Ramazan Ayı ve Bayram Kutlamaları Hakkında Bilgiler

Hepimiz biliyoruz ki Ramazan ayı İslamların beş ana ibadetinden biri olan oruç ibadetinin ifa edildiği aydır. Oruç ibadeti İslam bireylerin Yüce Allah’a karşı yerine getirmek zorunda oldukları bir ibadet olduğu gibi nefislerini terbiye etmek yolunda fırsat buldukları bir ibadettir. Ramazan ayında oruç ibadetini yerine getiren İslam bireyler ibadet yapmanın huzuru yanında yiyecek içecek konusunda zahmet çeken ihtiyaç içinde bulunan din kardeşlerinin ve insanların hatta hayvanların bu ihtiyaçtan dolayı nasıl bir ıstırap yaşadıklarını daha iyi kavrama halk tabiriyle tok olanın açın halini anlama imkanını veren bir ibadet şeklidir. Oruçla ilgili ibadetlerin bir parçası olan oruç tutamayanların vermek zorunda oldukları fidye oruç tutsun veya tutmasın her İslam’ın ödemek zorunda olduğu fitre ödeme mecburiyetleri İslamlara ihtiyaç içinde olanlara karşı yardım etme imkanı sağlayarak bir oranda kendi seviyelerine gelmelerine yardım imkanı vermektedir. Bütün bunlardan sonra kabaca diyebiliriz ki ramazan ayı ve oruç ibadeti İslam toplumlarına aynı seviyede olmayan bireylerini aynı seviyeye getirme yolunda fırsat veren olanak sağlayan bir ibadet ayı ve bir ibadet şeklidirler. Bu nedenledir ki ramazan ayı ve oruç İslam toplumlarına kendi bünyelerinde bireylerin birbirine yakınlaşmasını birbirlerine karşı anlayış ve sevgi duymalarını kısacası kardeşlik duygularını kuvvetlendirip toplum ve İslam birliğini gerçekleştirme imkanı getiren bir zaman ve ibadet şeklidirler. Bu nedenledir ki Ramazan ayı sonunda oruç ibadetini bitiren İslamlar hep birlikte bir bayram kutlama imkanını elde edip sevinçlerini aralarında sağladıkları birlik ve beraberliği kutlama imkanına kavuşurlar. Ramazan bayramı adıyla veyahut bu ramazan ayına has bir nakti ibadet şekli olan fitre ibadetini yerine getirme imkanı vermesi nedeniyle Fitir Bayramı adıyla anılan bu bayram İslam kardeşliği açısından çok önemli bir bayramdır. Gerçi oruç nedeniyle kan şekeri seviyesinde düşmeler yaratabileceği düşünülen İslam toplumlarına şeker tüketimi artışı getirmesi nedeniyle şeker bayramı adı da verilen bu bayram İslam bireylerin yetişkin bireyler kadar çocukların da sevindirilmesine olanak sağlayan bir bayram olduğu da muhakkaktır. Umarız bu bayram kutlamaları da eski dönemlerdeki bayramlar gibi sülalelerin, akrabaların, ailelerin, komşuların, eşin, dostun birbiriyle görüşüp birbirlerine saygı ve sevgilerini gösterme imkanı veren bir bayram olur. Şunu da belirtmek isterim ki bu sene ki Ramazan Bayramı’nın hemen arifesinde toplumumuzun önem verdiği geçmişten gelen ve günümüze has kutlanan toplumsal kutlama günlerine tesadüf etmesi de bu Ramazan Bayramı’nın toplumumuzda mevcut olan her kesim ve kitle açısından daha geniş ve daha manalı anlamda kutlamalar gerçekleştirmesine fırsat verecektir. Mayıs ayının birinci günü olan arife günü geçmişte Ulu Önder Mustafa Kemal’in tahsis edip uygulamaya koyduğu 12 Eylülcülerin ortadan kaldırdığı 1 Mayıs bahar bayramının kutlandığı tarihtir. Aynı 1 Mayıs tarihi dünya devletlerine mensup toplumların kutladığı 1 Mayıs işçi bayramının kutlandığı tarihtir ki aynı 12 Eylülcüler işçi bayramının da kutlanmasını ortadan kaldırmışlardır. Ama daha sonraki yıllarda bu iki bayramın kaldırılışının ülkemiz çapında yarattığı huzursuzluklar toplumumuz ve yöneticilerimiz tarafından görülmüş olmalı ki kaldırılan bu bayramların yerine 1 Mayıs tarihinde emekçi ve işçiler günü adıyla bir kutlama günü tahsis etmiştir. İşte ramazan bayramının arifesi bu kutlama günüyle aynı zamana denk gelmiş peş peşe iki bayramı birlikte yaşama imkanını toplumumuza ve vatandaşlarımıza sağlama imkanı ortaya koymuştur. Şunu da belirtmek isterim ki eski tarihlerden kalma toplumumuzda kutlama bulan Hıdırellez bayramı denilen toplumumuzun kutladığı bir bayram da ramazan bayramının bitimine denk gelmiştir. Mayıs ayının altısında kutlama bulan Hıdırellez bayramını da bir oranda bayramla aynı zamana denk gelmiş sayarsak bu seneki Ramazan Bayramımız, Emekçi ve İşçi Bayramımız, Hıdırellez bayramımız bir arada kutlanabilme durumu toplumumuz için söz konusu olmuş demektir. Gerçi daha önceki yıllarda gerçekleştirilen dokuz on günlük bayram tatili uygulaması bu sene için ramazan bayramı açısından uygulamaya konulmamıştır. Bunun sebebinin yani böyle bir uygulamaya yer verilmemesinin sebebinin büyük ihtimalle ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntıların toplumumuzda yaşanan aşırı zamların daha az hissedilmesi için olması muhtemelse de her sene yaşanan uzun süreli bayram tabiri uygulamasına yer verilmeyişini tam manasıyla anlamak bence mümkün değildir. Belki de 1 Mayıs tarihinin emekçiler ve işçiler günü kutlamasıyla birleştirilmesinin meydana getirebileceği siyasi sebepler de böyle bir uzun tatilin uygulamasını sakıncalı kılmış olabilir. Bütün bunlara rağmen toplumumuz ve vatandaşlarımız yaşadığı ramazan ayının ve bu aya münhasır ibadetleri yerine getirmenin verdiği huzurla rahat bir bayram kutlama imkanı bulabilir. Bu nedenledir ki birbirine denk gelen veya yaklaşan Emekçiler ve İşçiler Günü, Ramazan Bayramı, Hıdırellez bayramı tüm ulusumuza tüm hemşerilerimize kutlu olsun diyor sağlık sıhhat içinde barış ve birlik içerisinde huzur dolu bayramlar diliyorum.