güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

OSMAN GAZİ’DEN MEHMET VAHDETTİN’E KADAR GEÇEN DÖNEME AİT OSMANLI BAŞBAKANLARI, OSMANLI SADRAZAMLARI VE ÖZ GEÇMİŞLERİ -3

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Koca Mehmed Ragıp Paşa

Koca Ragıp Paşa, (d. 1698, İstanbul– ö. 1763, İstanbul) - Osmanlı Veziriazamı, diplomat, Divan Şairi , kütüphaneci ve çevirmeni. 18.YÜZYIL Osmanlı DİVAN EDEBİYATI şiirinin en önemli temsilcilerinden biri olan şair aynı zamanda III. Osman ve III. Mustafa saltanatında 11 Ocak 1757 - 8 Nisan 1763 tarihleri arasında altı yıl iki ay yirmi sekiz gün sadrazamlık yapmıştır. Birçok kaynak doğum tarihini 1698 gösterirken, Prof. Dr. Mine Mengi Eski Türk Edebiyatı Tarihi adlı eserinde, 1699 olarak göstermektedir.1698 yılında İSTANBUL)'da doğdu. Asıl adı Mehmed’dir. Ragıb Paşa  defterhane kâtiplerinden Mustafa Şevki Efendi`nin oğludur.Küçük yaşta Arapça ve Farscayı iyi düzeyde öğrenmiş, zamanına göre oldukça iyi bir eğitim almıştır. Bağdat defterdarlığı, Sadaret mektupçuluğu gibi memurluklarda bulundu. İran`dan alınan toprakların tahriri göreviyle Revan (Erivan) beylerbeyi Arifi Ahmed Paşa`nın mektupçuluğuna atandı (1724).  bilim, EDEBİYAT ve idare işlerinde gösterdiği başarı, Bağdat Valisi Ahmet Paşa'nın takdirini kazanarak vali ye yazdığı kaside karşılığında para ile mükafatlandırıldı.Abdullah ve Hekimoğlu Ali paşaların hizmetinde bulundu. İstanbul`a döndükten çok kısa bir süre sonra tımar yazımı için reisülküttab vekili olarak Hemedan`a gönderildi (1729). Ertesi yıl Bağdat Defterdarı oldu. Bu sırada, sürmekte olan Osmanlı -İran Savaşı`yla ilgili görüşmelere birkaç kez delege olarak katıldı.   1734’te İstanbul’a döndü ve maliye tezkirelciliğine atandı. Ertesi yıldan başlayarak bir süre ordu defterdarlığı, yeniden reisülküttap vekilliği ve cizye muhasebeciliği yaptı.1737`de sadaret mektupçuluğuna getirildi. 1739`da imzalanan Belgrad Antlaşması`nın Osmanlılar lehine hükümler içermesinde etkisi oldu. Bu başarısı üzerine 1741`de reisülküttablığa, 1744`te de vezirlik rütbesiyle Mısır beylerbeyliğine atandı. 1750`de Sayda, 1755`te de Halep beylerbeyliğine getirildi. 1757`de Şam beylerbeyliğine atanmasından birkaç gün sonra bir fermanla İstanbul`a çağrılarak sadrazamlığa atandı (Ocak 1757) ve ölünceye değin bu görevde kaldı.Bu başarısı üzerine 1740'ta Reisülküttaplığa (bugünkü Dışişleri Bakanlığı), 1743'te vezirlik rütbesi ile Mısır valiliğine atandı. 1748’de Kubbe veziri olarak İstanbul’a çağrıldı; Aydın'muhasıllığı ile görevlendirildi. Sayda (1750), ÇRakka, Halep (1755) valiliklerinde bulundu. Bir okuma tutkunu olan Koca Ragıp Paşa, valiliklerinde bulunduğu yerlerden yazma eserler topladı. 1757 yılı Ocak ayında Osmanlı padişahı III. Osman'ın sadrazamı olarak sadarete geldi. Sultan Üçüncü Mustafa zamanında da sadrazamlığa devam etti. 1753 yılında III. Mustafa'nın dul kız kardeşi Saliha Sultan ile evlendi. Vilayetlerde asayişin korunması, maliyenin düzeltilmesi, askerin disiplinli eğitimi, savaş gemileri yapımı, Laleli Camii inşası, Koca Ragıp Paşa sadrazamlığı sırasında gerçekleşti. Avrupa Devletleri arasındaki Yedi Yıl Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’ni savaşın dışında tuttu. III. Mustafa’nın İstanbul’da başlattığı imar hareketine katıldı ve Koska’da (Laleli) kütüphane, çeşme, mektep yaptırdı. Kendi servetini kültür yatırımlarına harcamak istiyordu.Daha önce vali olarak bulunduğu yerlerde yaptığı gibi İstanbul kütüphanelerinden de yazma eserler topladı. Bilim adamlarının övgü ile bahsettiği bir kütüphane yarattı. 8 Nisan 1763 tarihinde vefat etti.  Evinde de bir kütüphanesi ve kütüphanecisi bulunan Koca Ragıb Paşa tüm servetini bu yolda harcadığından öldüğünde borcu dahi çıkmıştır. Koca Ragıp Mehmet Paşa’nın kabri İstanbul Laleli’de yaptırdığı kütüphanesinin bahçesindeki türbededir.

