güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

MEĞER PİRİ REİS’İN HARİTASINI EVLİYALAR YAPTIRMIŞ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Değerli Okurlarım,

Toplumumuzun temelinde dinimizin esaslarına aykırı olarak hep ölmüşlerden fayda beklemek, destek beklemek yatmaktadır. Bir başka değişle Türk halkı hep önemli icraatların oluşmasında şehitlerin, evliyaların, din adamlarının mucizevi katkılarını görür, daha doğrusu görmek ister. Oysa İslam dini açık ve seçik olarak ölülerden yaşayanlar hesabına yaşanan olaylar da herhangi bir katkı gerçekleşmesini n olanaksızlığını açık açık ifade eder. Dinimize göre ölmüş olan bir kişinin ne kadar iyi olursa olsun Hz. Muhammed hariç peygamberler de dahil olmak üzere biz insanlar hesabına fayda temin etmesinin, yardım temin etmesinin imkansızlığını ortaya koyar. Tekrar vurgulamak isterim ki dinimizin esasları çerçevesinde vereceği şefaat nedeniyle Hz. Muhammet dışında hiçbir peygamberin bizlere dünyevi veya uhrevi fayda temin etmesi imkânsızdır. Hatta ve hatta halk arasında Hızır Nebi olarak bilinen Hızır peygamber hakkında bile Kuran’da biz yaşayanlar için fayda temin edebileceği yolunda açık bilgilendirmeler yoktur. Dahası Hızır peygamberin peygamber olup olmadığı noktasında bile Kuran’da açık bilgi verilmemektedir. Bütün bunlar bir yana nedense halkımız hala Kuran’da ve hadislerde bu yolda bilgilendirmeler mevcut olmamasına rağmen şehitlerin ve evliyaların dünyevi olaylarda bireylerimizin veya halkımızın askeri birliklerimizin, ordularımızın giriştikleri faaliyetlerde karşılaştıkları sıkıntılarda evliyaların yardımıyla karşılaştıklarını, bu sıkıntılarını evliyaların desteği ve yardımıyla aştıklarını düşünür, hatta düşünmekle kalmaz anlatımlarla toplumda yaymaya gayret ederler. Özellikle toplumumuzda başarılı olan, zafer kazanılan çatışmalarda, savaşlarda nedense hep evliyaların yardımından, bize verdikleri desteklerden hatta bizim lehimize savaşa girip düşman öldürdüklerinden bahsedilir. Bu yüzdendir ki Çanakkale Zaferi askerimizin ve subayımızın özellikle Mustafa Kemal’imizin getirdiği, bize sağladığı zafer olmaktan çıkarılıp, evliyaların bize kazandırdığı bir zafer durumuna sokulur. Aynı şekilde Kıbrıs Barış Harekâtında Mehmetçik ve subayımızın fedakârlıkları, cesaret ve kahramanlıklarıyla kazandıkları zaferler yeşil sarıklı, şalvarlı, cübbeli şehitlerin, evliyaların yardım ve katkılarına bağlanmaya gayret edilir. Ama dikkat edilmesi gerekecek bir nokta vardır. Nedense yaşadığımız savaşlarda yenilgilerimizde, uğradığımız katliamlarda şehitler ve evliyalar ordumuzun ve halkımızın yardımına gelmezler. Filistin cephesinde, Suriye cephesinde, Kanal cephesinde hepsinden önemlisi 90 bin şehit verdiğimiz Sarıkamış yenilgisi sırasında şehitler ve evliyalar askerlerimize, ordumuza yardım ve katkıda bulunmayıp kenara çekilip izlemeyi tercih ederler. İşte anlaşılmayacak durum burada ortaya çıkmaktadır. Zaten ne zaman ordumuz zaferde ise evliyalar zaferi kazanır, ordumuz yenilirse yenilgi Mehmetçik ve subaylarımızın yenilgisi olur. Bence aslında yenilgilerimizde de, zaferlerimizde de, hezimetlerimizde de, başarılarımızda da geçmiş dönemde görevlerini yaparken şehit düşmüş, hakka ulaşmış, inancımıza göre cennete girmeye hak kazanmış, hatta ve hatta kabirlerinde cennet hayatını yaşamaya başlamış şehitlerimizin, evliyalarımızın katkısı olması imkânsızdır. Eğer evliyalarımızın, şehitlerimizin hakikaten dünyevi olaylara katkısı olmuş olsaydı ne İslam âlemi ne de Türk İslam dünyası haliyle biz Türkiye Cumhuriyeti halkı zorluklar yaşamaz, bugün yaşadığımız kan ve can kaybıyla karşılaşmamış olurduk. Ne tuhaftır ki ülkemizde son yıllarda özellikle son çeyrek asırda yaşadığımız çeyrek yüzyılda ülkemiz halkından önemli bir kısım bu her şeyi evliyalara bağlayan, bağlamaya çalışan inancı yaygınlaştırmaya yönelmiş gözükmektedirler. Bu faaliyetler içerisinde toplumda görülen bütün kötü icraat ve olgular cinlere, şeytana bağlanırken, bütün iyi olgular ve icraatlar evliyalara, ölmüş veya hayattaki ermişlere, hatta ve hatta neredeyse ermiş olduklarını etraflarına ilan etmeye gayret gösteren cemaat, tarikat liderlerine mal edilmeye başlanmıştır. Bu yüzdendir ki toplumumuzda İslami açıdan, itikati açıdan olmaması gereken bu tür faaliyetler genişleme göstermeye başlamıştır. Bunun temelinde son dönemde ülke siyasetini ele geçirmek, elinde tutmak için siyasetçilerimizin dini cemaatlere, tarikatlara dayanmaya, onların yaymak istediği fikir ve inanç sistemlerini kabul edip topluma mal etmeye çalışmalarında da görmek mümkündür düşüncesindeyim. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.