güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Misak-ı Milliye Dahil Olup Dışarıda Kalan Topraklar Hakkında Değerlendirmeler

Yazının Giriş Tarihi: 08.11.2021 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.11.2021 00:04

Hala bile bölgede teşriki mesai halinde bulunulan kitle Ayrılıkçı Kürtleri temsil eden Barzani ve Talabani gibi liderlerin destekçisi olan kitlelerdir. Ne tuhaftır ki bugün kuzey ırak kesimindeki PKK konulu olayların halledilmesinde bile hala Kuzey Irak Kürt yönetimi yöneticilerinin yer yer yardımlarından arabuluculuğundan faydalanılmaya yer verilebildiğini görmekteyiz.

Bütün bunlardan sonra son dönemlerde çıkan Suriye olayları da Musul Kerkük olayları gibi ülkemiz dış siyasetinde ülkemizi tehdit eden konu olarak karşımıza çıkınca ve ülke yönetimlerimiz siyasi ve askeri açıdan bu sahalardaki olaylara fiili müdahil olarak katılınca insan Musul, Kerkük, Süleymaniye bölgesi gibi Suriye’deki Caber Kalesi bölgesindeki bize bırakılan Süleyman Şah türbesi toprağı gibi toprakların kabaca Misak-ı Milli içinde kalmasına rağmen sınırlarımız dışında kalmış toprakların bizden yeni toprakların koparılmasına sebep olması söz konusu olabilir mi sorusunu kafasında hissetmeden düşünmeden edemeyecek bir durum uyandırmaktadır.

Aynı şekilde Batı Trakya topraklarından bir toprak parçası almamız düşünülmediği gibi Ege denizindeki adalarında Yunanistan’a kaptırılmaya başlandığı düşünülürse bu sahada da Misak-ı Milliye sınırları dışında kalan topraklarımıza sahip çıkmadığımız kesinlikle ortadadır.

Bırakın Batı Trakya bölgesinde hak iddia etmeyi Lozan’ın bize bıraktığı küçük ege adaları ve kayalıkları bile Yunanlılara terk eder görünüm arz eden siyasetimizi açıklamak adeta imkânsızdır. Medyada her gün okumaktayız ve görmekteyiz ki Yunanlılar pek çok küçük adacığı hatta kayalığı işgal etmekte bayrak çekip yerleşmektedirler.

Son verilen bilgilere göre 12’ye yakın bizim olan ada ve adacık Yunan egemenliğine terk edilmiş Yunan bayrağı altına girmiş durumdadır. Bu şartlar dâhilinde Mustafa Kemal’in ve Türk milletinin Lozan’da Misak-ı Milliye sınırlarını tam anlamıyla gerçekleştirememesinin üzüntüsünü artık milletimizi yönetenler hissetmemekte duymamakta olduğunu söylememizin mümkün olduğunu düşünmekteyim.

Hatta Lozan’da bize verilmeyen toprakları talep bir yana elde etmek bir yana elimizdeki toprakların bazılarının elimizden çıkıp Lozan’da bizden koparılan toprakları elinde bulunduranların hâkimiyetine girmesine imkân verecek şart ve imkânları hazırlar girişimlerde bulunulduğunu gördüğümüzü söylememizin de mümkün olduğunu düşünmekteyim.

Çünkü Lozan’ın bize sağladığı Ege adalarını Yunanlılara terk edenler karşı harekete geçmeyip bu yerlerdeki hâkimiyetimizi tescil ettirmeyenler hakkında başka türlü düşünmenin mümkün olmadığı inancındayım.

Yine ülkemizde dış siyasetimize etkili olmaya çalışan Osmanlıcı ve yeni Osmanlıcıların etkilemesiyle ülkemizin dış sorunları haline gelen Libya olayları Akdeniz ile ilgili olaylar insanımızın kafasında misakı milli sınırlarımız içinde görülmesine rağmen ülke sınırlarımız dışında kalan bazı toprakları elde etmeyi Osmanlının eski topraklarından bazılarında etkili olmayı hedefleyen girişimleri bizden bazı toprakların koparılmasına yol açabilecek icraatlar ve girişimler olarak değerlendirmek mümkün mü? Sorusunu uyandıran, uyandırabilecek etkenler olarak da görmek pekala düşünülebilir görüşündeyim.

Bütün bunlardan sonra gönüllerimiz Misak-ı Milli sınırları içerisinde olan ama bugün sınırlarımız dışında kalan toprakların elimize geçmesini isteyebilir. Ama bu istek hiçbir zaman bizden yeni toprakların koparılmasına sebep olmaması gerçeğini göz ardı eden davranışlara, icraatlara girişmemizi getirmemelidir görüşündeyim.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.