ŞİMDİ NE OLACAK?

Değerli okurlarım, daha önce dile getirdiğim, fikirlerim de Libya sorununa değinmiş İslip sorununa değinmiş bu sorunların tarafların, liderleri olan kişileri, kararlarını alır ve uygularken korkup çekindikleri, sevip saydıkları, yahut arkalarını yasladıkları ülkelerin veya milletlerin baş yöneticilerine, liderlerine göre aldıklarını ve bu sorunlarda ki tutum ve icraatlarını onların yönlendirmesine isteklerine göre gerçekleştirdiklerini veya gerçekleştirmeye çalıştıklarını dile getirmiştim buna örnek olarak da orta doğuda ki Arap İsrail çatışmaların da Rus, ve Amerikan liderlerinin fikir ve kararlarının, geçerlilik ve uygulama bulduğunu göstermiştim. Nitekim bir diğer örnek olarak da Libya sorunu konusun da Libya iç savaşına taraf olan iç mücadelenin taraflarının liderlerinin bu taraflara destek veren ve yardımcı olan olmaya çalışan devlet veya toplumların yönetici ve liderlerinin de aynı şekilde Rus ve ABD liderlerinin bu konuda ki düşünce ve tutumlarını ön plana alıp ona göre icraat ve davranış sergilemeye hazırlandıklarını yöneldiklerini dile getirmiştim. Hakikaten de, Libya da iç mücadeleyi yapan hafter, olsun birleşmiş milletlerin meşru saydığı mutabakat hükümetinin liderleri olsun, hatta bu tarafları destekleyen başta ülkemiz olmak üzere diğer taraf liderlerinin yöneticileri de bu Libya sorunu konusun da Rus liderinin perde arkasın da varlığı hissedilen Amerikan, liderinin Libya konusun da ki, düşünce ve fikirlerini göz önün de bulundurmak, mecburiyetini hissettiklerini ve bu konuda izlenen son tutum ve girişimlerin bu iki liderin, özellikle Putin’in isteği doğrultusun da değerlendirilip bu konuda ki icraatların ona göre gerçekleştirilmeye izlenmeye, düzenlenmeye, başlatıldığını belirtmiştim. Nitekim, Putin’in isteği üzerine savaş naraları atan tarafların, barış girişimlerine yönelip barış konulu toplantı, ve oturumlar yapmaya başladıklarını esas alarak insanların olduğu gibi topluluk , yönetici ve liderlerin de icraatların da karar almalarında, korktukları çekindikleri sırtlarını dayadıklarını yabancı toplum veya ülke liderlerinden etkilendiklerini bu konuda ki icraat ve kararlarını onların istekleri doğrultusun da gerçekleştirdiklerini bu Libya konusun da ki son icraat ve kararların çok iyi ortaya koyduğunu belirtmeye çalışmıştım. Ne var ki Libya konusun da son ana kadar geçerlilik taşıyan tarafların davranış ve tutumları bir anda değişmiş önce savaş naraları atarken, Putin’in isteği ile barış masasına oturup barışa taraf olan ve aracı olmaya çalışan taraflar birden bire yeniden savaş naraları atıp savaşa hazırlanmaya yahut iç savaş taraflarını birbirine karşı savaşa yöneltmeye hazırlanmaya başlamışlardır. İşte şimdi bu durum karşısın da kafalarımızda, şimdi Libya da ne olacak sorunu uyanmaya başlamıştır hakikaten merak edilecek bir konudur. Şimdi Libya da ne olacaktır ? iç savaş başlayacak mıdır?, mutabakat hükümeti ile denizde münhasır bölge birleştirilmesi anlaşması veya askeri destek anlaşması yapan ülkemiz bu durum karşısın da ne yapacaktır. Durum değişmeyip iç savaş başlarsa kanaatimce Libya’ya gönderilen yahut gönderilecek olan askerlerimize mutabakat hükümetini karşı tarafa karşı müdafa etmeye, kendimizi mecbur hissedip, savaşa taraf olmamız kaçınılmaz hale gelebilecektir. Düşüncesindeyim. Devamı yarın…