Mustafa Kemal ile Kıyaslanmaya Çalışılan Fahrettin Paşa

Fahrettin paşanın kuşatmaya uğramadan önce Medine’den trenle İstanbul’a gönderdiği kutsal emanetler İslam tarihi açısından önemli eşyalardır. Şayet Fahrettin paşa bu kutsal emanetleri İstanbul’a göndermemiş olsaydı bütün bu eşya yapılan teslim antlaşması uyarınca İngilizlerin eline geçecek İngilizler bu eşyalar nedeniyle İslam Arap dünyasında hatta İslam dünyasında önemli bir mevki ve konum sahibi olacaklardı.

Bu yüzdendir ki Fahrettin paşanın bu kutsal eşyaları İstanbul’a göndermiş olması İstanbul’a ulaştırmış olması Türk dünyasını İslam dünyası açısından önemli kalmaya Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk insanının bugün dahi İslam dünyasının lideri konumunda kalmasına temel dayanak olmuştur.

Eğer bugün kapitalist ve sosyalist dış mihrakların desteğinde tüm İslam dünyasının yöneticiliğini üstendiğini iddia edebilecek dolayısıyla İslam dünyasının önemli bir kısmını bu dış mihrakların kontrolünde yaşatabilecek bir İslam halifeliği yahut İslam devleti söz konusu edilemiyorsa bunun sebebi bir oranda kutsal emanetler denen eşyaların ülkemiz kontrolünde Topkapı sarayında muhafaza edilmekte olmasıdır diye düşünmek mümkündür.

Bu nedenle olsa gerektir ki cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda bazı İslam coğrafi bölgeleri halkı ve yöneticileri özellikle yemen bölgesi yemen imamı gibi kesimlerin Atatürk’e İslam halifesi olmayı teklif ettikleri yolunda söylentiler mevcuttur.

Bu sözler ve söylentiler ne kadar doğrudur bilemeyiz ama şurası bir gerçektir ki Fahrettin paşa Medine’yi İngiliz kuvvetlerine onlarla bir çalışan Mekke şerifi Hüseyin ve oğullarının kuvvetlerine karşı müdafaa etmekle ve burada bulunan kutsal emanetleri trenle İstanbul’a yollamakla Türk dünyası için büyük hizmet ettiği ortadadır.

 1. Dünya harbi cepheleri içerisinde başarı kazanan değerli cephe komutanlarından birisi olan Fahrettin paşanın hayatını başarılarını incelemek irdelemek onu anmak şüphesiz yerinde bir davranıştır.

Ancak Fahrettin paşa gibi belirli bir sahada ve konuda bir cephede başarılı olmuş değerli bir komutanımızı övüp yücelterek onu katıldığı her savaşta katıldığı her cephede başarılı olmuş özellikle Çanakkale gibi bir cephede düşmanı Marmara’ya geçirmeyerek İstanbul’u itilaf devletlerinin işgalinden korumuş olan tebaası olduğu bir devletin hayatını onu yıkılmaktan kurtarıp bir müddet daha uzatabilen daha sonra Mondros mütarekesiyle ve Sevr antlaşmasıyla yok olmayı bağımsızlığını kaybetmeyi kabul eden Osmanlı devletinin tebaasına Anadolu Türklüğüne yeniden Türkiye Cumhuriyeti gibi bağımsız bir devlet kurabilmeyi başartabilen Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Türk milletinin tabiri caizse atası olmayı gerçekleştiren Mustafa Kemal’le kıyaslamak bunu yapmak isteyenlerin yapacak olanların onlara katılanların ruh ve kafa yapılarının ne derece dar kapsamlı ne derece bağnaz olduklarını art niyetli olduklarını ortaya koyabilecek bir davranıştan başka bir şey değildir.

Evet, Fahrettin paşa başarılı bir askerdir ama bir Mustafa Kemal değildir. Fahrettin paşa sadece asker Mustafa Kemal ise pek çok meziyeti bağrında barındıran ve pek çok yönüyle Türklüğe önderlik eden en önemli ve tartışmasız tek olan bir değer bir şahsiyettir.