güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

ÖĞRETMENLER GÜNÜ VE BU GÜNÜ KUTLAMA ETKİNLİKLERİ HAKKINDA DÜŞÜNCELERİM

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:46

Ancak 80 den bu yana askeri yönetimin koyduğu bu öğretmenler günü bir protokol günü olarak bugünlere kadar varlığını sürdürmüş hala kutlama bularak şekli olarak amaçsızca varlığını sürdürmeyi devam ettirmiştir.

Bence esas olan öğretmenlerin birlik ve beraberliğini yekvücut olmasını sağlamak şarttır. Bunun tek çaresi mevcut öğretmenleri yekvücut yapmanın yollarını bulmak hiç değilse onlara farklı farklı kaynaklardan farklı farklı şekilde yetişmiş öğretmenler katmamaktır. Benim düşünceme göre sadece eğitim fakültelerinden yetişen öğretmenler öğretmen vasfına sahip kılınmalı bunun dışındaki okullardan öğretmen alınmamalıdır. Çünkü sadece eğitim fakültelerindeki öğretmen olacak kişilerin ana amaçları öğretmen olmaktır. Onlardan başkaları öğretmenlik dışında amaçlara göre yetiştirildiğinden öğretmenliği çaresizlikten sırf para kazanmak amacıyla istemeyerek yapmaktadırlar. Bir başka önemli konuda öğretmen olacak adayları daha ortaokul tahsilinden itibaren öğretmen olacak şekilde yetiştirmenin şart olduğunu düşünmekteyim. Bu nedenle ortadan kaldırılan ya da önemi azaltılan öğretmen liseleri tekrar canlandırılmalı eğitim fakültelerine onlardan öğrenci alınarak taki temelden öğretmen olarak yetişmeye başlayan öğretmenler öğretim kurumlarında görev yaptırılmalıdır.

