OLASI İSTANBUL DEPREMİ İÇİN GEREKLİ OLAN HAZIRLIKLAR NELER OLABİLİR?

Değerli okurlarım, yaşadığımız Elazığ ve Malatya ilçelerini kapsayan deprem felaketi, bize göstermiştir ki, halk ve devlet olarak tam manasıyla hazır bir durumda değilizdir. Hazır değilizdir diyorum çünkü vatandaşlarımızın meskenlerinin, yapılış sistemlerine yapılış malzemelerine baktığımız da bu meskenlerin, depreme dayanıklılık yönünden, yetersiz olduğunu açıkça görebiliriz. Özellikle kırsal kesim de hala yapı malzemelerimiz ilk çağ yapı malzemelerinin aynısı olup ilk çağda kullanılan sistemlerin uygulanmasıyla oluşturduğu açıkça görülmektedir.

Çünkü hala, bina yapımlarının ana malzemesi, taş, toprak ahşap olarak karşımıza çıkmakta günün şartlarına uygun ve depreme dayanıklı mesken yapılmasının ana malzemesi olması gereken demir ve beton ya ortada görülmemekte ya da olması gerekene göre az karşımıza çıkmaktadır. Yine hazırlık açısından eksikliğimizi ortaya koyan bir durum da, binaların fay kırıklarının, fay sağlarının olduğu zeminler üzerine üstelik deprem olduğunda, hasarı arttırabilecek gevşek zeminler üzerine binalar yapılmış olmasının da açıkça görülebildiği, açıkça ortadadır.

Ülkemizde İstanbul ve Marmara depremi tartışılmaya başlandığından itibaren deprem bilimcilerinin yer bilimcilerin, ülkemizin tümünü veya farklı kesimlerini konu alan çalışmalar yaptığını ülkemizde, depreme sebep olabilecek, fay hatlarının bulunduğu yerleri tespit edip, ilgililere ve kamuoyuna açık açık, bildirip fay hatlarını ve bu hatların, nerelerde deprem yapabileceğini vurguladıkları, bu son deprem dolayısıyla yayın yapan, medya kuruluşları bizlere açıkça dile getirmiştir.

Hatta bu son depremin olabileceğinin, an meselesi olduğunu gerek deprem bilimcilerin, gerek yer bilimcilerin gerekse onları kale alıp buralar da deprem olmadan önce buralarda bir takım çalışmaların yapılmasını isteyen muhalif siyasetçilerin, yönetimin ve kamuoyunun bu sahaları içeren, uyarıları da olmasına rağmen ne yöneticilerimizin nede bizlerin gereken önemi verip herhangi bir hazırlık yapmadığımız da bu son deprem tarafından açıkça ortaya konulmuştur.

Bu deprem bir başka gerçeği de ortaya koymuştur. Ülkemizin her bölgesi deprem sırasın da yapılacak işlemler için hazır değildir. Son deprem bölgesinde yapılan, arama ve kurtarma çalışmalarına baktığımız da bu faaliyetleri yapan ekiplerin yerel ekipler yerine ülkemizin merkezinden gelen Ankara’dan gelen AFAD ekiplerinin veya bu amaçla yetiştirilen askeri ekiplerin söz konusu olduğu görsel medya tarafından açıkça ortaya konulmuştur.

Enkazlardan çıkarılan yaralılar veya cesetler hep bu ekiplerin çalışmaları ile çıkarılmıştır. Gerçi İstanbul, Ankara gibi İzmir gibi büyük şehirler başta olmak üzere farklı belediyelerin bünyesin de kurulup yetiştirilmiş, arama kurtarma ekiplerinin de deprem bölgesine ulaşıp çalışmalara hazır olduklarına sergilemelerine karşılık, esas çalışmaların merkezden gönderilen, askeri kökenli ve AFAD bünyesinde teşkilatlanmış arama kurtarma ekiplerinin, görev yapmasına ağırlık verildiği, görülmüş ve görüntülenmiştir.

Şunu açıkça değinmek isterim ki bu arama kurtarma çalışmaların da Elazığ veya Malatya kökenli yerel arama kurtarma ekiplerinin, görüntü verdiklerine onların çalışmalarından söz edildiğine medya açıklamaların da rastlamadığımızı, söyleyebiliriz. Bu demektir ki bu bölgenin yerel yönetimleri, bu konuda ki hazırlıklar da yeterli çalışma göstermemişler, bu yüzden kurtarma çalışmaları ağırlıklı olarak Ankara merkezli, askeri arama kurtarma ekiplerine ve Ankara merkezli AFAD arama kurtarma ekiplerine kalmıştır.

Devamı yarın...