güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Osmanlı Devletinin Hükümet Başkanları Hakkında Bilgiler Ve Özgeçmişler

Yazının Giriş Tarihi: 17.02.2021 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.02.2021 00:10

Mahidevran-Hürrem rekabetinde Rüstem Paşa'nın yeri:
Rüstem Paşa, Sultan Süleyman'ın şehzadeleri arasındaki taht yarışında önceliği kayınvalidesi Hürrem Sultan'ın oğullarına verip Mahidevran Sultan'dan olma Mustafa'nın, babasının gözünden düşürülmesinde ve boğdurulmasında etkili olduğu düşünüldüğü için genellikle iyi şekilde anılmamıştır. Dönemin kaynaklarında paşanın fitne ile Şehzade Mustafa'nın gözden düşmesine neden olduğu dile getirilir. Hatta Osmanlı devlet adamları içerisinde ölümünün ardından hakkında beddualarla dolu mersiye yazılan tek paşa olarak da tarihe geçmiştir.
1550'li yıllar Sultan Süleyman'ın artık büyüyen şehzadelerinin rekabetine tanıklık eder hale gelir. Mahidevran Sultan'dan olan Şehzade Mustafa tahta oldukça yakındır. Üstelik yeniçerilerin de desteklediği adaydır. Şehzade Mustafa'nın en büyük rakibi ise Hürrem Sultan'ın vefat eden büyük oğlu Şehzade Mehmet'ten sonraki oğlu Şehzade Selim'dir. Bu yıllar içerisinde Şehzade Selim annesinden olan iki kardeşi Bayezit ve Cihangir'in, kız kardeşinin eşi Rüstem Paşa'nın ve elbette annesi Hürrem Sultan'ın taht için destekledikleri tek adaydır. Bu noktada Rüstem Paşa'nın oynadığı rol elbette çok önemli olmuştur. Görünen o ki kardeşler arasındaki bu ölümüne rekabet Venediklilerin de çok yakından takiplerine neden olmuştur. Sultan Mustafa'nın bizzat babasının emriyle boğdurulmasıyla bu defa Osmanlı tahtı için Hürrem Sultan'ın oğulları arasında büyük bir çekişme yaşanmıştır.
Ben Şehzade Mustafa'yım! / Venedikliler ona "Şeytan Mustafa" diyorlardı:
Şehzade Mustafa bizzat babası Sultan Süleyman'ın emriyle onun çadırında boğdurulurken Rüstem Paşa için de iktidarı giden yolda büyük bir engel kalkmış olur. Ancak asker tepkilidir ve bu işin en büyük sorumlusu olarak Rüstem Paşa hedef tahtasındadır. Asker Rüstem Paşa'nın kellesini istemekte Hürrem Sultan ise damadını korumak adına tetikte beklemektedir. Kısa süre içinde tepkilerin önüne geçmek için Rüstem Paşa kenara çekilir ve bir süre için geri planda kalmayı kabullenir. Kara Ahmet Paşa vezir-i azam olarak atanır. Askerin tepkisinin geçmesini bekleyen Hürrem Sultan ve Mihrimah Sultan yeniden Rüstem Paşa'nın iktidarı alması için alttan alta mücadelelerini sürdürürler. Rüstem Paşa ise yeniden görevlendirileceği tarihe kadar sessiz kalmayı tercih eder. Ancak bu süreç içerisinde İstanbul'da kimsenin beklemediği bir hadise cereyan eder.
Şehzade Mustafa Ölmedi!
Şehzade Mustafa ölmedi! O yaşıyor ve içimizde! Askerler arasında büyük bir heyecan dalgasına neden olan bu hadise Şehzade Mustafa olduğunu iddia ederek ortaya çıkan kişinin kısa sürede ciddi anlamda taraftar bulmasına neden olur. Rüstem Paşa bu olaylar üzerine hemen iki çavuşunu olayın aslını araştırması için gönderir. Venediklilerin "Saitan Mustaffà" (Şeytan Mustafa) dedikleri Türkçe kaynaklarda ise "Düzmece Mustafa Olayı" diye tarihe geçen hadise isyanın bastırılması ve isyancıların idam edilmesiyle son bulur.
