güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Osmanlı İmparatorluğunun Sömürgeciliği Hakkında Bilgilendirme

Yazının Giriş Tarihi: 22.10.2024 08:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.10.2024 08:15

Biz Türklerin kurduğumuz devletlerde sömürgecilik siyasetini uygulamadığımızı sömürgecilik yapmadığımızı dile getirdiğimizde kanaatimce yanlış söylemiş olmayız. Türkler sömürgen olmamışlardır diye övünürüz. Son Türk devleti saydığımız Osmanlı devleti için bu deyimi kullanarak adeta ifrata kaçmış olmayız.

Ne var ki bu biz Türklerin ve Osmanlının sömürgen olmamasından değil biz Türklerin sömürgeciliği tam manasıyla kavramış, tanımlayamamış, neyin sömürme neyin sömürmeme olduğuna karar veremediğimizden kaynaklanır düşüncesindeyim. Çünkü kurduğumuz her Türk devleti ele geçirdiği toprakları gerçek halkının yönetiminden almış ve kendi yönetimine oluşturduğu yeni sistemle kendi devletinin hizmetine ve malikliğine tahsis etmiştir.

Bu İslam öncesi Türk devletlerinde Hunlarda da Göktürklerde de İslam devletleri olan Gaznelilerde de Karahanlılarda da Selçuklularda da Osmanlılarda da böyle olmuştur. Hatta köken olarak Türk olduklarını bildiğimiz Hitit devletinden başlayan tımar sistemi bütün Türk devletlerinde görülmüş ve gerçekleşmiş sistem olması nedeniyle bu toprakların sömürülmesini sağlayan bütün Türk devletlerine sömürgen dedirtecek bir sistem uygulaması olarak Osmanlının son dönemlerine kadar sürmüştür. Tımar sisteminde Türk devleti ele geçirdiği toprakları eski sahiplerine bakmadan devletin toprağı olarak kaydeder.

Daha sonra bu toprak devletin başındaki hanedan adına devlette gerek askeri sahada, gerek farklı sahalarda hizmet veren başarılı olan bireylere bir oranda maaş karşılığında istifade etmek üzere tahsis edilir. Kendisine tahsis edilen miktar oranındaki toprağın tımar olarak verildiği kişi bu toprak üzerinde çiftçilik yapan kişilerden elde ettikleri ürün üzerinden aşar denilen bir vergi tahsil eder.

Tımar sahibi yani toprak tahsis edilen kişi topladığı vergilerin kendisi ve ailesini besleyecek miktarının dışındaki meblağ için belirlenen para miktarı uyarınca o paranın gereği kadar atlı asker besler ve yetiştirir. Tımar sahibi beslediği askerleriyle Osmanlı ordusu savaşa gittiğinde savaşa katılmak, beslediği askerleri savaşta da donatmak, beslemek ve yönetmekle mükelleftir.

İşte bu sistem bir oranda Türk devletlerinin ele geçirdiği toprakları ve topraklar üzerindeki halkı sömürmesi demektir. Çünkü nasıl bir İngiltere nasıl bir Fransa hakim olduğu topraklarda gelir elde ederek o toprakları sömürmüş oluyorsa Osmanlıda bu şekilde tımar gelirleri elde etmekle ele geçirdiği toprakları sömürmüş oluyordu. Bunun yanında nasıl İngilizler, Fransızlar, İspanyollar ele geçirdikleri yerin madenlerini sularını ormanlarını kendilerini gelir kaydediyorlarsa da bu işi Türk devletleri de pekala yapıyorlardır.

Üstelik Osmanlının diğer devletlerden farklı olarak emri altındaki topraklardaki halkın devşirme ve pençik kanunları uyarınca erkek çocuklarından bazılarını zorla alması da kendi hizmetine tahsis etmesi de bir nevi insan sömürme olayı sayılabilecek bir uygulamaydı. Sözün kısası biz Türklerde elde ettiğimiz topraklar üzerinde İngilizlerden, Fransızlardan, İspanyollardan onlara sömürgen dedirtecek uygulamaların benzer uygulamalarından farklı uygulamalar gerçekleştirmemişizdir.

Biz Türklerin özellikle Osmanlılara aslında bizim toprağımız olmayan devletlerden aldığımız yıllık haraçları da düşünürsek daha sömürgen sayılabilecek uygulamalar ortaya koyduğumuzu söylemek pekala mümkündür. Bize haraç ödemeyen devlet sayısı oldukça azdır. Avusturya, Macaristan, gibi devletler bize direk haraç öderken Rusya bizim idaremizde bizim vatanımız olan kırım hanlığına haraç ödemiştir. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.