güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Osmanlı Devletinin Hükümet Başkanları Hakkında Bilgiler Ve Özgeçmişler

Yazının Giriş Tarihi: 18.01.2021 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.01.2021 00:10

Bizans imparatoru, Çandarlı’ya çeşitli armağanlar vererek II. Mehmet’i bu düşüncesinden vazgeçirmesini istedi. Çandarlı Halil Paşa, daha sonra Edirne’de yapılan bir toplantıda, kuşatmaya karşı çıktı, ancak yalnız kaldı ve padişahla anlaşmazlığa düştü. Kuşatma sırasında da barıştan yana umudunu kesmeyen Çandarlı, 24 Mayıs günü yapılan bir toplantıda, Venedik ve Avrupa Haçlı yardımı gelemeden ağır koşullarla bir barış yapılmasını padişaha yeniden önerdi. Ancak bir öneri de kabul edilmedi. 29 Mayıs sabahı yapılan genel saldırıyla İstanbul alındığı zaman, Halil Paşa sağ kolundan yaralandı. Bizanslılardan rüşvet aldığı söylentisi üzerine 1 Haziran 1453 günü hapsedildi. Kırk gün kadar hapis yattıktan sonra 10 Temmuz günü idam edildi. Cesedi İznik’e götürüldü ve Nilüfer Camisi İmareti yakınındaki türbesine gömüldü. Çandarlı Halil Paşa, idam edilen ilk Osmanlı sadrazamıdır. İdamından sonra kendisinin ve ailesinin tüm mallarına el kondu.

Mahmud Paşa Kimdir?

1853 yılında İstanbul'da doğdu. Babası, Osmanlı Devleti'nde dört defa kaptan-ı deryâlık yapmış Damat Gürcü Halil Rifat Paşa, annesi onun ikinci eşi olan İsmet Hanım idi. Babasını, küçük yaşta kaybetti. Özel öğrenim görerek yetiştikten sonra çeşitli devlet memurluklarında bulundu. Paris konsolosluğunda iki yıl görev yaparak Fransızcasını geliştirdi. İlk evliliğini İffet Hanım'la gerçekleştiren paşa bu evliliğinden Rifat, Fuat ve Ali Bidar adında üç çocuk sahibi oldu. 28 Aralık 1876'da Sultan Abdülaziz'in padişahlığı sırasında Osmanlı Sultanı Abdülmecit'in kızı Seniha Sultan'la evlendirilerek Osmanlı Hanedanı'na damat oldu. Bu evlilikten oğlu Prens Sabahattin ve Lütfullah Bey dünyaya gelmiştir.

Mahmud Paşa'nın Nazırlığı: Abdülaziz'in devrilip II. Abdülhamid'in tahta geçmesinden sonra onun en yakınları arasına katıldı, 30 Mart 1877'de vezirlik rütbesi aldı. 18 Nisan 1878'de Adliye Nazırı olarak Mehmet Sadık Paşa kabinesinde görev aldı. Damat Mahmud Celaleddin Paşa, nazırlığı sırasında Adliye nezaretinde yeni düzenlemeler yaptı. Padişahın cülusu nedeniyle çıkarılan genel affın kapsamını genişletti; cinayet suçundan müebbet hapse mahkûm olanların cezasının geçici kürek cezasına çevrilmesini ve cezasının üçte birini tamamlayanların tahliye edilmesini sağladı. Nezaretin memur açığını kapadı. Yeni bir muhakeme usul kanunu onun nazırlığı döneminde düzenlendi ancak uygulamaya konulamadı.

Görevden Alınması

Abdülhamit'i tahttan indirmek üzere örgütlenmiş Skelyeri-Aziz Bey komitesi ile ilişkisi olduğu gerekçesi ile birkaç ay sonra adliye nazırlığı görevinden alındı. Daha sonra bu komite ile bağlantısı olmadığı ortaya çıkınca kendisine Evkaf Nazırlığı ve Şura-yı Devlet üyeliği teklif edildi ancak bu görevleri kabul etmedi. Mahmut Celaleddin Paşa, resmi bir görev almadığı bu dönemde konağını bir şiir encümeni haline getirmiştir. Âsaf mahlasıyla şiirler yazan Paşa, zamanının bir bölümünü oğullarının eğitimine ayırdı. Devrin önde gelen isimlerini oğulları için hoca olarak görevlendirdi. Bir yandan da siyasetin gidişatını yakından takip edip padişaha aktarmak üzer eleştiri ve önerilerini kaleme aldı. Bağdat Demir Yolu ihalesinin İngilizlerin ortak olduğu bir şirkete verilmesi için aracılık etmek istedi; imtiyazın Almanlar'a verilmesi öfke ve kırgınlığını arttırdı.

Avrupa'ya Kaçışı

1899 yılında II. Abdülhamit'e olan muhalefeti nedeniyle iki oğlu Prens Sabahattin ve Prens Lütfullah'la birlikte Avrupa'ya kaçtı. Marsilya'ya, oradan, Paris’e gitti. II. Abdülhamit yönetimine düşmanlık besleyen Jön Türkler tarafından ilgiyle karşılandı. Bazı Jön Türkler ‘in hükümetle anlaşıp yurda dönmesinden sonra geride kalanlar arasında lider gibi görülmeye başladı. 1 Ocak 1900'de Meşveret'te yayımlanan ve gazetenin sahibi Ahmet Rıza Bey'e hitaben yazılmış Fransızca bir mektup göndererek, Jön Türkleri yüksek takdir hisleriyle karşıladığını belirtti. Çeşitli gazetelerde padişaha yazdığı mektubu yayımlattı. Mektupta padişahı ve çevresindekileri ağır bir dille eleştirdi.

Cenevre'de çıkarılan Osmanlı Gazetesi'nin durumu ile ilgilenmek üzere oğulları ile Cenevre'ye gitti. İshak Sükûti, ona gazetenin tüm hak ve sorumlarını teslim etti. Paşa, 1 Nisan 1900'da Osmanlı Gazetesi'nde Abdülhamit Han'a hitaben yazdığı bayram tebriğinde çok ağır bir dille saraydaki bayram merasimini eleştirdi. Prens Sabahaddin ve Lütfullah Beyler de sert ifadeli ikinci bir mektup yayımladılar. Saray, damadını yurda döndürmek için her yolu denedi ve sonunda paşanın mallarının zapt edildiğine dair haberler duyuldu. Paşa, bunu önemsemedi.

Masraflarını üstlendiği Osmanlı Gazetesi'ni Londra'da çıkarmak için oğulları ile 29 Mayıs 1900'de İngiltere'ye gitti ve 1 Temmuz 1900'den itibaren gazeteyi Londra'da yayımladı. İstanbul'a dönmesini talep eden saray ile arasında gittikçe sertleşen pazarlık ve yazışmalar gerçekleşti. Devamı yarın…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.