SON DAKİKA
Hava Durumu

MUHTARLIK SİSTEMİMİZ GÖZDEN GEÇİRİLMEYE, DEĞİŞİKLİKLERE UĞRATILMAYA AÇIK BİR GÖRÜNÜMDEDİRLER

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:49

Değerli Okurlarım,

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren ülkenin yönetim birimleri açısından en alt basamağını oluşturan muhtarlıklarımız yerel yönetim açısından özel öneme haiz bir birim durumunda olmuşlardır. Çünkü muhtarlıkların başındaki muhtar dediğimiz yöneticiler ülkenin bütünsel yönetimi açısından seçimle iş başına gelmiş tek yönetsel hak sahibi kişilerdir. Kendisinin emrinde bulunduğu üst makamların hemen hemen hepsi atamayla görev başında olmasına karşılık muhtarlarımız seçimle tespit edilen ve göreve başlatılan yöneticilerdir. Muhtarlarımızı önemli kılan bir diğer özellikleri hem mülki idarenin temsilciliğini yapan hem de bulunduğu görev sahasında yerel yönetim hizmetlerini gerçekleştiren kişiler olmalarıdır. Muhtarlarımızın bu özellikleri çok yakın zamanlara kadar devam etmiştir. Ancak ülkemizde son dönemde gerçekleştirilen, uygulamaya konulan büyükşehir belediyesi uygulaması nedeniyle muhtarlarımızın ülke çapında büyük oranda yetkilerinde ve görevlerinde sınırlamaya uğratıldığını görmekteyiz. Çünkü bu uygulama dahilinde eskiden köy tüzel kişiliğinin başı olan muhtarlarımız bu uygulamayla tüzel kişiliklerini kaybetmişler, ellerindeki bütçe, bütçe kullanımı, emrinde personel bulundurma hakları tamamen ellerinden alınmıştır. Bu değişiklikle eskiden sadece belediye sınırları dahilindeki mahalle muhtarları statüsüne indirilen muhtarlar bu yolla yükümlülüklerinden, görevlerinden bir kısmını kaybettikleri gibi yetkilerinin de pek çoğunu kaybetmişlerdir. Bu yetmezmiş gibi mülki idare mahalle muhtarlarımızın görevleri dahilinde bulunan ikametgah senedi, nüfus kimlik sureti gibi belgeleri verme, tasdik etme haklarını da nüfus dairesine verince mahalle muhtarları muhtarlık adı altında yetkisiz, etkisiz bir makam durumuna girmişlerdir. Gerçi hala mahalle muhtarları şekil olarak mülki idarenin en alt basamağı olarak kaymakamlık makamına bağlı olma özelliklerini korumaktadırlar. Bir oranda kaymakamlarımızın emri altındaki görevliler olmalarına karşılık görev bölgelerinde fiili olarak ifa ettikleri bir görevden söz etmek imkanı ortadan kalkmış durumdadır. Görünen kadarıyla mahalle muhtarlarımızın görevi kendisine iletilen şikayetleri veya aksaklıkları yerel yönetim ile ilgiliyse belediye, mülki idari ile ilgiliyse kaymakamlık kurumuna iletmekten ibaret kalmış gözükmektedir. Çünkü bu konularda fiili bir icraat yapmak için ne personeli ne bütçesi mevcut değildir. Ancak adli makamlar, yargı makamları kişiler hakkında fiili icraatlar gerçekleştirecekse onlarla ilgili temsil etme görevlerini hala muhafaza etmektedirler. Yani güvenlik kuvvetleri kişilerin hanelerine yapacakları baskınlarda, aramalarda bir oranda mahalle muhtarlarını da yanlarında bulundurmak icraatlarını onların önünde sergileyerek bir nevi onları olaya resmi şahit yaparak gerçekleştirmek durumunda olduklarından muhtarların bu sahadaki görev ve yetkisi devam etmektedir demek bir oranda mümkündür. Birde muhtarlık makamının devam eden görevi olarak adrese teslim gereken gerek yargı, gerek mülki yönetimlerin posta yoluyla gönderilen bildirilerini adreslerinde bulunmayan şahıslar adına teslim alma bu yolla bildirileri, ilanları adrese iletmek görevinde bulunan posta görevlilerini muhatapsız kalma durumundan kurtarma görevi de devam etmektedir. Bunun dışında mahalle muhtarlarımızın bu görünüşte ve belkide bir oranda aslında etkisiz ve yetkisiz bir duruma sokulması muhtarlarımızı eski itibarından ederken gelir açısından maddi açıdan muhtarlarımıza tanınan aylık maaş uygulaması onlara yapılan son dönemdeki tanınan en önemli hak olmuştur. Bu yüzden olsa gerektir ki mahalle muhtarlarımız eskiden mahallelerinde bulunan nüfus sureti, ikametgah senedi, il muhaber ihtiyaçlarının karşılanması sebebi ile aldıkları ücret ile ittifa etmeleri sebebiyle muhtarlık fazla itibar gören bir görev durumu