güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Peygamberimizin Doğum Günü Neden Hıdırellez Bayramı Olmasın?

Yazının Giriş Tarihi: 10.05.2021 00:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.05.2021 00:07

Yukarıda sıfatlarını dile getirdiğimiz peygamber şahsiyetlerini karşılaştırdığımızda, bu üç şahsiyetin, aynı kişi olmasını zorunlu kılacak bir benzerlik mevcuttur. Üstelik İlyas peygamberinde, İdris peygamberinde göye uçtuğu şeklinde bir rivayetle kaybolmuş olmaları, İdris ve İlyas peygamberin aynı kişi olmasını, daha da kuvvetlendiren bir olasılıktır. Her üç şahsında aynı zamanda yaşamamalarına rağmen, aşağı yukarı aynı sahalarda, yaşamış olması, bu üç şahsın aynılığını destekler mahiyette bir durum yaratmaktadır. Hızır peygamberin dil, din, renk ve ırk ayırmadan, her insana yardımcı olabilmesi onun yeryüzündeki bütün dilleri konuşmasına delildir. Aynı şekilde İdris peygamber de yeryüzündeki bütün milletlerin dilini, yani yetmiş iki milletin dilini bilebilmektedir. Yine Hızır peygamber her konuda yardımcı olabildiğine göre, her bilimde söz sahibidir. Aynı şekilde İdris peygamberde pek çok bilim konusunda öncüdür. Bu nedenle bu iki şahsı arasında da genelleştirme, yapabilmemiz mümkündür. Yani aynı kişi dememiz pek ala olasıdır. Üstelik Hızır isminin yazılışı ile İdris isminin yazılışı birbirine yakındır. Mesela Hızır ismi Arapçada Hıdır olarak yazıldığı gibi, İdris ismi de Hidris olarak karşımıza çıkabilmektedir. Hal böyle olunca, Hıdrellez bu üçlü ama teke indirilen kişi ile ilgili, kutlanan bir gündür. Bugün ya bu kişilerin göye uçtuğu gün yahut da sağlıklarında tabiatın yeşermesi ile ilgili icraatlar yaptığı bir gündür. Mesela İlyas peygamberin kavminin ricası üzerine onları kıtlıktan kurtarmak için, yağmur yağdırdığı günün yıl dönümü kutlandığı bir gün olması bile ihtimaldir. Ancak halkımızın inancına göre ise, Hızır ile İlyas peygamberin buluştuğu gün olarak bilinir. Ne var ki bu şahısların ölümsüzlüğü tartışma konusu olabilecek bir durumdur. Eğer göğe uçan ebedi yaşama hakkına haiz olan İlyas peygamberse, İdris peygamberde yaşama hakkına haiz durumdadır. Hal böyle olunca Hızır bunlardan hangisi ile buluşmaktadır. Büyük ihtimal ile böyle bir buluşma söz konusu değildir. Çünkü bu üç şahsiyet aynı kişidir. Dolayısı ile hıdrellez günü tabiri İlyas peygamberi lakabı ve adıyla anarak o şekilde, isimlendirilerek, kutlanan bir gündür. Yani Hıdır, İlyas günü adıyla ( Hıdır lakabı, İlyas adı olmak üzere) İlyas peygamberin tabiatın yeşermesi ile ilgili, mucizelerinin birini gösterdiği günün, yıl dönümünün kutlanması söz konusudur. Bir başka düşünce olarak ise hıdrellez günü İdris peygamberin tabiatın yeşermesi ile ilgili bir mucize gösterdiği, günün Elhıdriz adıyla kutlandığı bir gün söz konusudur. Bunları esas alırsak, hıdrellez tabiri ya Hıdır, İlyas yahut da Elhıdriz tabirinin değişmesi ile ortaya çıkmış bir tabirdir. Hıdrellez gününün İslam dini veya Hıristiyan dini ile ilgili bir gün olduğu, iddiaları yanında daha önce değindiğim, ilk çağ çok tanrılı dinleri ile ilgili noktalarına tekrar değinmek isterim. Bu noktada ilk değineceğim şey ilk çağ Mısır’daki Oziris denilen tanrı ile ilgili efsanedir. Bu efsaneye göre, Oziris gök katmanlarıyla, göksel olaylarla ilgilenen bir tanrıdır. Ve yağmur yağdıran, toprağı yeşerten, bereket veren bir tanrıdır. Mısır mitolojisine göre bu tanrı rakibi tarafından öldürülmüş hanımı tarafından diriltilmiştir. Ve baharlarda toprağın diriliş onun tekrar dirilişinin tekrarlanışıdır. Bu yüzden baharın başlangıcında onun bu dirilişi Odiris günü olarak kutlanmaktadır. Bazı iddialara göre Hıdrellez günü, Odiris günün kutlanmasının bu güne uzantısıdır. Büyük ihtimalle Hızır