güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Kurtuluş Savaşı’nın Kahraman Makedonyalıları

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Dramalı Rıza Bey’in Biga’ya döndüğü gün, Köprülü'lü Hamdi Bey ile baskın planı oluşturulmuştur. 18 Ocak 1920 tarihinde Lâpseki’ye adamlarıyla birlikte gelen Köprülü'lü Hamdi Bey, Mülkiye’den arkadaşı olan Kaymakam Hasan Basri Bey’le görüşüp yardımını istemiş, böylece depodan ele geçirilecek malzemenin nakliyesi için gerekli olan kayık ve motorlar sağlanmıştır. Dramalı Rıza Bey ise çevre köylerden, hem baskın hem de sevkiyatın hızlı bir şekilde yapılmasını sağlamak için adam toplamaktadır. Baskın hazırlıkları esasen hilelere dayanan karmaşık bir harekat planına dayanmaktadır.

 Farklı iki koldan hareket eden Köprülü'lü Hamdi Bey ve Dramalı Rıza Bey, yöredeki eşkıyanın takibi izlenimi oluşturmuşlardır. Hatta Köprülü'lü Hamdi Bey’in iki adamı, asker kaçağı olarak yakalanıp Gelibolu Müstahkem Mevki Komutanlığına gönderilmiş, durumdan haberdar olan komutan Halit Bey de bu iki asker kaçağını Akbaş Cephaneliği’ne sevk etmiştir. Cephaneliğe sızma yönünden ikinci bir hareket de Köprülü'lü Hamdi Bey’in adamlarından olan Yüzbaşı Davut Bey’in, Akbaş’taki Türk Muhafız Birliği komutan yardımcısı süsü verilerek cephaneliğe gitmesidir.

Baskın tarihi olarak 26 Ocak 1920 gecesi seçilmiştir. Gecenin ileriki saatlerinde Dramalı Rıza Bey ve 30 kadar adamı Akbaş Cephaneliği garnizonunu basmıştır. Senegal’li sömürge askerleri, hiç bir direniş göstermemişlerdir. Anadolu kıyısında bekleyen vapurun çektiği mavna ve kayıklar Akbaş koyuna yanaşmış ve malzeme yüklenmiştir.

İngiliz devriye gemilerine yakalanmadan Anadolu kıyısına taşınan malzeme bu kez kara üzerinden iç kesimlere sevk edilmiştir. Esir alınan sömürge askerleri Akbaş garnizonuna geri gönderilmiştir. Köprülü Hamdi Bey, İngiliz komutana bir mektup bırakmış ve mektubunda garnizonu 200 kişiyle bastığını, askerlerin direnme şansı olmadığını belirtmiştir. Hamdi Bey idarecilikte iyi bir isim yapmıştı. Bulunduğu yerlerde otoritesini tanıtmakla birlikte sevilmiş, sayılmış, dürüst, cesur ve atılgan olarak tanınmıştı. Başardığı işlere bakıldığı zaman görevine bağlı, resmi işlerde disiplinli hareket etmeyi seven, üstün cesaret sahibi bir kişi olduğu izlenimini vermektedir.

Tehlikelerin üzerine gitmekte hiç tereddüt etmediği cesaretinin çoğu kez onu ihtiyatsızlık olarak nitelendirilebilecek hareketlerde bulunmaya sevk ettiği görülür. Zamansız ölümüne de böyle bir hareketi sebep olmuştur. (34 yaşında)

Hamdi Bey isyancılarla başa çıkamayacağını arılayınca atına atlayıp Yenice nahiyesine gitmek için yola çıktı. Onun asıl amacı Yenice'de depo edilmiş silah ve cephaneyi kurtarmaktı. Yanındaki arkadaşıyla ayrıldığında kasabadan silah sesleri gelmekteydi. Hamdi Bey'in Biga'dan ayrılışı, yolculuğu ve İnova köyünde tutuklanıp Biga'ya geri getirilişi farklı eserlerde değişik anlatılmaktadır.

Kazım Özalp, Hamdi Bey'in Biga'dan ayrıldıktan sonra Kuvayı Milliyeci birkaç arkadaşı ile Yenice'ye giderken Anzavur Ahmet ve Gâvur İmam'ın adamları tarafından tutulup yolda şehit edildiğini bildirmekte ise de ne tutuklandığı yeri söylemekte ne de yolculuğu ve şehit edilmesi ile ilgili ayrıntılı bilgi vermektedir. Bu konudaki eserlerde Hamdi Bey'in tutuklandığı sırada içinde bulunduğu binada başka başka tanıtılmıştır.

İsmail Aydın Hoşgör'e göre tutuklanma köy odasında, Orhan İlkkurşun'a göre camide, Genel Kurmay Bakanlığı Harp Tarihi dairesinin yayınladığı Türk İstiklal Harbi'ne göre okul binasında yapılmıştır. Fakat bütün eserler Hamdi Bey'in İnova köyünde yakalandığı, konusunda birleşmektedirler. Biga ile Yenice arasında Aşağı İnova ve Yukarı İnova olmak üzere iki İnova köyü vardır. Hamdi Bey Yukarı İnova köyünde yakalanmıştır. Hamdi Bey İnova köyünde Gavur İmam'ın çete reislerinden Hacıoğlu tarafından yakalanır. Binbir işkence ile Biga'ya getirilirken Kırkgeçit denilen yerde Hacıoğlu tarafından öldürülmüştür. Hamdi Bey'in önce söylediği şu sözler çok dikkat çekicidir. "Kuvayı Milliye yalnız ben değilim. Kuvayı Milliye bütün milletindir. O ölmeyecektir." Hamdi Bey'in cesedi bir araba ile ilçeye getirilerek çarşı ve sokak aralarında ayaklarından ipler takılarak sürüklenir ve teşhir edilir. ( 17 Şubat 1920)

Hamdi Bey'in cesedi beş gün sokak ortasında kalmıştır. Korkudan kimse sahip çıkamamıştır. Ancak Bandırma'ya giden bazı kişilerin şikayeti üzerine 14. Kolordu Komutanı Yusuf İzzettin Paşa Biga'ya gelerek şehitleri eski mezarlığa gömdürmüştür.

Bu bilgi gösterir ki vatan ve millet yolunda geçmiş ve harcanmış bir hayat 17 Şubat 1920’de bölgede dini hakim kılmak sözde dinsiz kabul edilen Kuva-yi Milliye hareketini ve hakimiyetini bölgede sona erdirip bölgeyi Osmanlı Padişahı ve halifesine bağlamaya çalışan başta Anzavur olmak üzere Anzavur isyanı denilen melanet olaylarına katılan kişilerce sona erdirilmiştir. Bu niyetle hunharca katledilen Köprülü Hamdi Bey’e Tanrı’dan rahmet diliyor.

Ona ve arkadaşlarına ruhlarınız şad olsun diyorum. Milletinin özellikle bölgemiz halkının 17 Şubat’lar da onu anmayı ona kıyanları lanetlemeyi gerçekleştirmeyişini kınıyorum. Umarım gelecek 17 Şubat’lar da bölgemiz, kentimiz bu ayıbını giderecek çalışmaları gösterecektir. Onun en yakın arkadaşı, yardımcısı olan onun her icraatında omuzdaşı olan Dramalı Rıza Bey’in hayatına baktığımızda ise internette şu bilgilerin yer aldığını görürüz: Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.