güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Peygamberden Sonra Hilafet Yolunda Hayatını Kaybedenler

Yazının Giriş Tarihi: 06.05.2022 00:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.05.2022 04:13

Hz. Hasan (ra) ile Hz. Muaviye (ra) arasındaki bu anlaşmaya şahit olan İmam Şa'bi hadiseyi şöyle anlatır:

"Muaviye dedi ki,

'Kalk da, hilafeti bana bıraktığını ve teslim ettiğini insanlara haber ver.'

Hasan kalktı ve Allah'a hamd ve senâ'dan sonra söyledi:

'Akıllıların en akıllısı, muttaki olandır; ahmakların en ahmağı da fâcir olandır. Muaviye ile benim aramda anlaşmazlık konusu olan bu iş, ya benden daha layık birisinin hakkı idi; ya da benim hakkımdı. Ben ümmetin sulh içinde olması, birliğinin bozulmaması ve kan dökülmesine mani olunması için hilafeti ona bıraktım.' Arkasından 'Bilmem belki de o, sizi denemek ve bir süreye kadar yaşatmak (metâ) içindir.' (Enbiya, 21 / I 11)

âyetini okuyarak hutbesini bitirdi." (Hılye, 11, 37).

Hz. Hasan (ra)'ın hilâfette ne kadar kaldığı kaynaklarda farklı farklı olmakla birlikte, 6 ay 5 gün olduğu konusundaki görüş en kuvvetlisidir (Ziriklî, II, 214-215).

Bu devir-teslim töreninden sonra ordusunun komutanı Kays b. Sa'd'a bir mektup göndererek Muâviye'nin emrine girmesini istedi. Kays da bu konuda ordusu ile istişare yaptı. Onlara dalâlet içindeki bir imama mı itaat etmek istediklerini; yoksa imamsız savaşmak mı istediklerini sordu. Onlardan "dalâlet içinde de olsa imama itaati tercih ettiklerine" dair cevabı alınca, o da Muaviye'ye biat edip emrine girdi (Taberî, V,160).

Ya'kubi'ye göre Muaviye anlaşmadan önce, Kays b. Sa'd'a bir milyon dirhem ile bazı mallar göndererek, davasından vaz geçip, kendisine katılmasını istedi. Sa'd ona cevaben "Benim dinimle ilgili bir konuda beni aldatmaya çalışıyorsun (satın almaya çalışıyorsun)" diyerek bu tuzağa düşmedi (Ya'kubî, II, 215). Diğer bir kaynağa göre ise, Hz. Hasan Muaviye ile anlaşınca, Muaviye Kays'a bir mektup yazarak, itaat etmeye çağırdı. Mektupla birlikte imzalı ve mühürlü boş bir kağıt daha göndererek, üzerine dilediğini yazabileceğini, yazdığı her şeyin kendisinin olacağını bildirdi. Kays çaresizlik içinde, sadece can ve mal güvenliği karşılığında Muaviye'nin emri altına girdi (İbnü'l-Esîr, el-Kâmil, III, 408. Diğer bir görüş için bk. Taberî, V, 158-159).

Hz. Hasan (ra) hilâfeti Muaviye'ye bıraktıktan sonra, geri kalan on yıllık ömrünü Medine'de geçirmek üzere yola çıktı. Kufeliler onun şehirden ayrılışı sırasında ağlaşıyorlardı. Fakat o kendilerine hiç güvenilemeyeceğini söylemekten çekinmedi. Babası Hz. Ali'ye de yaptıklarını kendilerine hatırlatarak, akıbetlerinin hiç iç açıcı olmadığını belirterek hallerine acıdığını söyledi.

Yolda birisi kendisine "Ey Müslümanların yüz karası!" diye hakarette bulundu. Hz. Hasan (ra) Hz. Peygamber (asm)'den naklettiği bir hadisle Ümeyye oğullarının bu makama gelmesinin mukadder olduğunu hatırlatmaya çalıştı (İbnü'l-Esîr, el-Kâmil, III, 407). Bir başkası "Ey mü'minlerin emirinin utancı" diye bağırınca, ona da "Âr, ateşten daha hayırlıdır." dedi (el-İsâbe, I, 327-330).

Medine'de on yıl yaşayan Hz. Hasan (Zehebî, a.g.e, III, 264) vefatı yaklaşınca Hz. Aişe (ra)'ye haber göndererek, Hz. Peygamber (asm)'in yanına defnedilmek istediğini söyledi. Hz. Aişe de bu isteği kabul etti. Bunun üzerine kardeşine şöyle vasıyyet etti.

"Ben ölünce Hz. Aişe'den, Hz. Peygamber'in yanına gömülmem için izin iste. Ben ondan bu izni almıştım. Bana karşı çıkmadı. Belki de benden utandı. Şayet izin verirse, beni onun evine defnet. Ben yine de Ümeyyoğullarının seni bundan mahrum edeceklerini zannediyorum. Bunu yaparlarsa, onlarla uğraşma beni Bakî mezarlığına defnet."

Hz. Hasan (ra) kırk gün hasta yattı. 5 Rabîu'l-Evvel 50 (2 Nisan, 670) günü vefat etti (Sıfatü's-Safve, I, 762). (Bazıları bu tarihin hicrî 49, 50, 51, hatta, 54. yılı olduğunu söylemişlerdir. (el-İsâbe, I, 330). Ölüm sebebi olarak zehirlendiği söylenirZehirleyenin de kendi hanımı Ca'de binti el-Eş'as b. Kays olduğu rivayet edilir. Hasta yatarken kardeşi kendisine kimin zehirlediğini sorduysa da, o buna cevap vermekten kaçındı. Hatta bu zehirlenmeden önce üç defa daha aynı girişimde bulunulduğunu, fakat onları atlatmayı başardığını söyler. Bu son içtiği zehirin başka olduğunu ve herhalde öleceğini ona açıklar (İbnü'l-Esîr, Üsdü'l-Ğâbe, II, 15). Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.