güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Mustafa Kemal’i Yaşamak ve Yaşatmak

Yazının Giriş Tarihi: 09.11.2021 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.11.2021 00:04

Bundan 83 yıl önce Ulu önder Mustafa Kemal fani vücuduyla aramızdan ayrılmış ve yaşanan belirli aşamalar neticesinde Türk milletinin kendisi için hazırladığı abidevi mezar Anıtkabir’e yerleştirilerek Türk milleti nezdindeki manevi yaşamına başlamıştır.  Bu nedenle Mustafa Kemal Türk milleti açısından hiçbir zaman ölmemiştir. Hakkında yapılan anma programlarında özellikle askeriyedeki anma programında ismi geçtiğinde içimizde veya aramızda şeklindeki toplu cevaplar yad edilerek manevi yaşamı anma programına katılanlar tarafından hep birlikte teyit edilmektedir. Mustafa Kemal manevi yaşamını sürdürmek için bizlere milletine ardında pek çok eserde bırakmıştır. Özellikle yazılı olarak bıraktığı nutuk isimli eseri ve bizzat kaleme aldığı yazılı başka kitaplar yanında bize bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti devleti rejimi ve pek çok inkılabı onun armağanı ve eserleri olarak onun manevi yaşamının sürdüğünü bize teyit etmektedir. Hatırlatmak isterim dinimize göre 3 tür insanın Amel defteri kapanmaz 1.si geride hayırlı evlat bırakanlar 2.si geride topluma faydalı eser bırakanlar ki buna okullar, kitaplar da dahil olmak üzere kurumlar bırakanlar demektir. 3. Olarak meyve ağacı bırakanlar bu ölçüyü esas alırsak Mustafa Kemal bedeni olarak öldüğünde bu 3 kısasa uygun eserler bırakmış şahsiyettir.  Çünkü Atatürk sıfatıyla ondan sonraki Türk Cumhuriyetinin bütün evlatları onun evladı sayılabilecek özelliktedir. Nasıl evlatlıklar manevi açıdan evlatsa Türkiye cumhuriyetinin Atatürk zamanında yetişen nesiller onun evlatlarıdır düşüncesindeyim. Başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere Türk devleti ve bu devleti oluşturan bu teşkilat yapılan tüm bina ve kuruluşlar onun eseridir. Öyleyse Mustafa Kemal geride bıraktığı bu 3 kısasa uygun eserler manevi açıda aramızda yaşıyor demektir. Mustafa Kemal’in manevi açıdan yaşaması sadece eserlerinin devamıyla değildir. Çünkü Mustafa Kemalin koyduğu ilkeler, yaptığı inkılaplar, getirdiğini yenilikler ve ortaya koyduğu fikirlerle yaşamaktadır. Bir bireyin fikirleri yaşıyorsa hakim olan anlayışa, inanca göre o birey manevi açıdan ölmemiş yaşıyor demektir. Nasıl din ortaya koyan Peygamberler koydukları din ile din geçerliliğini koyduğu sürece yaşıyorsa nasıl nazariyat sahibi şahsiyetler ortaya koyduğu nazariyeler teoriler geçerliliğini koruduğu sürece manevi açıdan yaşıyorsa Mustafa Kemal de fikirleri yaşatıldığı sürece yaşıyor demektir. İşte bu nedenle diyorum ki Mustafa Kemal’in bedensel ölümümün gerçekleştiği 1 Kasım gününde onu anarken onu yad ederken onun manevi açıdan aramızda yaşamasını ortaya koymak devam ettirmek istiyorsak onun fikirlerini ilke ve inkılaplarını yaşatmak, devam ettirmek onun düşmanlarını o düşmanları hedefine varmasını ortadan kaldırmamız şarttır. Bunu gerçekleştirmek için gerektiğinde Mustafa Kemal’in gençliğe hitabesinde söylediği gibi damarlarımızdaki kanımıza dayanarak onu dökmek pahasına bile olsa mücadele etmemiz, mücadeleden kaçınmamız şarttır. Mustafa Kemal’i yaşatmak istiyorsak öncelikle Cumhuriyet rejimini Türkiye Büyük Millet Meclisinin laikliği parlamenter sistemi kuvvetler ayrılığı prensibini kabul eden Cumhuriyet rejimimizi mutlaka sürdürmeli onu ayakta tutmalıyız. Ülkemiz toprağından, ülkemiz toprağı sayılan her karış topraktan taviz vermemeli bu toprakları başka birilerine peşkeş çekmekten uzak durmalıyız. Sözün kısası Mustafa Kemal’i yaşatmak demek bugünkü rejimimizi bugünkü vatan topraklarımızı korumak demek olduğunu kavramalı her zemin ve zamanda buna sahip çıkmalı buna karşı çıkanlar kim olursa olsun onlarla önce hukuk ölçüsünde ama gerektiğinde silahlı mücadelede bulunmaktan kaçınmamamız gerektiğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Şurasını da unutmamalıyız ki Ülke topraklarımız üzerinde federasyon şeklinde bir rejimin hilafet şeklinde yahut federal devlet şeklinde teokratik rejimlerin yahut bir sınıfın hakimiyetine dayalı rejimlerin faşizm, komünizm, diktatörlük, başkanlık rejimleri gibi rejimlerin kurulmasına onay ve imkan vermememizin Mustafa Kemal’i manevi açıdan yaşatmak için şart olduğunu unutmamalıyız. Eğer bunları yapmazsak her 10 Kasımda Mustafa Kemali yad etsek de hatta yıl içinde pek çok defalar yad etsek de Mustafa Kemal’i ölüme mahkum ettiğimizi elimizle öldürmeye yöneldiğimiz kısaca onu manevi açıdan yok edeceğimizi unutmamalıyız. Onu yaşatmak için önemli icraatlardan biriside seçimlerden Cumhuriyete düşman başka rejimler getirmek peşinde koşanları oylarımızla destekleyip onları iş başına getirmek iktidar sahibi yapmak olduğunu da unutmamalıyız. 10 Kasım günü dolayısıyla Mustafa Kemal’i andığımız bugünde Mustafa Kemal’in gençliğe hitabesiyle Cumhuriyeti korumak görevi verdiği gençliğe ve onların oluşturduğu Türk ordusu ve Türk milletine önemle vurgulamak isterim ki laik, parlamenter kuvvetler ilkesine dayalı Cumhuriyet rejimi ile yönetilen bir Türkiye devletini devam ettirmek ve bunun üzerinde yaşayan Türk milletini ilelebet yaşatmak görevini mutlaka yerine getirmek mecburiyetleri vardır. Bu her fırsatta Mustafa Kemal’e verdikleri gençlik sözü ve andının onlara yüklediği görevdir. Umarım dış mihrakların vaat ettikleri çıkarlara onların iç işbirlikçilerinin özellikle kışkırttıkları Türk milliyetçiliği karşıtı Milliyetçilik iddiasındaki ve ümmetçilik fikri peşindeki iş birlikçilerine kanıp, onlara katılıp onları iş başına getirerek görevlerinde suistimal yapmazlar. Devam edecek…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.