Hamit Hamza Paşa

Muhtemelen 1110(1698-99) yılında İstanbul'da Çatalçeşme semtinde doğdu. Babası Develihisar kasabasından tüccar Ahmed Ağa'dır. Küçük yaşta Reîsülküttâb Süleyman Efendi'ye intisap ederek Sadâret Mektûbî Kalemi'ne girdi, daha sonra da ona damat oldu. Mektupçu Râgıb Mehmed Efendi'nin himayesiyle 1731 ’de Mektûbî Kalemi başhalifeliğine terfi etti. On yıl kadar süren bu görevi sırasında itibarı arttı ve Râgıb Efendi'nin reîsülküttâb olması üzerine sadâret mektupçuluğuna getirildi (Ocak 1741). Ekimi7S5’te reîsülküttâb, iki ay sonra sadâret kethüdası olan Hamza Hâmid Efendi 17S6’da defter eminliğine tayin edildi. Râgıb Paşa'nın sadrazam olmasından
sonra tekrar sadâret kethüdası, ardından büyük rûznâmçeci ve çavuşbaşı oldu; 1761'de üçüncü defa sadâret kethüdâlığına getirildi. Bir yıl kadar sonra görevinden alınan Hamza Efendi'ye vezirlik pâyesiyle önce nişancılık, sonra da Selanik sancağı tevcih edildi. Ancak Râgıb Paşa'nın himayesi sayesinde Selânik'e gitmeyip İstanbul'da kaldı.Koca Râgıb Paşa'nın Mart 1763'te hastalanarak devlet işlerinden uzak kalması üzerine ona vekâleten sadâret kaymakamı tayin edilen Hamza Paşa, Râgıb Paşa’nın ölümü üzerine 8 Nisan 1763’te sadrazam oldu. Yaratılış itibariyle fazla vesveseli ve kararsız olması devlet işlerinin birikmesine sebep olunca yedi ay sonra görevinden alındı (1 Kasım 1763). III. Mustafa'nın kendisine olan teveccühünden dolayı malları müsadere edilmediği gibi borçlarını karşılamak üzere kendisine bir miktar yardım da yapıldı. Hamza Paşa daha sonra Kandiye (Girit) valiliği, Mora muhassıllığı ve Hanya
muhafızlığı görevlerinde bulundu; Haziran 1768'de Hanya İle birlikte ikinci defa Girit valiliğine getirildi. Temmuz 1769'da Cidde ve Habeş valiliğine tayin edilen Hamza Paşa, ertesi yıl hac esnasında Arafat'ta ölünce vasiyeti üzerine Mekke’de defnedildi.Hamza Hâmid Paşa’nın sadâreti Avrupa'da siyasî dengelerin bozuk olduğu bir döneme rastlar. Nitekim o sıralarda siyasî dengeler Prusya aleyhine bozulmuş bulunuyordu. Bu sebeple Kral II. Friedrich, Rusya ve Avusturya'ya karşı Osmanlı Devleti ile savunma ittifakı yapmak istiyordu. Koca Râgıb Paşa sadrazamlığı boyunca böyle bir ittifaktan kaçınmış, ancak muhalif tavır da takınmamıştı. Hamza Paşa İse sadrazam olunca kralın teklifini reddetmiş, fakat çok geçmeden Lehistan ve Karadağ'da nüfuzunu yaymak için halkı isyana teşvik eden Rusya’ya karşı bu defa Osmanlı hükümeti Prusya ile ittifak arayışı içine girmiştir. Hamza Paşa, hem bu amaçla hem de Osmanlı himayesinde olup konfederasyon adıyla teşkilâtlanan Leh vatanperverlerine güvence vermek için Ahmed Resmî Efendi’yi Berlin'e göndermiştir. Hamza Hâmid Paşa’nın sadrazamlığı esnasında içeride pek Önemli hadise olmamış,İstanbul piyasasından bazı kimselerin tedavüldeki Macar altınlarını törpüleyip değerini düşürmeleri yasaklanmış, bu altınlar halktan toplanıp Darphâne-i Âmire'ye gönderilmiştir.Hattat Yûsuf Efendi'den sülüs ve nesih. Sinek Ahmed Efendi’den divanî yazıyı öğrenen Hamza Hâmid Paşa’nın Beşiktaş'ta Sormagir Mescidi'ni tamir ettirerek ibadete açtırdığı bilinmektedir. Oğlu Şerif Mehmed Efendi Mekke kadılığına kadar yükselmiştir.         

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.