güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Preveze Deniz Zaferinin Türk Denizciliği Açısından Önemi Turgut Reis ve Bandırma ile ilgisi

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:46

Nitekim; Türk denizcilik tarihinin önemli günlerinde deniz kuvvetlerinin kuruluş gününde, deniz şehitleri gününde, kabotaj bayramında ve nihayet Preveze Zaferi kutlamalarında Turgut Reis anıtı ve çevresi kutlama alanı kabul edilerek bu tür ulusal günlerin kutlaması burada yapılabilir, yaptırılabilir. İşte o zaman Bandırmalı olarak Turgut Reis'i tanıyor ve ona değer veriyoruz diyebiliriz.

Bunu yapmayacaksak eğer bu heykeli anıtlaştırmayacaksak. Kutlamalarda bulunmayacaksak, o zaman bu heykeli burada tutmamızın anlamı yoktur. O zaman Bandırma olarak yapacağımız iki şey vardır.

Ya bu heykeli Erdek'e gönderip oradaki Erdek Mayın Arama Filosu komutanlığının binası önüne dikilmesini sağlamalıyız, yahut ta Bandırmamızda açtığımız Denizcilik Fakültesi bahçesine bu anıtı taşıyıp oraya dikerek orada anıt haline getirmemiz daha yerinde olacak bir davranıştır. Çünkü hiç değilse bu iki kuruluş bu önemli günlerde bu değerli Türk denizcisinin anısına bir takım seremoniler gerçekleştirecek bugünlerin kutlamalarını bu anıt önünde yaparak ona gereken saygıyı göstereceklerdir.

Bütün bunlardan sonra şunu da vurgulamak isterim ki ilçemizde ki pek çok okula tarihi kişilerin isimlerini verirken Camilere pek çok tarihi kişilerini verirken Turgut Reis'i niye unutmaktayız. Yavuz Sultan Selim'leri, Fatih Sultan Mehmet'leri, Yunus Emre'leri ve daha bilmem kimleri hatırlarken Turgut Reis'i neden unutur, neden bu tip adlandırmalarda kullanmaktan kaçarız. Bunu anlamam oldukça imkansızdır. Hiç değilse Turgut Reis'in anısına birşeyler yapmak için en azından bütün bu saydıklarımı yapamıyorsak mevcut heykelini daha anıtsal bir hale getirmemiz yerinde bir davranış olacaktır. Bu şahsa değer verdiğimizi göstermemize yarayacaktır düşüncesini taşımaktayım.

Preveze zaferinin 482. yıl dönümünü yaşarken bize bu zaferi kazandıran Barbarosların, Turgut Reislerin ve onların emrinde savaşan Türk Leventlerinin, o zamanın şehitleri ve gazilerinin ruhları huzurunda saygıyla eğiliyorum. Ruhlarınız şad olsun diyorum. Onlara ve daha sonra millet uğruna millete hizmet uğruna denizlerimizde şehit düşen özellikle Bandırma körfezinde batan Trakta ve Bandırma Vapurunda şehit düşen bireylerimize de Tanrı'dan rahmet diliyorum. Preveze Zaferi Türk denizcilerine Türk Silahlı Kuvvetlerine ve onu yetiştiren Türk Milletine onun bir parçası olan tüm Bandırmalılara kutlu olsun.

Bütün bu bilgilendirmeden sonra son dönemde Akdeniz’in derinliklerinde yattığına inanılan enerji kaynakları açısından Akdeniz’in önem kazanması ve ülkemizin bu sahada Akdeniz’in derinliklerinde Barbaros, Fatih, Yavuz gibi tarihi şahsiyetlerin isimlerini taşıyan araştırma gemilerimizle deniz diplerinde yaptığı doğalgaz araştırmaları hakkını elde etme imkanı veren Preveze deniz zaferi gibi geçmişte kalmış önemli deniz zaferlerimize daha bir dikkatle eğilip daha iyi değerlendirmeler yapmamız gerektirdiğini önemle hatırlamamız gerekir. Tarihte Prevezeyle kazandığımız Akdeniz hakimiyetini bugün Akdeniz’deki varlığımızın bu zafer ve kazandığımız kurtuluş savaşının neticesinde rakiplerimizle imzaladığımız Lozan Antlaşmasının getirisi olduğunu unutmamalıyız. Bugün Libya ulusal hükümetiyle yaptığımız deniz hakimiyeti konusundaki antlaşmanın temelinde bugün hala Libya toprağında yatan Turgut Reisin Trablusgarp savaşında Derne ve Tobruk bölgelerinde o zaman Osmanlı vatandaşı olan Libya halkıyla, Mehmetçiği birleştirip İtalyanlara karşı zafer kazanmış Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Libya halkıyla Anadolu Türklüğü arasında meydana getirdiği yakınlaşmanın oluşturduğu kardeşliğin payının olduğu da hatırlardan çıkarılmamalıdır. Bugün Akdeniz derinliklerinde ülke olarak yatan enerji kaynaklarında hak iddia ederken Preveze Deniz Zaferinin ve kurtuluş savaşı zaferlerinin payı mutlaka göz önünde tutulmalıdır aksi taktirde geçmişte yaşanmış İnebahtı yenilgisi gibi deniz hezimetleri yaşamanın da söz konusu olabileceği nasıl İnebahtı bize batı Akdeniz’i kaybettirdiyse olası yeni hezimetlerin sık sık dile getirdiğimiz gibi doğu Akdeniz sahasında da haklarımıza yeni zararlar gelmesi olasılığı göz ardı edilmemelidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.