güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

SEÇİM İTTİFAKLARI KURULURKEN PARTİLER NEYE GÖRE İTTİFAK YAPIYOR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Değerli Okurlarım,

Geçirdiğimiz genel seçimde gördük ki tek bir parti HDP dışındaki bütün partiler seçime girerken aralarında ittifak oluşturdular. Bir yanda Cumhur ittifakı bir yanda Millet ittifakı adları bu iki ittifak grubunun aslında aynı manaya gelen köklerden türetildiğini ortaya koysa da yine de iki ittifak grubu ortaya çıkmıştır. Cumhurla Millet kavramı arasında temelde farklılık görülse de aslında bir oranda aynı kitleyi dile getiren kelimeler olduğu ortadadır. Bir başka deyişle Cumhur kelime ile de Millet kelimesi ile de ülkemiz toprakları üzerinde yaşayan devletimizin vatandaşlığını kabul etmiş insan topluluğu veya insan kitlesi kast edilmektedir. Öyleyse genel seçimde oluşturulan ve muhtemelen yerel seçim de de devam ettirileceği belirtilen Cumhur ittifakını oluşturan partilerin ittifakın adını Cumhur ittifakı koymalarının sebebi getirmeyi vaat ettikleri başkanlık rejimi sisteminin halktan gizlenmesine yarayacak bir şekilde Cumhurbaşkanlığı rejimi olarak adlandırılmasından almışlardır. Yani aslında başkanlık rejimini getirmek isteklerinin halkta tepki yaratmasından korkup bu rejimin adını Cumhurbaşkanlığı rejimi şeklinde ifade etmeleri bu ittifakı oluşturan partilerin amaçlarına hizmet amacıyla kurdukları ittifaka da Cumhur ittifakı adını verdiklerini görmekteyiz. Bunun karşısında olan partilerin genel seçimdeki amacı parlamenter rejimi yürütme, yasama ve yargı erklerinin farklı ellerde olduğu Cumhuriyet rejimini değiştirttirmemek amacıyla bir ittifak oluşturduklarını görmekteyiz. Bu nedenle bunlar da oluşturdukları ittifak grubuna ad olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin adına izafeten Millet ittifakı dediklerini görmekteyiz. Ne tuhaftır ki seçmenlerimiz aslında tek adam iktidarı demek olan Cumhurbaşkanlığı rejimini hiç bir zaman tam manasıyla anladıklarını düşünmediğim bu rejimi destekleyip seçmişler milletin vekilleri amacıyla yürütme, yasama ve yargı erklerinin farklı makam veya ellerde uygulandığı parlamenter rejimi terk edip Cumhurbaşkanlığı rejimini seçtiklerini görmüşüzdür. Ne tuhaftır ki bu ittifaklar oluşturulurken Cumhur ittifakını birbirine zıt amaç ve yapı içerisinde olan partiler oluşturmuşlardır.

Cumhur ittifakının bir kanadı ümmetçi özellikleri olan hedefleri arasında tam laikliğe ters düşecek hedefler olduğunu düşündüğüm bir parti oluştururken diğer tarafını ise Milletçi olduğunu, laik olduğunu söylerken bu iddiasına ters düşen amaçlara hizmet eden bir partinin müttefiki olmayı seçen bir parti oluşturmuştur. Şunu hemen vurgulamak isterim ki birileri bizlere ümmet kavramını millet kavramının anlamdaşı olarak tanıtmaya çalışsa da ümmet ve millet kavramlarıyla adlandırılan insan toplulukları kitleleri aynı mahiyet ve özellikte değildir. Ümmet denilen kitle tek bir peygamberin ümmeti tek bir dinin mensuplarından oluşurken ayrı renk veya ırklardan hatta farklı kültürlerden olabilmektedir. Buna karşılık millet kavramı ile kast edilen kitle farklı dinlerden olup farklı peygamberin ümmetleri olabilirken aynı renkten aynı ırktan ve genellikle aynı kültürden bireylerden oluşabilmektedir. Halbuki Cumhurbaşkanlığı ittifakını oluşturan partilerden biri Milliyetçi iken diğeri ümmetçi olmasına karşılık hangi asgari müşterekte birleşebilmektedirler ki adeta tek partiymişçesine ittifak oluşturmakta seçimde hedeflenen vekillik veya diğer görev sahiplerini paylaşabilmektedirler. Yada birbirleri lehine seçim bölgelerinde seçmen aktarabilmektedirler. Tabiatın gereği olması gerekenin aslı uyarınca milletçiler ümmetçilerin, ümmetçiler milletçilerin karşıtları olmaları gereğine rağmen bu ittifak içinde nasıl aynı pota içinde eriyebilmektedirler. Nasıl olupta milliyetçi bir parti lideri ümmetçi bir partinin lideri lehine aday olmaktan çekilip partili seçmenlerine ümmetçi lideri desteklemelerini söyleyebilmektedir.

