“ŞEYTAN AYRINTIDA GİZLİDİR” SÖZÜ EKONOMİK, SİYASİ VE SOSYAL HAYATIN HER SAFHASINDA GEÇERLİDİR

Yine şeytanın detaylarda gizliliği konusunda anayasa maddeleri açısından verebileceğimiz en iyi örnek 1. Meşrutiyet Anayasası'nı oluşturan Jön Türkler'in özellikle Mithat Paşa'nın bu anayasaya koydurduğu bir madde ile Meşrutiyet konusunda zararlı görülen şahısların Sürgüne gönderilmesinde padişahı yetkili kılan Bir maddenin daha sonra 2. Abdülhamid'in aynı anayasa maddesine dayanarak Mithat Paşa'yı Taif' e sürgüne göndermesinde görmemiz mümkündür. Şeytanın detaylarda gizli olması anlaşmalar anayasalar kanunlar açısından geçerliliği bugün de söz konusu olabilmektedir. Nitekim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptaline olanak tanıyan seçim kanununda ki maddelere de Bu açıdan bakabilmemize fırsat veren görünüm arz ettiğini düşünmekteyim. Yüksek Seçim Kurulu'nun bu söz konusu seçimi iptaline sebep olan, sebep olarak gösterilen sandık kurullarının oluşumunda devlet memuru veya kamu görevlisi olmayan kişilerin sandık başına başkan veya üye yapılmamaları gösterilmiştir. Bir başka deyişle seçim kanununun sandık kurulu başkanlarının veya parti temsilcilerinin dışındaki üyelerin mutlaka devlet memuru veya kamu görevlisi olması şartına uymayarak sandık kurulları oluşturulmasını Yüksek Seçim Kurulu bu konudaki kanuna uymadığından İstanbul seçiminin Büyükşehir Belediye Başkanı seçiminin iptali şeklinde kısmen iptaline seçim kanunundaki söz konusu ifadeyi dayanak aldığı görülmüştür.

Bu demektir ki sandık kurulu başkanlarının veya parti temsilcisi dışındaki üyelerin devlet memuru veya kamu görevlisinden tespit edilmesi ve sandık kurullarının bu şekilde oluşturulması seçim ile ilgili kanunun âmir hükümlerindendir. Bu hüküm seçim kanununa bu detayı kazandırmıştır ve bu detay bu yerel seçimde olduğu gibi, bu yerel seçimde olduğu kadar geçirdiğimiz genel seçimde de Cumhurbaşkanlığı seçiminde de geçer ve amir durumundadır. Gel gelelim Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimde aynı şekilde bu yerel seçimde kullanılan sandık kurulları görev yapmış ve gerçekleştirdikleri seçim geçerli sayılmıştır.  Hatta bu son yerel seçimde de söz konusu kanuna uygun olmayan şekilde kurulmuş, bu sandıklar yine görev yapmış, yaptıkları görev Büyükşehir belediye meclisi ve ilçe belediye başkanları muhtarlar açısından geçerlilik ifade etmiş ve yaptıkları seçimin görevlendirdiği kişiler görev sahibi olmuşlardır. Bir tek Büyükşehir Belediye Başkanının görevinin geçerliliği kabul edilmemiş bu konudaki seçim iptal edilip yenilenmesi yönüne gidilmiştir. Bu konuda karar veren Yüksek Seçim Kurulu sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın seçiminin yenilenmesini uygun bulmuştur.

Tekrar vurgulamak isterim ki seçim kanununda ki detay bu iptale olanak tanımaktadır. Olanak tanımaktadır ki Yüksek Seçim Kurulu seçimin yenilemeye karar verebilmiştir. Şimdi insan düşünmeden edemiyor,  sandık kurullarında devlet memuru, kamu görevlisi olmayan başkan ve parti temsilcisi dışındaki üyelerle oluşturulan sandık kurulları seçim kanunu uyarınca seçim iptal ettirebiliyorsa genel seçimlerde, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde veya yerel seçimlerde bu tür sandık kurulları görev yaptığında seçimi kaybeden muhalefet kesimi neden bu kanuna dayanarak Yüksek Seçim Kurulu'na müracaatla söz konusu seçimleri iptal ettirmemişlerdir. Acaba muhalefet seçim kanunundaki detayları incelemeyi iktidar kadar bunlardan istifade etmeyi ne zaman öğrenecektir?  Yine şunun düşünmeden edemeyiz ki, Yüksek Seçim Kurulu aynı detaya dayanarak seçimi kanuna uygunsuzluk açısından iptal etme hakkına haizken neden sadece usule uygunsuzluk nedeniyle iptal ve yenilenmesine karar vermiştir? Yanlış anlamadıysam medyadan edinilen bilgiye göre iptal edilen seçim kanuna uygunsuzluk nedeniyle iptal edilmiş olsaydı geriye yönelerek geçmiş seçimlerin de, geçirdiğimiz son yerel seçiminde iptaline sebep olacak müracaatlara olanak tanıyacağı söylenmektedir. Demek ki bu noktada da bir detay söz konusudur. Bütün bunlardan sonra şunu belirtmek isterim ki şahsi kanaatim ülkemizdeki muhalefetin başta seçim kanunu anayasa olmak üzere kanun ve yasalarda mevcut detayları iyi bir şekilde irdelememekte,  kendileri açısından fayda sağlayacak bu detayları kullanmayı bilememekte, becerememektedir. Bu yönden iktidara avantaj sağlamaktadır. İktidar bu detayları çok iyi bilmekte ve değerlendirmektedir. Bu yüzdendir ki muhalefete ve iktidara sesleniyor şunu hatırlatıyorum.  Anayasamızı, kanunlarımızı çok iyi bilmeniz, iyi değerlendirmeniz, yapmanız gereken müracaat ve itirazları zamanında yaparak özellikle rakiplerinize karşı başarı elde edemeseniz bile aynı detayları size karşı kullanma imkanından mahrum etmeniz gerekmektedir düşüncesindeyim. Tekrar hatırlatıyorum ki şeytan anlaşmalar, anayasalar ve kanunlar açısından hükümlere eklenen detaylara sızabilmekte izlenebilmektedir. Bunu önlemenin tek yolu söz konusu hükümlerin, hükümlerdeki detayların çok iyi bilinmesi ve irdelenebilmesidir.