Başarısız Sarıkamış Harekatı, başarıyla neticelenen Çanakkale savaşları, başarısızlıkla neticelenen Mısır ve Kanal bölgesi Harekatları Osmanlı devletinin büyük asker kayıplarına sebep olduğundan itilaf devletleri yani Fransız ve İngilizler Arabistan bölgesi ve Orta doğudaki Osmanlı topraklarına daha rahat askeri harekatta bulunma imkanı elde etmişler, Arap milliyetçilerinin ve İslam Arapların yardımıyla çok kısa bir zamanda işgallerini gerçekleştirebilmişlerdir.
Gerçi Irak sahasında Kut’ül Amare gibi bir zafer kazanılmış önemli miktarda İngiliz askeri esir edilmişse de netice değişmemiş, Osmanlı Irak, Suriye, Filistin, Ürdün ve Sudi Arabistan bölgelerini itilaf devletleri İslam kuvvetlerine kaptırmıştır. Bu arada Hicaz bölgesinde Medine müdafaası gibi şanlı bir müdafaa gerçekleştirilse de Mekke, Medine, Kudüs, Şam gibi İslami açıdan kutsal yerlerin bulunduğu sahalar Avrupalıların eline geçmiştir. Bütün bu olayların başlangıç noktası olarak Sarıkamış Harekatını görmek ve göstermek bu nedenle mümkündür ve Sarıkamış Harekatının hezimetle bitmesinin sorumlusu olarak sadece Enver paşayı, Talat paşayı ve Cemal paşayı kısaca İttihat Terakki Fırkasını görmek ve göstermek bence hata olur.
Çünkü Osmanlı devletinde yönetimin en tepe noktasında Osmanlı padişahı bulunmaktadır. Bu nedenle sözüne ettiğim bütün bu olayların sorumluları arasında Sultan Mehmet Reşat’ı, Sultan Mehmet Vahdettin’i de zikretmek, görmek ve göstermek gerekir. Ancak Sarıkamış harekatıyla başlayan askeri harekatların ve olayların Türk milletine getirdiği bir önemli faydada vardır. Türk milleti bütün bu olaylar neticesinde Osmanlının ümmetçilik zihniyetinin Panislamizm düşüncelerinin iflas etmiş olduğunu görüp Türk milliyetçiliğine yönelmesini sağlamıştır.
Şunu da vurgulamak isterim ki bugün Ortadoğu’da yaşanan Filistin sorununun başlangıcı da yukarıda zikrettiğimiz savaşlar sonunda kesin olarak ortaya çıkmış, Osmanlı devletinin Arap yarımadasındaki topraklarını kaybetmesiyle Filistin sorunu başlamıştır demek pekala mümkündür. Çünkü Osmanlı devleti Filistin ve Kudüs’ü kaybettikten sonra buraların kontrolünü ve yönetimini ele geçiren İngilizler Filistin sahasında dünya üzerindeki Yahudilerden bu Filistin bölgesine getirip yerleştirdikleri Yahudi kitlelerine İsrail diye bir devlet kurdurmuş, Filistin sahasındaki Arap halkını yerlerinden uzaklaştırarak bu yeni kurdurduğu İsrail ile bu Arapları karşılıklı düşman durumuna getirmiş ve bunun sonucu olarak Yahudilerle Araplar hasım ve düşman olarak farklı evrelerle birbiriyle savaşmış ve çarpışmışlar , bu da bugünkü Filistin sorununu Arap İsrail savaşlarının oluşmasını getirmiştir. Kısacası Sarıkamış Harekatı’nı ve ona bağlı olarak ortaya çıkan kanal harekatını bugünkü Filistin sorunu ve Arap İsrail savaşları oluşumunu başlatan esas noktalardan biri olarak kabul etmek doğru olacaktır düşüncesindeyim.
Şunu da belirtmek isterim ki Çanakkale zaferinin en önemli komutanlarından olan Mustafa Kemal’in liderliğini Türk milletinin kabul etmesi neticesinde başlayacak olan kurtuluş savaşını benimseyip kazanmasını başlatan dönüm noktalarından biri olarak bir oranda Sarıkamış Harekatı Çanakkale savaşları ve kanal harekatı şeklinde gerçekleşen olaylar olarak da kabul etmek vurgulamak mümkündür düşüncesindeyim.
Sonuç olarak Sarıkamış Harekatı etkilediği pek çok savaştan harekattan sonra kurtuluş savaşına da etkileri olmuş bir savaştır. Bütün bu özelliklerine rağmen netice olarak rahatça söyleyebiliriz ki Sarıkamış Harekatı bir vatan müdafaası olmayıp yeni topraklar kazanmak Ruslara kaptırılan toprakları Türk dünyasından olup Rusların eline geçmiş toprakları ele geçirme hayaliyle girişilmiş hezimetle bitmiş başarısız bir saldırı harekatıdır.
Bütün bunlardan sonra Sarıkamış Harekatını kurtuluş harbinin başarıyla gerçekleştirilmesini sağlayacak olan Mustafa Kemal’i ortaya çıkaran bir askeri harekat olarak kabul etmek ne kadar mümkünse Enver Paşa ve ittihat terakki yönetiminin çöküşünü getiren bir harekat olarak da görmek pekala mümkündür. Hatta diyebiliriz ki Sarıkamış Harekatı kendisini takip eden askeri harekatlar nedeniyle Osmanlı devletinin yıkılışını Osmanlı hanedanının Osmanlı halifeliğinin sonunu getiren harekatlar zincirinin başlangıcı olarak da görmek mümkündür.
Başarısız olarak biten bu harekat nedeniyle gerek Ruslarla çarpışarak gerek soğuk ve açlık nedeniyle şehit düşen subayından erine tüm Türk şehitlerine Tanrıdan rahmet dilerken artık hepsinin ölmüş olduğunu düşündüğüm bu harekatın gazilerine de minnet ve saygı duygularımızı iletirken onlara da Tanrıdan rahmet dilerim. Bütün bu şehitleri Sarıkamış Harekatının yıldönümlerinde yapılacak anma törenlerinde saygı ve minnetlerimizin sunulması gerektiğini, sunulması yolunda yapılacak seremonilerle dile getirilmesi gereğini önemle hatırlatırım. Bu harekat sırasında kaybettiğimiz askeri ve sivil şehitlerimizin ruhları şad olsun.