Öğrenci imam olmak üzere imam hatipte göreve başlayıp İslam Enstitüsünde tahsilini devam ettirip daha sonra öğretmen yapılmamalı yahut ziraat okulunda eğitimine başlayıp Ziraat fakültesinde eğitimini bitirip öğretmen yapılmamalıdır. Benim görüşüme göre Mustafa Kemal'in Türk gencini emanet ettiği öğretmenler hayatını öğretmenliğe adamış öğretmenlerdir. Bu yüzden bugün öğretmenler gününü kutlarken Türk toplumunun en büyük ihtiyacının bu tip öğretmenler olduğunu hatırlatırım. Para için öğretmen olan öğretmenlere değil, idealist öğretmenlere toplumun ihtiyacı vardır. Toplum idealist öğretmenlere sahip kılınmalı ve sahip çıkmalıdır. Şunu da belirtmek isterim ki 12 Eylül askeri müdahalesinin topluma faydası kadar yararı olduğu yolunda farklı görüşler toplumumuzda mevcuttur. İşin bu kısmını politikacılara, siyasetçilere, yazarlara, düşünürlere bırakarak şunu vurgulamak isterim ki 12 Eylül askeri yönetimi öğretmenler günü tahsisiyle birleştirmek istemişse de kendisini onaylayanların, kendisine karşı çıkanların oluşturduğu farklılık nedeniyle bu iki farklı guruba dahil öğretmenler arasında ayrılık sürdürülmüştür. 12 Eylül askeri yönetiminin aşırı sol aşırı sağ guruplara darbe vurup kısıtlamalar getirmesine karşılık dindar kesime haliyle bunların içinde bulunan şeriatçı, cemaatçi, tarikatçı, ümmetçi gurupları güdüm dışı bırakıp tutum ve davranışı göstermesi nedeniyle bu kesimlerin kendisine önder kabul ettiği şeriatçı, tarikatçı ümmetçi liderlerin ve kendini bunlara yakın hisseden imamların, din görevlilerinin önce öğretmenlere eş bir statüye ardından da akan sosyal hayat içerisinde öğretmenlere üstün duruma gelmelerini tercih edilmelerinin getirdiğini düşünmekteyim. Nitekim bu gibi durumlar nedeniyle öğretmenlik mesleği ve öğretmen yetiştiren kurumlar gözden düşmüş onların yerine imam yetiştiren okulların statüleri yükselmeye ve yükseltilmeye başlanmıştır görüşündeyim. Öyle ki öğretmenlere 12 Eylül öncesinde öğretmenim diye hitap eden toplum onları imamlarla aynı görmeye başladığından öğretmenlere de imamlara da tek tabir olarak hocam demeye başlamışlardır. Öğretmenlere hocam tabiri kullanılmaya başlanıldığından itibaren yukarıda da belirttiğim gibi antrenörlerle, doktorlarla, imamlarla, ustalarla aynı değerlendirilmeye onlarla birlikte hocam tabiriyle anılmaya layık görülmüşlerdir. Oysa öğretmenlik bütün bu guruplardan farklı bir meslektir. Öğretmenlik insanı yani öğrenciyi her yönüyle eğitmeli sadece bilgili insan değil, bir konuda yetenekli insan değil, ülkeye her yönüyle faydalı olabilecek ülke yönetimine fiili olarak katılabilecek bir şekilde yetiştirmeyi esas alan bir meslektir. 12 Eylülün yapmak isteyip de yapamadığı eğitim camiasındaki öğretmenler arasındaki birleşmeyi gerçekleştirmeyi kendisinden sonra gelen yönetimlerde başaramamışlardır. Eğitim sisteminin birlik beraberliğini değiştiren farklı sistemler deneyerek farklı farklı amaçlı okullar açarak Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan milli eğitimin temel amaçları ortadan kalkmış daha sonraları toplumun temeli olan kırsal yerleşim yerlerinden ilkokullar ve öğretmenler çekilerek kırsal kesimdeki eğitim bir oranda imamların ve farklı tarikat guruplarının kendi amaçları doğrultusunda etkinliklerine bırakılmıştır düşüncesindeyim. bütün bunlardan sonra kanaatimce 24 Kasım Öğretmenler Günü ve bu günü kutlama etkinlikleri tahsis edildiği ilk günün amaçlarından uzaklaşmış eğitim camiasının bir angarya şeklinde kutlamaya mecbur tutulduğu bir gün haline dönüşmüştür kanaatini taşımaktayım. Bütün bu olumsuz durumuna karşılık yine de her düşünceden her siyasi görüşten öğretmenin bir araya gelmesine sebep olan bir etkenlik olması durumu nedeniyle bir faydası olabileceğini düşünmek mümkündür. Öğretmenler günü dolayısıyla bizler geçmişte yetişmemizde görev almış bize yön vermiş öğretmenlerimizi hatırlamalı, ölenleri rahmetle hatırlayıp yad etmeli ruhlarına saygı gösterip dualar okumalıyız. Sağ olanları hatırlamalı uygunsa ziyaret etmeli en azından telefon veya kartla hatırlarını sorarak gönüllerini hoş etmeliyiz. Bunun bir insanlık görevi olduğunu unutmamalıyız. İslami çok iyi bilen kendisine yaşayan Kur'an denilen Hz. Ali'nin şu sözü hatırlanmalı 'bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' dediği unutulmamalı, bırakın köle olmayı en azından emeği geçen öğretmenlerimizi 24 Kasım öğretmenler gününde arayıp hiç değilse bir hatırlarını sormayı ihmal etmemeliyiz.

Türkiye'nin bugünkü manada ilk öğretmeni ilk başöğretmeni olan Mustafa Kemal’den başlayarak günümüze kadar topluma ve bize bir şeyler öğreten toprak olmuş tüm öğretmenlerimizin huzurunda saygı ile eğiliyor, ruhlarınız şad olsun yeriniz nur mekanınız cennet olsun diyorum. Sağ olan öğretmenlerimize uzun ömür, sağlık ve mutluluklar diliyorum. Ben dahil tüm öğretmenlerin emek verdiği tüm öğrencilerimizin verdiğimiz emekleri ziyan etmemesi toplumumuza yararlı bireyler olması gerektiğini Cumhuriyetimize milletimize laik ve demokratik sistemimize gereği gibi sahip çıkmaları gerektiğini önemle vurguluyorum.

Öğretmenler günü öğretmeni ile öğrencisi ile velisiyle tüm Bandırmalımıza ve tüm ülkemize kutlu olsun...

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.