güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Milli Bayram Nevruz ve Onun Çeşitleri Hakkında Bilgiler

Yazının Giriş Tarihi: 01.04.2022 00:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.04.2022 12:25

Ancak İslami etkiler sebebiyle uzunca bir süre kutlama açısından değer kaybeden Nevruz Bayramı hiçbir zaman tüm Türk halkının kutlamaya katıldığı bir bayram olma durumuna gelememiştir. Bu yüzden daha ziyade resmi devlet protokolünün kutlayıp, kutlatmaya zorladığı bir nevi protokol bayramı durumunda kalmayı sürdürmüş ve öyle görülüyor ki bütün çabalara rağmen resmi bayram olmaktan öteye, protokol bayramı olmaktan öteye geçmeyecek görünümünü sürdürmeye devam edecektir düşüncesindeyim. Özellikle ülkemizdeki şeriatçı, tarikatçı, cemaatçi kitlelerin büyük çaptaki etkileri nedeniyle ve gücünü onlardan alan siyaset gruplarının çaba ve girişimleriyle Nevruz Bayramı bu özelliğini gelecek dönemlerde de koruyacak gözükmektedir.

Aslında sözünü ettiğim bu kitlelerin diğer milli bayramları hatta Hıdrellez gibi kutlama günlerini bile etkileyip ya protokol bayramı veya kutlanmayan günler durumuna getirebileceği de söz konusu olabilmesi mümkündür kanaatindeyim. Nitekim ülkemizdeki milli bayramların kutlanması konusundaki gerçekleştirilen değişiklikler ve kutlanma günleriyle yakınlaştırılan dini ağırlıklı kutlamaların milli bayramların eski şevk ve katılımla kutlanma özelliğini azalttığını da görmek mümkündür dersek yanlış söylemiş olmayız kanaatindeyim.

Bu arada şuna da değinmek isterim ki yakın dönemlerde ortaya çıkarılan kutlu doğum etkinlikleri 23 Nisan gibi, 19 Mayıs gibi milli bayramları ve Hıdrellez gibi etkinliği kutlamayı daha az katılma götürdüğü gibi Nevruz Bayramını kutlamayı da etkilediğini düşünmekteyim. Bütün bunlar bir yana bugün tarih olarak geçmiş bir bayram olsa da Nevruz etkinliklerinin sadece 21 Marta münhasır bırakılmayıp, farklı etkinliklerle hafta boyunca kutlanmayı sürdüreceğini, kutlamanın devam edeceğini hepimiz bilmekteyiz. Kutlanan ve kutlaması devam edecek olan Nevruz etkinliklerinin tüm milletimize kutlu olmasını diliyorum. Aynı dileklerim çerçevesinde bu bayramın ve tüm milli bayram ve etkinliklerin, millilik çerçevesi içerisinde kutlanarak ülke çapındaki birlik ve beraberliğimizin pekiştirilmesini umuyor ve diliyorum.

Bu arada şunu da belirtmek isterim ki nevruz bayramı Türk dünyasında 21 Mart tarihine münhasır kalmadan ona yakın tarihlerde farklı isimlerle kutlanan farklı etkinlikler olarak da kendini gösterebilmektedir. Nitekim bunun en bariz benzeri ama farklı isimle yukarıda da belirttiğim gibi Hıdırellez adıyla kutlanmasını gösterebileceğimiz gibi ülkemizde daha dar kapsamlı olarak toplumumuzun bir alt grubu olarak söyleyebileceğimiz roman vatandaşlarımızın özellikle Edirne çevresinde ve başka illerde kutladığı Kakava Bayramı’nı da Nevruz kökenli bir etkinlik olarak söyleyebiliriz düşüncesindeyim. Yine ülkemizin bir başka ili olan Manisa’da kutlama bulan mesir şenliklerini de Nevruz’la aynı kökenden gelme bir etkinlik olarak kabul etmemizin yerinde olacağı düşüncesindeyim. Hatta şunu da söylemek isterim ki bir zamanlar ulu önder Atatürk’ün tahsis etmesi nedeniyle kutlama bulan 12 Eylülcülerin kaldırdığı bahar bayramı denilen bayramın bile Nevruz kökenli etkinlikleri çağrıştıran bir kutlama bir bayram olduğunu düşünmenin de değerlendirmenin de mümkün olabileceği kanaatini taşımaktayım.

Ancak çeşitli vesilelerle nevruzdan kaynaklanan bu etkinliklerin Hıdırellez dışında dar kapsamlı veya geçici bir müddet kutlama bulması nevruz bayramını değersiz kılmamıştır, Türk toplumunu unutturmamıştır. Ne var ki başta Nevruz Bayramı olmak üzere milli bayramların İslami etkileşimler nedeniyle değer kaybetmeye uğratılmamasını önemle vurgulamak istiyorum. Dini bayramların İslam kardeşliğini kuvvetlendirmesine karşılık, milli bayramların Türk milliyetçiliğini, Türkçülüğü kuvvetlendirecek bayramlar olduğunu hatırlatıyorum. Nevruz Bayramı’nın kutlandığı bu sürede, bu bayramın en eski Türk bayramlarından biri olduğunun unutulmamasını, bu bayramı farklı etnik milliyetçiliğe dayanak yapılmamasını hatırlatıyor ve önemle vurguluyorum.

Bu nedenle Nevruz Bayramı’nın Türk milliyetçiliğini temsil eden ve kuvvetlendiren, pekiştiren bir bayram olduğunu hatta bu bayramın kutlanmasında seremonilerde yer alan ateşler yakılmasının ateşler üzerinden atlanmasının bu bayramın tam bir Türk bayramı olduğunun delili sayılması gerektiğini düşünmekteyim. Çünkü bu ateş kültürü sayesinde nevruz bayramı Türk milletinin asırlar boyu bilip geliştirdiği demirciliği ve demiri işleme sanatıyla Türk demirciliğinin en eski efsanesi olan Ergenekon destanıyla da bağlantısı olduğunu bariz bir şekilde ortaya koyabilecek bir etkinliktir. Kısacası Nevruz Bayramı dini bayramlar gibi din kökenli ümmete hitap eden bir bayram olmayıp sadece Türk milletine ve onun alt kültürlerine hitap eden öz ve öz bir Türk bayramıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.