MİRAR SİNANA SAHİP ÇIKMALIYIZ AMA BUNU BİLİNÇLİ YAPMALIYIZ

Mimar Sinan’ın kafatasının kabrinde olmadığı 1945 yapılan bir araştırma nedeniyle açılan kabrinden alınan kafa tasının bir daha yerine konulmadığı doğrudur. O zamandan bu zamana nerede olunduğu bir türlü bulunamayan bu kafatasını yerine koyacaklarını bunun için gerekli araştırmaları yapacaklarını söyleyen bu siyasi bu sözü neye dayanarak vermektedir. İnsanın kafasın da uyanan şu sorular cevap beklemektedir. Bu siyasi veya gücünü aldığı çevre Mimar Sinan’ın kafa tasının nerede olduğunu bilmekte midir? Acaba bu kafa tasını bu zihniyet kasıtlı olarak araştırma için alan grubu suçlamak maksatlıyla saklamış olabilir mi daha vahimi bir takım hareketi hareke geçirmek için bu kafatasını elinde bulunduranları bildiği halde gerekli makam ve mercilere bildirmeyerek onlara yardımcı olmuş olabilir mi bu tarz soruları daha da çoğaltmak imkan dahilin de olabilir. Çünkü böyle bilgiler elinde olmasa yahut elde edebileceği bilgilerden emin olmasa bu konuda vaatlerde bulunması imkansızdır. Düşüncesindeyim. Bütün bu faraziyelerin geçersiz olması halinde mimar Sinan’ın kafatasını yerine koyacağım onu kabrinde başsız yatırmayacağım diye konuşan kişinin bence yapacağı tek şey vardır. Herhangi bir kafatasının mimar Sinan’ın kafatasıdır diyerek o kabre koymaktan ibaret olabilir. Kanaatindeyim. Buna itiraz edenlerin vereceği cevapta bence hazırdır. Nasrettin hoca misali Mimar Sinan’ın kafa tası değildir. Diyorsun o halde ispatla diyerek karşısında ki kendi itirazını ispatlamasını istemekle geçiştirmeye çalışması mümkündür. Sözün kısası Mimar Sina’na sahip çıkacağı diyen siyasimiz ne onun eserlerine tam manasıyla iddia ettiği şekilde sahip çıkabilecek nede Mimar Sinan’ın kaybolan kafatasını bulup kabrine koyabilecektir. Durumun imkansızlığını oda bilmektedir. Ama destek aldığı yeni Osmanlıcılar diyebileceğimizi düşündüğüm kitleyi ardında tutabilmek Osmanlı hayranlarını yanın da hissedebilmek için bu tür bir beyanı verecek belki de yapabildiği kadarıyla bir şeyler yaparak onların desteğini sürmesini temin yolunda çaba sarf edecektir. Ama aklı selim vatandaşlar açısından bu beyanlar hiçte güvenilir. Ve olabilir bir beyan değildir. Şurası da bir gerçektir ki onun bu kafatası kaybına değinmesi Türkçü zihniyete bir darbe vurmak amaçlı kötüleyecek amaçlı bir beyan olabilecek bir görüntüde de arz etmektedir.  Sonuç olarak şunu söylemek isterim ki Mimar Sinan’na sahip çıkmak sahip çıkmaya çalışmak Türk kültürü açısından güzel bir icraattır ama bunun yaparken bilinçli olmak bilinçli hareket etmek şarttır aksi taktirde sahip çıkalım derken kafa tasını kaybettiğimiz Mimar Sinan’nı da değer olarak zedeler önem açısından kaybedebiliriz bu nedenle ona bilinçli sahip çıkmak şarttır.