayyıldız tepedeki anıtımız büyük olasılıkla İzmir’deki ilk kurşun anıtına özentiyle hatalı olarak son kurşun anıtı olarak adlandırılmıştır. Ama bu anıt sahası düşmana son kurşunun atıldığı yer değildir.