güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Peygamberden Sonra Hilafet Yolunda Hayatını Kaybedenler

Yazının Giriş Tarihi: 20.04.2022 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.04.2022 05:35

Hz. Ali’nin halifeliğinin dikkat çekici bir özelliği olarak uygulamada kuran ayetlerinin hükümlerinin uygulamada ön plana alınmasıdır. Dolayısıyla Hz. Alinin iş başına geçmesiyle İslam dünyası adeta tekrar Hz. Muhammed devrini yaşamaya yönelmiştir. Ne var ki bu durum Ebu Bekir Ömer ve Osman dönemine de İslamiyet’in sıkı kurallarından uzaklaşmış fetihlerle zenginleşmiş İslam kardeşliğinden uzaklaşan sonradan İslam olanlara Nevari demeye başlayan İslam Arap kitlelerinin özellikle Emevilere tabi olan kitlelerin işine gelmediğinden aliye karşı hoşnutsuzluklar başlamıştır.

Hz. Osman’ı katledenlerin mahkeme edilerek cezalandırılmasını gerçekleştirmeye çalışan Hz. Aliden bu asilerin tamamının katledilmesini isteyen Hz. Aişe Talha Zübeyr gibi sahabeler Hz. Osman’ın kanını dava ederek aliye karşı ayaklanmışlardır. Asker toplayıp alinin üzerine yürümüşlerdir. Böylece yeryüzünde özellikle İslam dünyasında hak etmedikleri makamlara ulaşmak isteyen bunun için sözüm ona haksızlığa zulme gadre uğramış birin veya birilerinin kanını dava ederek hakkını dava ederek iş başındaki yönetimim devirmeye kalkan birey veya kitlelerin yaptığını yapmaya yönelen bazı İslam önde gelenleri Hz. Aliye karşı harekete geçmişlerdir.

Aslında Hz. Aliye karşı harekete geçmenin ana sebebi Hz. Alinin İslam dünyasını tekrar peygamber dönemindeki düzenine döndürmesine bu gerçekleşirse başta Emeviler olmak üzere bazı kesim ve kişileri ellerine geçen zenginlikleri ve imkanları kaybetme korkusuna dayanan bir mücadele başlatılmıştır.

 Toplumda çeşitli ıslahlara başvurdu. Elbette bu ıslahlar, bir kısım çıkar peşinde koşanların zararına olduğu için sahabeden bazıları, Ümmül Mü’minin Ayşe Talha Zübeyr ve Muaviye liderliğinde üçüncü halifenin kanını bahane ederek halifeye karşı çıkıp, çeşitli çirkin olaylara sebebiyet verdiler. O hazret bu fitneleri yatıştırmak için Basra yakınlarında Ayşe, Talha ve Zübeyr ile savaştı ve bu savaş, Cemel savaşı adında maruf oldu.

Cemel vakası denilen bu savaşa baktığımızda çok tuhaf bir durum söz konusudur. Emevi ailesinden olan Hz. Muhammed’in eşi Hz. Aişe yine aynı aileye mensup Zübeyr ve Talha gibi önde gelen sahabeler ki bunların Hz. Aişe başta olmak üzere bazılarının cennetle müjdelendiğini söyleyip Aşere-i Mübeşşere olarak adlandırılan kişiler olmalarına karşılık Hz. Muhammedin amcasının oğlu kızı Fatıma’nın eşi ehli beytin başı Hz. Muhammed’in kendisine halife gösterdiği cennetle müjdelenen kuranı kerimi manasıyla birlikte ezbere bilen bu nedenle kendisine yaşayan kuran denilen Hz. Ali’ye kılıç çekip onunla savaşa girmelerini anlamak İslami esaslara uygun bulmak kanaatimce zordur. İslamiyet’e uygun olarak izah etmek oldukça güçtür. Bu durumla ilgili bazı rivayetler mevcuttur. Bu rivayetlerden en önde gelenin dile getirdiği hikaye şöyledir:

Hz. Muhammed katıldığı seferlerinden birinde büyük ihtimalle haç seferlerinden birinde Mekke dönüşünde Hz. Aişe son konak yerinde yüzüğünü düşürür veya unutur. Konak yerinden uzaklaştıktan sonra yüzüğünün unuttuğunu hatırlayıp Hz. Muhammed’in kölesi Zeyd ile birlikte kafile yolda iken geri dönüp son konak yerine gider.

Yüzüğü bulup döndüğünde yanında Hz. Muhammed olmadan genç bir erkek olan Zeyd ile yaptığı bu yolculuk kafilede dedikodulara sebep olur. Bu durumdan hoşnutsuz olan Hz. Muhammed üzülünce her zaman yanında bulunan Hz. Ali peygamberi teselli etmek amacıyla eğer iftiralarda bir hakikat payı varsa evlenmek kadar boşanmakta İslamiyet’te hak olduğuna göre “boşarsın olur biter” mahiyetinde bir beyanda bulunur.

Vahiylerle Hz. Aişe ile Zeyd arasında bir ilişki olmadığı teyit edilince bu konu kapanır. Ne var ki Hz. Alinin bu beyanından kırılan Hz. Aişe’nin gönlünde kin kalır. İşte bu kinin Osman’ın ölümü bahane edilerek Hz. Aliye karşı Hz. Aişe’nin asker toplayıp isyan etmesinde savaşa girişmesinde büyük payı olduğu bazı kaynaklarda dile getirilir.

Bu rivayetlere dayalı anlatımın yanında Hz. Alinin, Hz. Muhammedin ilk eşi olan Hz. Hatice’den olma kızı Fatıma’nın eşi olmasının da Hz. Aişe’yi Hz. Aliye düşman kılan sebeplerden olduğu bu durumun da yemen vakasının sebeplerinden sayılabileceğini ileri sürmenin mümkün olduğunu düşünen kesimler de söz konusu olabilir.  Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.