Bunu söyleyen liderin milliyetçi bir parti kurmasına onun liderliğinde oturmasına ne gerek kalmaktadır. Millet ittifakını oluşturan partilere baktığımızda ulusçu ve milletçi partilerden oluştuklarını görmekteyiz. Ama aslında onlar da kuruluş amacı bakımından birbirinden farklıdırlar. Biri İslamcı biri Milliyetçi biri Ulusçu bir partidir. Ne var ki bunların üçünün de milliyetçilikleri kafa tasçı bir zihniyet değil milliyetçilikleri kültür milliyetçiliği bazında olduklarından İslamcı olan partinin bile laiklik ve parlamenter rejim anlayışında olmaları nedeniyle ittifak kurmaları daha tabiri caizse yakışabilecek bir durum göstermektedir düşüncesindeyim. Bugün önümüzdeki seçim itibariyle cumhur ittifakını oluşturan partiler hala aynı niyet ve amaçlarında devam edip seçimde birbirleri lehine feragatlarda bulunup seçim çevrelerinde belediye başkanlıklarını ve meclis üyeliklerini paylaşmaya yönelik yazılı ittifaklar peşinde koşmaktadırlar. Oysa millet ittifakı yerel seçimlerde partilerin yazılı ittifakları yerine seçmenlerinin gönül ittifaklarına dayalı bir seçim stratejisi uygulamaya hazırlanmaktadırlar. Bu demektir ki cumhur ittifakı dışındaki partiler seçmenlerini bulundukları seçim çevrelerinde gönüllerine yatan partilerin adaylarına rey vermekte serbest bırakmaktadırlar. Bu ne derece başarı getirir bilinmez ama şurası bir gerçektir ki yerel seçim çevrelerinde bulunan seçmenler yerel yöneticilerini seçerken partilerinden ziyade seçilecek yöneticilerin özellik ve karakterlerini ön planda tutmalıdırlar. Bence öncelikle o seçim bölgesindeki göreve talip olacak yerel adaylar varsa öncelikle onların riyakatli olanını desteklemelidirler. Ancak bunu yaparken o seçim çevresinde ki adayların seçim çevresindeki halkın menfaatine mi yoksa kendisinin kendi yakın çevresinin ve partisinin, partisinin üyelerinin destekçilerinin menfaatine mi hizmet vereceğini ölçüp biçmeli seçim çevresini oluşturan çevresinin ve çevre halkının menfaatine hizmet edebilecek adaya oy vermesini onu desteklemesini daha yerinde bulmakta, seçmenlerin buna özellikle dikkat etmesi gerektiğini düşünmekteyim. Bence hangi ittifak grubundan olursa olsun ittifak kuran partilerin seçmenleri kendilerini oluşturulan yazılı ittifak protokolleriyle bir başka partiye pazarlayan tercihlerine ve düşüncelerine hipotek koyarak pazarlayan partilerine ve onların ittifaklarına oy vermekten sarfınazar etmeli ittifak kurmayan partilerin adaylarına veyahut partisiz adaylara destek ve rey vermeye yönelmelidirler. Böyle yaptıklarında hem kendilerine saygılarını göstermiş hemde kendilerini satışa sunan pazarlayan partilerine bir ders vermiş olacaklardır.

Bence şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki seçimler için ittifaklar oluşturan partiler millet menfaatine değil seçmen yararına değil parti liderlerinin kendi çıkarlarına kendi amaçlarına uygun düşüncelerinin gerçekleşmesine dikkat etmektedirler. Sözün kısası bence parti ittifakları makam mevki paylaşmak için kurulmanın dışında hiçbir amaç gütmemekte, hele hele seçmenlerin ve seçim çevrelerinin menfaatlerini göz önünden uzak tutmaktadırlar düşüncesindeyim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.