mefhumu da Oziris isminden kaynaklanmaktadır. Çünkü Hızır gibi Oziris de sürekli gezen ve kullarına yardım eden, bir tanrıdır. Üstelik oda yeşiller içerisinde, yeşil giyinmiş olarak kabul edilip gösterilen bir tanrıdır. Ve genelde sularla da ilgili bir tanrıdır. Hızır’ın yeşil adam anlamına geldiği düşünülür ise, Oziris’in, Hızır kültürünün ortaya çıkışında etkisi olması, büyük olasılıktır. Mezopotamya kültüründe gök tanrının adının Anu olması, fırtınalar ve yağmurla ilgisinin olması onu İdris peygamberin ortaya çıkışı ile yahut taşıdığı isimle bir benzerliğe sürüklemektedir. Hatırlatmak isterim ki İdris peygamberin gerçek adı Ahnuh veya Hanuh’dur. Mezopotamya’daki gök tanrının adı da Anu’dur. Bu benzerlik tesadüf müdür? Üstelik Anu yağmur yağdırıp, fırtınalara hükmettiği gibi, Adı Anuh olan, İdris peygamber de bulutlara hükmedebilmekte, istediği şekilde yağmur yağdırabilmektedir. Bu tesadüf dikkat çekicidir. Bütün bunlardan sonra, Hıdrellez günü ister, İsrail oğullarına, ister Samilere, ister Türklere dayansın Orta Asya, İran, Mezopotamya, Mısır, Filistin sahalarında değişik dinsel akımlar veya görüşler tarafından benimsenip kutlanması söz konusudur. Ancak bizi ilgilendiren yönü dini açıdan bunlar değildir, olmamalıdır. Bizi ilgilendiren yönü Hıdrellezin peygamberin miladi takvimle yani Gragoryen takvimine göre doğum gününün yıl dönümü günü olmasıdır. Ve bu niteliğiyle kutlanması gereklidir. Evet, tekrar önemle vurgularım ki Hıdrellez günü Hazreti Muhammed’in doğum günüdür. Ancak bizdeki ümmetçi zihniyet, hıdrellez günün kökeni hakkında eski Türk kültüründen kaynaklanma, ilk çağ çok tanrılı dinlerinden gelme köken iddiaları nedeniyle rahatsız olmuştur. Bu rahatsızlık ümmetçi zihniyet sahiplerini, kaba sofu dediğimiz din adamları (ulema) sınıfını hıdrellez gününden uzaklaştırmıştır. Bu tip insanlar hıdrellezi, bir putperest bayramı yahut Musevi veya Hıristiyan kökenli bayram saydıklarından Hazreti Muhammet’in doğum günü olmaya layık görememişlerdir.  Bu nedenle hıdrellez daha ziyade avam tabakasının kutladığı bir bahar bayramı, bir mesire şenliği mahiyetine bürünmüştür. Çoğunlukla yakın zamanlarda kutlanan Nevruz Bayramı ile ilgili görülmüş, ulema sınıfının baskı ve etkisiyle Hz. Muhammed’in doğum günü olarak kutlanmaktan uzak tutulmuştur. Aynı sebeple peygamberin doğum yıl dönümü kutlamaları, Hicri takvime göre Rebiyülevvel ayının 12. gecesine tarihlenen ve mevlit kandili denilen geceye has hale getirilmiştir. Mevlit kandili Şii Fatımiler devrinden beri peygamberin doğum günü olarak, kutlanmaya başlanınca, Hıdırellez’in peygamberin doğum tarihi olması halka unutturulmuştur. Yakın zamana kadar sadece Mevlit kandili peygamberin doğum günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Tekrar önemle vurgulamak isterim ki, İslam din adamları Hıdrellezin peygamberin doğum günü olmasına pek uygun gözle bakmazlar. Ancak son yıllarda Nisanın 14–20 günleri arasında doğduğunu kabul edip kutlu doğum adı altında kutlanmasını teşvik edip onaylarlar ve kutlarlar. İşte onların bu davranışı ve tutumları Hıdrellezi peygamberin doğum günlüğünden çıkarmaya yönelen bir çaba oluştururken bu davranışlarıyla Hıristiyanların, hıdrellez üzerinde yaptıkları propagandaları kuvvetlendirir kolaylaştırır. Hıristiyanlar nedense hıdrellezin Hazreti Muhammed’in doğum günü olmasından rahatsızlık duymuşlardır. Bugünü kendi dinleri ile ilgili kutsal bir gün yaparak aslında İslamlara ait onların peygamberlerinin doğum günü olan bir günü sahiplenmeye yönelmişlerdir. Bunun için peygamberliği kesin olmayan bir şahsiyet ile ilgili bir gün olarak hıdrellez üzerinde hak iddiasına yönelmişlerdir.  Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.