güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

OSMANLI PADİŞAHLARI NEDEN HACCA GİTMEMİŞLERDİR?

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:46

Şunu da bu arada vurgulamak isterim ki Osmanlı Padişahlarının bazıları gerek harpler dolayısıyla gerek gezi dolayısıyla İstanbul’dan uzunca sayılabilecek süreler de kalmalarına rağmen görevlerini hiç de aksatmamışlar, sürdürebilmişlerdir. Dolayısıyla hac da geçecek sürede onları halife olarak padişah olarak merkezden ayrı olmaları nedeniyle görevlerini aksatacak bir süre olması mümkün değildir. Bu nedenle Osmanlı Padişahlarının hacca gitmemelerini haklı göstermek için gerek geçmiş tarihlerde gerek günümüz tarihlerinde tarihçilerin ileri sürdüğü ülkede karışıklık çıkmasını görev aksamasını ortadan kaldırmak için hacca gitmemeleri şeklindeki mazeret hiç de haklı bir mazeret değildir. Bence Osmanlı Padişahlarını hatta Osmanlı hanedan üyelerini İslam’ın 5 ana şartından olan hac ibadeti farzından alıkoyan başka bir sebep olmalıdır. Çünkü hakikaten Osmanlı Padişahlarının biri müstesna olduğu gibi Osmanlı Şehzadelerinden de sadece bir kişi hacca gitmiştir. Osmanlı hanedanı mensubu padişah kızlarından da bir veya birkaç tanesi dışında hacca giden olmadığı gibi Osmanlı Padişahlarının anneleri de yani valide sultanlarda hacca gitmemiştir. Hacca giden tek Osmanlı sultanı daha öncede belirttiğim gibi Sultan Mehmet Vahdettin olduğu gibi hacca giden tek Osmanlı Şehzadesi de Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Şehzade Cem olmuştur. Şehzade Cem’i hacca giden Osmanlı padişahı saymakta bir oranda belki mümkündür. Çünkü bu şehzadenin babasının ölümünden sonra Bursa’yı ele geçirip adına para bastırıp hutbe okuttuğu 18 günlük bir hükümdarlık denemesi söz konusu olmuştur. Bu arada şunu da belirtmek isterim ki Osmanlı dönemi sikkeleri içerisinde az bulunması nedeniyle Cem Sultan sikkelerinin en değerli Osmanlı Sikkelerinden olduğu da bilinen bir gerçektir. Osmanlı padişahlarının kızlarından yanılmıyorsan sadece Esmahan Sultan’ın hacca gitmesinden bahsedebiliriz. Osmanlı padişahlarının annelerinin hiçbirinin hacca gitmediğini bir kez daha vurgulamak isterim. Ne tuhaftır ki 500 civarında ya da 500’e yaklaşan civarda Osmanlı Sadrazamlarından hacca gidenlerin sayısı da 10’lu sayıları geçmeyecek orandadır. Bütün bu bilgiler gösterir ki Osmanlı Hanedanının ve padişahların hac ibadeti ile fiili olarak direk temasları yok denecek durumdadır. Daha önce de belirttiğim gibi bunun sebebi ne olabilir? Sorusuna cevap aradığımız da bence verilebilecek tek tutarlı ve müspet cevap hac ibadetlerine zaman ayırdıklarında Osmanlı Padişahlarının iktidarı kaybedecekleri korkusunu taşımalarıdır. Çünkü Osmanlı Sultanları ister sadece padişah isterse hem padişah hem halife olarak görev başında bulunduklarında hiçbir dönemde yerlerinden emin olamamışlardır. Yerlerinden emin olabilmek için devletin hâkim sınıfları olan askeri sınıfların ve ulema yani din sınıfının sürekli yanında ve başlarında bulunmak zorunluluğunu istemişlerdir. Osmanlı Padişahları ne zaman gözlerini ve denetimlerini, ordularının ve din adamları sınıfının üzerinden ayırdılarsa iktidar açısından önemli sorunlarla karşılaşmışlardır. Ya iç isyanlar çıkmış huzursuzluklar görülmüş ve yahut da taht değişiklikleri getiren askeri darbeler gerçekleştirmiştir. Bu nedenledir ki en kuvvetli dönemlerinde bile Osmanlı padişahları gözlerini ve hâkimiyetlerinin kuvvetlerini ordunun ve din sınıfının üzerinden uzaklaştıramamışlardır. Buna rağmen en kuvvetli dönemin yani yükselme döneminin en şanlı padişahları bile ordularının çıkardığı ayaklanmalarla yahut hanedan üyelerinin veya din adamlarının karıştığı ayaklanmalarla karşılaşmış, onları bastırmakla uğraşmışlardır. Nitekim Yeniçeri isyanlarından Fatih de oğlu 2. Beyazıt da hatta torunu Yavuz Sultan Selim de ve ondan sonra pek çok Osmanlı Padişahı da nasibini almış hatta bu tür isyanlarla bazıları saltanatlarını, tahtlarını kaybederken bazıları saltanatlarının yanında hayatlarını da kaybetmişlerdir. Nitekim hayatlarını kaybedenlerin en belirgin olanları 2. Osman ( Genç Osman) ve 3. Selim olmuştur. Tabi Sultan İbrahim ve daha başkalarını da bunlara eklemek mümkündür. Osmanlı padişahları hac ibadetine saltanat kaybetmek korkusuyla kendileri gidemediği gibi Osmanlı şehzadelerinin de gitmesini engellemek zorunluluğunu hissetmişlerdir. Çünkü Osmanlı sultanları kendilerine taht kaybettirecek tehlike olarak bir yandan askeri sınıfları ve ulema sınıfını hesaba katmak lüzumluluğunu duyarken bir yandan da hanedanın erkek bireylerini oluşturan şehzadeleri de göz önünde bulundurmak ve düşünmek lüzumluluğunu hissetmişlerdir. Çünkü her ne kadar Fatih Kanunnamesi iş başındaki padişaha saltanatta hâkim olma hatta bu hakimiyeti sağlamak için kendi dışında ki Osmanlı şehzadelerini öldürme hakkını tanısa da hanedanın devamı için bazı şehzadelerin yaşamasına hiç değilse kendi evlatlarının yaşamasına katlanmak durumuyla Osmanlı padişahları karşı karşıya bulunmaktadırlar. İşte bu türden de olsa yaşayan Osmanlı şehzadeleri Osmanlı padişahı için bir tehlike oluşturmakta onlara tahtını kaybettirecek birer sebep oluşturabilmektedirler. Zaten bu nedenledir ki Osmanlı padişahları kardeş katlini uygulamışlar. Hatta Kanuni gibi bazıları kendi oğullarını bile öldürmekten çekinmemişlerdir. Yükselme devri sonrasında 1. Ahmet zamanında Fatih Kanunnamesi ve onun getirdiği kardeş katli uygulaması bir tarafa bırakıldığında bu kez Osmanlı Şehzadeleri saraya çekilip kafes hapsi dediğimiz saraydaki kendi dairelerindeki hapis yaşamına uğratılmaya başlatılmıştır. İşte bu İstanbul da sarayda bulunan şehzadeler ve Osmanlı kapıkulu ocakları denilen ücretli askerler başta olmak üzere Osmanlı askeri sınıflarının itaatsizliği Osmanlı padişahlarını iktidar kaybı konusunda daha tereddütlü daha korkulu hale getirmiş, onları merkezden ayrılmama konusunda daha kararlı yapmıştır düşüncesindeyim.  Bence Osmanlı padişahlarının ve şehzadelerinin hacca gidemeyiş sebebi bu korkuda yatmaktadır. Devamı yarın…        

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.