arz ederken bugün kendilerine verilen maaş sebebiyle tercih edilen hatta seçimlerde rekabete girişilen bir meslek durumuna geldiğini de söylemek mümkündür. Bütün bunlardan sonra şunu vurgulamak isterim ki son dönem mahalle muhtarlarımız ancak kendilerine iletilen şikayetleri veya aksaklıkları kaymakamlıklara veya belediyelere iletmedeki başarısı oranında başarılı sayılabilecek bu iletilerden aldıkları başarılı sonuçlarla başarılarından söz ettirebilecek durumda yöneticiler haline gelmişlerdir. Bu nedenle herhangi bir muhtarımızın başarısından söz edenler onun kendisine aksettirilen şikayet ve aksaklıkları kaymakamlıklara, belediyelere iletip bu konulardaki çözüme yaptıkları başarılı aracılıktan söz ediyorlar demektir. Bu konuda muhtarlarımızın görevleri konusunda kendilerine yeni haklar ve yetkiler tanıldığından da söz etmek bir oranda mümkündür düşüncesindeyim. Bu yeni imkan son dönemde çok sık gerçekleştirilen faaliyetlerden biri görünümünü almış olan muhtarlarımızın cumhurbaşkanlığı sarayına davet edilip, Cumhurbaşkanımızla toplantı yapma, Cumhurbaşkanımızın bilgilendirmelerini dinleme imkanına kavuşturulmuş olmalarıdır. Bu yeni uygulama muhtarlarımızın katılanlarına toplum içerisinde yakın çevrelerinde caga satma, hava basma imkanı sağladığını da söylersek umarım hata etmiş olmayız. Bunun dışında mahalle muhtarlarımızın kendisini göreve getiren seçmenlerine karşı icraatlar yaparak sevdirmeleri taktir ettirmeleri için tek icraat kaymakamlık ve belediye ile mahalle sakinleri arasındaki gerçekleştirecekleri başarılı aracılık görevi kalmaktadır. Zaten muhtarlarımız da haftalık olağan toplantılarla kaymakamlık makamınca kendilerine tanınan bu imkandan faydanılarak bu sahadaki aracılıklarını gerçekleştirmektedirler düşüncesindeyim. Aynı zamanda muhtarlarımız belediye ile olan aracılık görevinde de başarılı hizmetler görme çabası ve gayreti içinde görünmektedirler. Ancak bu sahadaki görevlerinin başarılı yapılabilmesi konusunda karşılarına particilik engelinin çıktığını görmekteyiz. İş başındaki belediye yönetimi kendi partilerinden olan mahalle muhtarlarına icraatlarında daha fazla pay ayırıp muhalif muhtarların şikayet ve iletilerine daha az kulak astıklarından mahalle muhtarlarımız bu konuda zahmet çekiyor olmalıdırlar düşüncesindeyim. Muhtarlarımızın oluşturduğu dernek veya kuruluşlardan bahsetmemiz durumunda henüz tam manasıyla oturuşmuş statüye sahip kuruluşlar gerçekleştirdiklerini bu dernek veya kuruluşların görevlerini yerine getirmede olması gerekenden daha az görev ifa ettiklerini düşünmekteyim. Sözün kısası mahalle muhtarlarımız benim görüşüme göre bugünkü yapılarıyla doğru dürüst görevlerle, yetkilerle teçhis edilmediklerinden personel ve bütçe imkanları ellerinde olmadığından bir oranda isimleri mevcut, cisimleri tartışmalı atıl duruma sokulmuş görevliler özelliğinde görünmektedirler. Ancak büyükşehir belediyesi uygulamaları dışında kalan köy tüzel kişiliklerinin devam ettiği sahalarda muhtarlarımız hala kuruluş döneminden başlayan itibarlı ve ağırlıklı görev sahibi olan yöneticiler özellikli korumaktadırlar düşüncesindeyim. Çünkü köy tüzel kişiliği olan sahalarda köy muhtarları aynen devletin biçimsel teşkilatına sahip hem devleti hem yerel yönetimi temsil eden her ikisinin de görevini üstlenen yöneticiler durumundadırlar. Bu nedenledir ki muhtarlarımız ve muhtarlıklarımız yeni bir düzenleme ile yeni görevlendirmelere, yetkilendirmelere ihtiyaç gösterir durumdadırlar kanaatindeyim. Umarım 16 nisan referandumu sonucunda ister mevcut rejim yerini korusun ister Cumhurbaşkanlığı yönetimi adında aslında başkanlık rejimi olacak olan rejim işlerliğe konulsun muhtarlıklarımız, muhtarlarımız yeniden yeni görevlerle, yeni yetkilerle mutlaka donatılmalı özellikle mahalle muhtarlarımız yönetsel sistem içerisindeki konu mankeni görünümündeki özelliklerinden kurtarılmalıdır düşüncesindeyim. Umarım yönetim sistemi içerisindeki bu bariz aksaklık ve aksaklıklar görülür ve giderilir. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.