güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Peygamberden Sonra Hilafet Yolunda Hayatını Kaybedenler

Yazının Giriş Tarihi: 25.04.2022 13:39
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.04.2022 01:39

Sıffın savaşı konusunda söylenmesi gereken önemli noktaların başında Muaviye İbnül As’ın birleşerek Hz. Osman’ın kanını dava ederek Hz. Ali’ye isyan etmesi üzerine Hz. Ali bizzat başına geçtiği kuvvetlerle kendisine isyan eden bu iki vali üzerine yürümüştür. İki ordu en kanlı savaşlarını Sıffın da yapmışlardır.

Hz. Ali Muaviye kuvvetlerine galip gelecek iken ibnül As Muaviye askerlerinin mızraklarına Kuran sayfaları astırarak askerleri o şekilde ali askerleri üzerine göndermiştir. Hz. Ali askerlerinin çoğu daha sonra Müslüman olan ırak askerlerinden olduğundan İslamiyet’i tam manasıyla kavrayamamış olmaları nedeniyle bu hileye aldanmışlardır. Buna birde Muaviye askerlerinin savaşmayalım Kuran aramızda hakem olsun nidaları eklenince Hz. Ali askerleri Muaviye askerlerine karşı silah kullanmamışlardır.

Kendisine yaşayan Kuran denilen Hz. Ali askerlerine bunun bir hile olduğunu söylemesine karşılıklı askerlerini savaşa sokamamış Muaviye ile anlaşma masasına oturmak mecburiyetinde kalmıştır. Ne yazık ki ali askerlerinin o gün gösterdiği cehaleti gösterip kendilerine ve yöneticilerine getirdiği zararları İbnül As gibi hilekar kuran ayetlerini ve hadisleri kullanıp kandırdıkları İslamları kendilerine ve yöneticilerine zarar vermeye yönlendiren pek çok insan pek çok ibnül As bugün de İslam aleminde İslam dünyasında hatta ülkemizde yaşamakta İslamiyet esaslarına göre kardeş olması gereken ehli İslam’ı birbirine kırdırmaya birbirine zarar vermeye yönlendirmeye devam etmekte ve bunda da pek çok başarılar elde etmeye muvaffak olabilmektedirler.

Bunu görebilmek için İslam alemine ve İslam ülkelerine bakmak yeterlidir. Askerinin zoruyla Muaviye ile anlaşmaya zorlanan Hz. Ali anlaşmanın kuran hükümlerine göre yapılacağını düşündüğünden kuran hükümleri konusunda bilgili Eşariyi kendisine hakem seçmiş Muaviye ise hilekar İbnül As’ı hakem seçmiştir. Hakemler baş başa kalıp aralarında şöyle konuşmuşlardır. İbnül As Eşariyye “Neden Muaviye ve Ali için İslam kanı dökülsün bunları hilafetten uzaklaştıralım yerine bir başka kişiyi halife seçelim bu durumu kürsüde ilan edelim demiştir” ve eklemiştir “sen yaşlısın önce kürsüye çıkmak sana düşer ikimizde kürsüye çıktığımızda parmağımızdaki yüzüğü çıkarıp nasıl bu yüzüğü parmağımdan çıkarıyorsam hakemi olduğum kişiyi de hilafetten öyle çıkarıyorum” diyelim daha sonra Müslümanlar kendi aralarında yeni bir halife seçsinler demiştir.

Bu sözlere inanan Eşariyye kürsüye çıktığında aynı şekilde davranıp parmağından yüzüğünü çıkarıp “nasıl bu yüzüğü parmağımdan çıkarıyorsam Hz. Ali’yi de halifelikten öyle çıkarıyorum” deyip yüzüğü masada bırakıp kürsün inmiştir. Kürsüye çıkan ibnül As ise Eşariyye’nin bıraktığı yüzüğü parmağına takıp “nasıl bu yüzüğü parmağıma takıyorsam hakemi bulunduğum Muaviye’yi de öyle hilafete geçiriyorum” demiş oyuna geldiğini anlayan Ali taraftarları ile Muaviye taraftarları tekrar karşı karşıya gelmişlerdir.

Ancak bu olay İslam’ı üçe bölmüştür. Muaviye’ce Emeviler, Hz. Ali’ci aleviler, iki tarafa da tabi olmayı ret eden kendi şeflerini halife yapmak isteyen hariciler. Bu olaydan sonra başkenti küfeye çekilen Hz. Ali hilafetini devam ettirmeye çalışırken bir yandan da İslam’ın bütünlüğünü koruma yolunda savaşmaya devam etmiştir. Onun için ilk önce Nehrevan da toplanan haricilerle savaşmış onları dağıtmıştır. Ancak haricilere mensup bir suikastçının zehirli bir silahla yaptığı suikastla şehit olmuştur. Nehrevan adıyla maruf olan muharebesinde de Hariciler ile savaştı.

Hazreti Ali’nin Ölümü

Böylelikle o hazretin hilafet sürecinde gösterdiği çabaların birçoğu iç kargaşaları gidermek yolunda geçti. Çok geçmeden Hicretin 40. yılı Ramazan ayının 19. günü Kufe mescidinde, sabah namazında, Hariciler tarafından yaralanıp iki gün sonra şehit oldu.

Onun ölümüyle dört halife devri son bulurken islam dünyası bir daha birleşmemek üzere kesin olarak ikiye ayrılmıştır. Bir yanda Emevilerin ağırlıklı olduğu Kuran hükümlerinden ziyade onlar kadar hadislere de uygulamada yer veren bir Sünni dünyası, bir yanda Kuran hükümlerine ehlibeyte ağırlık veren Şii dünyası olmak üzere ikiye ayrılan İslamiyet halife başkanlığında Sünniler imam başkanlığında Şiiler olarak devam etmiştir. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.