ŞİMDİ NE OLACAK?

 Ne var ki bizim yanın da yer alacağımız tarafın, meşru hükümet sayılması birleşmiş milletlerin bu mutabakat hükümetini Libya’nın meşru hükümeti tanıması esas alması, bence yanlış bir uygulamadır. Bir ülkenin abartarak söylediğimiz de toprağının yüzde 15’ini kontrol edebilen bir hükümetin, ülkenin yüzde 90’nını kontrol altın da tutan tarafa karşı meşru sayılması bence hakikaten geçekle bağlaşmayan, bir tutum ve icraattır. Etrafında ki devletlerin veya toplulukların desteği ile ayakta durabilen, bütün zenginliklerini toprak üstü ve altı zenginliklerini,  çevresinde ki kapitalist devletlere veya onlara ait şirketlere peşkeş çektiğini düşündüğüm,  bu hükümetin Libya halkının geçek temsilcisi olması normal mantık kavramlarına göre imkânsızdır. Düşüncesindeyim. Bu izlediği peşkeşçi durumla kendisine dış mihraklardan destek arayan ve bulan bu hükümet bence Libya halkının devleti olmaya laik olması imkansızdır. Düşüncesindeyim. Bence bu hükümet Libya’yı kapitalist sistemlere sömürmek üzere açmasıyla kapitalist devletlerin kuklası olan bir hükümet olması öte bir görüntü, vermesi mümkün değildir. Şimdi bu durumda ne olacak sorusuna verilebilecek en iyi cevap bence hafter ve taraftarlarıyla bence bir kukla hükümet olan bu mutabakat hükümeti arasında girişilecek bir iç savaş kan dökülmesini  getireceği gibi ülkenin gerçek, meşru hükümetini ortaya koyabilecek, nihai sonuçları da getirebilecek, bir iç savaş kaçınılmaz olacaktır. Görüntüsü söz konusudur. Düşüncesindeyim. Şurası bir gerçek ki bu olası iç savaş Libya’nın gerçek hükümetini belirlemek ile kalmayacak, mutabakat hükümeti ile anlaşma yapan taraf devletlerin hali ile bizim devletimizin, yaptığı anlaşmaların da geçerliliğinin devam edip etmemesini de ortaya koyabilecek, sonuç hasıl edebilecektir. Bununla da kalmayacak doğu Akdeniz de ki, deniz altı, petrol veya doğalgaz hakimiyetinin kullanım hakkının kimlerin eline geçebileceğini de belirleyebilecek bir iç savaş olması olası bir durumdur. Bu nedenledir ki bu savaş getireceği sonuçlar ile taraf olan devletlerin iç ve dış siyasetlerini politikalarını etkileyebilecek, hatta ülkelerde ki yönetimlerin hükümetlerin konum ve yapılarını etkileyebilecek durumlar ortaya koyacak bir iç savaş söz konusu olabilecektir düşüncesindeyim. Umarım, Putin, olsun Trump olsun hatta Avrupa topluluğu liderleri, olsun hatta Çin yönetimi liderleri bu konunun taraflarını tarafların başında ki liderleri etkileyip kontrol altına alarak, geniş sahaları etkileyebilecek, bir iç savaşın başlamasını engelleyebileceklerdir. Uluslar arası sahada fazla etkisi olmamasına rağmen savaş naraları atarak, Libya’yı bir kan gölüne dönüştürmeyi getirebilecek yerel toplum liderlerini kontrol edip Libya’nın bir savaş sahası bir gösteriş sahası olmasına yukarı da sözünü ettiğim liderler izin vermezler. Büyük devletlerin ve onların, yalakalığını gerçekleştiren küçük devletlerin , uluslar arası toplumu ve kendi toplumlarını ölüme götürecek, mağduriyet yaratmalarını önlemeleri mümkün olacaktır. Bu yüzdendir ki şimdi ne olacak sorusuna verilecek cevap kanaatımca Putin ve Trump ne isterse o olacak, savaş isterlerse savaş, barış isterlerse barış gerçekleşecek yerel ve yöresel liderler onları dinlemek suretiyle Libya ve devletlerini çatışma veya barış sahası konumuna kavuşturacaklardır.