güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Peygamberden Sonra Hilafet Yolunda Hayatını Kaybedenler

Yazının Giriş Tarihi: 07.05.2022 00:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.05.2022 03:35

Vefat edince Hz. Hüseyin, Hz. Aişe'ye müracaat ederek, durumu anlattı. Hz. Aişe de Hz. Hasan'ın vasiyetine "Memnuniyetle kabul ederim, baş üstüne." dedi. (Ya'kubiye göre Hz. Aişe bu isteğe şiddetle karşı çıkmıştır (Ya'kubî, II. 225). Fakat bu iddiayı Ya'kubî'den başkası öne sürmemektedir. Bu durumdan Mervan ve Ümeyyeoğularının haberi olunca "Vallahi, asla ve ebedî olarak Hz. Peygamber'in yanına gömülemez." dediler. Bu keyfiyet Hz. Hüseyin'e ulaştı. Hemen kendisi ve beraberindekiler silahlandılar. Hz. Ebu Hüreyre durumun vehâmetini anlayarak, önce, Hz. Hasan'ı buraya defnetmeyi engellemenin mutlak surette zulüm olacağını söyledi. Daha sonra da hiç olmazsa Hz. Hüseyin'e laf anlatırım düşüncesiyle ona geldi. Onu bu ısrarından vaz geçirmeye çalıştı. Kardeşinin vasiyetini hatırlatarak onun "şayet herhangi bir fitneden çekinirsen beni Müslümanların mezarlığına defnet" dediğini hatırlattı. Hz. Hüseyin de fitneden çekinerek, kardeşini bir çok sahabînin defnedildiği el-Bakî' mezarlığına defnetti.

Hz. Hasan (ra)'ın cenazesine Ümeyyeoğullarından, Medine valisi olan Saîd b. el-Ass'dan başka hiç kimse katılmadı. Hz. Hüseyin, cenaze namazını kıldırmayı valiye teklif etti. Vali de teklifi kabul etti ve cenaze namazım kıldırdı. Cenazesine çok sayıda kişi katıldı, hatta "iğne atsan yere düşmeyecek" kadar kalabalık vardı (İbnü'l-Esîr, Üsdü'l-Ğâbe, II. 15). Hz. Hasan vefat ettiğinde 47 yaşında idi (Tehzîbü't- Tehzîb, II, 301).

Hz. Hasan (ra) cömert ve kerîmdi. Fizik ve ahlâk olarak Hz. Peygamber (asm)'e çok benzerdi. Çok takva sahibi idi. Medine'den Mekke'ye yürüyerek on beş defa hac yaptığı meşhurdur.

Hayır yapmayı çok severdi. Öyle ki, mallarının tamamını iki defa fakirlere dağıttı; üç defa da Allah (c.c) ile "kasame" yaptı. Yani iki ayakkabısı varsa, birini tasadduk edip, birini kendisine bırakarak; herhangi bir yiyeceğinin bir avucunu dağıtıp, bir avucunu kendine ayıracak kadar adil davranarak, mallarını fakirlere dağıttığı kaynaklarda geçmektedir. Onun güzel ahlâka ve başkalarına ikram etmenin faziletine dair bir çok vecizesi vardır. Meselâ ona "mekârim-i ahlâk"ın ne olduğu sorulunca, o bunu şöyle özetler: Doğru söz, isteyene vermek, güzel ahlâk, sılaı rahim, komşu hakkında utanmak, arkadaş hakkına riayet, misafire ikram, ve nihayet bunların da başında haya'dır (Hılye, II, 37-38; Üsdü'l-Ğâbe, II. 13; Ya'kubî, II. 225 vd).

Hz. Hasan (ra) çok evlenip, boşanmasıyla de üne sahiptir. Hatta bir ara babası Hz. Ali (ra), bu yüzden, onun evlendiği kadınların kabilelerinin kendi ailesine karşı düşman olacaklarından korkarak, Kufelilere açıkça oğluna kız vermemelerini söylemiş, oradan kalkan bir adam da, yemin ederek, onu evlendirmeye devam edeceklerini bildirmiş ve arkasından şöyle demiştir: "Biz evlendiririz, o istediğini tutar, istediğini boşar." (Zehebî, a.g.e., III, 267).

Onun sekiz veya on iki oğlu vardı: 1. Hasen b Hasen (annesi Havli binti Manzûr el-Fezâriyye), 2. Zeyd (annesi Ümmü Beşîr binti Ebî Mes'ud el-Ensarî el-Hazrecî), 3. Ömer, 4. Kasım, 5. Ebu Bekr, 6. Abdurrahman (bunların da anneleri ümmü veled olup, hepsinin anneleri ayrıdır): 7.Talha, 8. Ubeydullah. (Ya'kubî, II, 228). Bir tane de kızı olduğuna dair rivayetler vardır (Zirikli, II, 215).

Hz. Peygamber (asm)'in soyu torunları Hz. Hasan (ra) ve Hz. Hüseyin  (ra)'in çocukları vasıtasıyle devam etmiştir. Hz. Hüseyin'in soyundan gelenlere halk arasında "seyyid" Hz. Hasan'ın soyundan gelenlere de "şerîf" veya "emir" adı verilir.

Bu bilgiler gösterir ki İslamiyet’i tam manasıyla bilmeyen Kuran ayetlerinin hüküm ve manalarını tanıyamayan okumaktan ziyade ağızdan nakledilen İslami bilgilerle hareket eden bireyleri ve toplumları kandırmak birbirine düşürmek bölüp parçalayarak kurnaz yöneticilerin emri altına sokmak çok kolaydır. Şunu da vurgulamak isterim ki bu nakledilen bilgiler gösterir ki yaşadıkları toplumda yenilikler yapmak isteyen liderler yahut da bozulan toplum düzenini tekrar eski haline getirmek topluma çeki düzen vermek isteyen liderler icraatlarında taviz vermeden hareket etmeli etrafındaki görevlendireceği kişileri yardımcı kişileri çıkarcı olmayan mal ve mevki hırsı taşımayan kişilerden seçmelidir. Her konuda bilgi ve tecrübe sahibi olmaya çalışmalı icraatları esnasında kendisine karşı duran birey ve kitlelerin kanını dökmekten toplumdaki bireylerin kanının dökülmesini engellemeye çalışıp barışçı olmaya yönelmek yerine hedefine ulaştıktan sonra barışçı olup toplumu bilinçlendirip barışçı bir toplum haline getirmemeye özenle önem göstermelidir düşüncesindeyim. Nitekim Hz. Hasan’ın hakkı olan hilafet makamını etrafındaki kitlenin bilinçsizliğinden icraat için görevlendirdiği kişilerin birbiriyle rekabet hırsını taşımalarından rakibinin tecrübeli ve kurnaz olmasından dolayı kaybettiği bence rahatlıkla görülebilecek bir durumdur. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.