Şehzadeler Müzadelesinde İkinci Aşama: Selim-Bayezit Müzadelesi:
Şehzade Mustafa'nın ölümünün ardından tahta yaş itibariyle en yakın aday Şehzade Selim olur; ancak Şehzade Bayezit kişiliğiyle abisinin önüne geçer ve taht yarışında tek aday olarak görülür. Ancak rüzgâr tersine döner. Önce Hürrem Sultan'ın ardından Rüstem Paşa'nın vefat etmesiyle Sultan Bayezid en büyük destekçilerini yitirir ve nihayetinde Osmanlı tahtı bu yarışta başlangıçta hiç şans tanınmayan Şehzade Selim'e kalır.
Hürrem Sultan'ın vefatının ardından Rüstem Paşa'ya gelen taziye mektubu:
1558'in Nisan ayında sağlık durumu iyice ağırlaşan Hürrem Sultan'ın vefat etmesi Venedik'te de büyük yankı bulur. Senato bu haberi alır almaz Venedik'in İstanbul'daki baylosuna iletilmek üzere iki tane mektup hazırlar. Bunlardan biri Sultan Süleyman diğeri ise Rüstem Paşa içindir. Senato, baylosa bu mektuplarla birlikte başka bir mektup daha yollar ve o mektup ile tembihlenen baylosun Sultan Süleyman'a bizzat baş sağlığında bulunmasını tavsiye ederler. Hürrem Sultan'ın Süleyman'ın gözdesi olduğu ve Venedik'in bu sultanın ölümünden dolayı nasıl üzülüp etkilendiğinin baylos tarafından bilhassa vurgulanmasını beklerler.
Hürrem Sultan'ın Sultan Süleyman'ın gözdesi olması nedeniyle önemini vurgulayan Senato üyeleri Venedik baylosuna, Senato ve Venedik doju adına damadı Rüstem Paşa'ya da baş sağlığı dileklerini iletmesini isterler.
Rüstem Paşa'nın Venediklilerle İlişkileri ve Devlet Adamlığı:
Osmanlı denizlerinin kaptanları Barbaros, Turgut ve Salih Reisler sık sık Venedik gemilerine saldırmaktadırlar. Barbaros'un ölümüyle denizlerde rahat soluk alacaklarını uman Venediklilerin bu hayallerini, bizzat Barbaros,'un yetiştirdiği adamları (Venedik belgelerinde "figlioli di Barbarossa" "Barbaros'un oğulları") yıkarlar.
Bilhassa Turgut Reis'in Venediklileri sevmemesi ve onların gemilerini gördüğü anda saldırıya geçmesi Venedik tarafından büyük tepkilerle karşılanır. Belgelerde Turgut Reis'in adını her hangi bir saygı ifadesi olmadan belirten Venedik baylosu Turgut Reis'i[1] faaliyetlerinden dolayı Muhteşem Rüstem Paşa'ya[2] şikâyet eder. Rüstem Paşa'nın bu noktada Venediklilerin zararlarının karşılanmasında ilk başvurulan kişi olduğu anlaşılmaktadır. Ancak Rüstem Paşa bu noktada her zaman Venediklilerin beklentilerini karşılamak niyetinde değildir. Venedik baylosu, Ekim 1550 tarihli mektubunda Venedik'e Rüstem Paşa'nın, Barbaros'un adamlarından bir kaptanı huzuruna kabul ettiği bilgisini aldığını yazar. Bunun üzerine baylos hemen Rüstem Paşa'ya gidip bu kaptanın daha önce Venedik'e vermiş olduğu zararlardan bahseder. Baylosu dinleyen Rüstem Paşa yine de kaptanı huzuruna kabul eder ve Barbaros'un adamlarından kendisine gönderilen hediyeleri bu kaptan aracılığı ile kabul eder. Barbaros'un kaptanı Rüstem Paşa'dan 25-30 kadar geminin kendilerine tahsis edilmesini talep eder. Bütün bu gelişmeleri takip eden baylos ise kendilerini ciddiye almayan ve sözlerine kulak asmayan Rüstem Paşa'nın bu tavrının şokunu yaşar. Baylos cümlelerinde Rüstem Paşa'nın bu tavrına inanamadığını da ifade eder. Devamı yarın…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.