güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

KABOTAJ BAYRAMI KUTLAMALARI VE BANDIRMA LİMANI’NIN YOLCU TAŞIMA KONUSUNDA ÜSTLENDİĞİ GÖREVLER

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Değerli okurlarım;

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Lozan Antlaşması’nın maddelerinin bize sağladığı şart ve olanakları derhal kullanmaya başlamamız kaçınılmazdı. Nitekim pek çok alanda olduğu gibi kendi denizlerimizde, kendi limanlarımız arasında yük ve yolcu taşıma icraatlarında kendi gemilerimizin kullanılması uygulamasına da geçmek zorunluluğunu duymuştuk. Oysa Lozan öncesinde, daha doğrusu Osmanlı döneminde biz Türkler, yani Osmanlı vatandaşları kendi limanları arasında kendi gemileri ile yük ve yolcu taşıma hakkından mahrum idi. Kapitülasyonlar gereği bu işlemi ancak yabancı gemiler yapabilirdi. Bunun istisnası olarak İstanbul içinde ara vapurları ile yapılan yolcu taşıması ve benzeri birkaç mesafe arasında yapılan yolcu taşımalar görülebilmiştir. Cumhuriyet’in ilanından sonra 1926 yılının 1 Temmuz’undan başlanarak bu tarihte çıkarılan bir kanunla milletimiz bireyleri kendi gemileri ile kendi limanları arasında, kendi bayrağı altında yük ve yolcu taşıma hakkına sahip kılınmıştır. Bu hakkın milletimize verilmesi tarihi olan 1 Temmuz tarihi milletimizce bayram olarak Kabotaj Bayramı adı altında kutlanmış ve hala kutlanmaktadır. Şüphesiz Bandırma’mız da bu Kabotaj Bayramı’nı başlangıçtan bugüne içtenlik ile kutlamış, geçmiş dönemlerde daha tantanalı olarak seramoniler ile kutlamaya devam etmiştir. Nitekim bu bayram eskisi kadar olmasa bile yine resmi seramoniler ile kentimizde kutlanmıştır. Kabotaj kanunu uygulamaya başlanmadan önce de önemli bir liman olan Bandırma’mız Osmanlı’da dahi yük taşıma açısından önemli roller oynamıştır. Özellikle Güney Marmara sahasındaki madenler gemilerle Bandırma Limanı üzerinden yurtdışına ulaştırıldığından yabancı gemiler ile bu taşımacılık büyük oranda gerçekleştirilmiş madenlerimiz yok pahasına yabancılara verilmiştir. Bandırma Limanı İstanbul’un günlük gıda ihtiyaçlarını karşılayacak hayvansal ürünleri canlı hayvan naklini de gerçekleştirmede önemli bir liman görevi yapmıştır. İstanbul ve Bandırma arasında yarı düzenli bir şekilde yolcu taşımada da kullanılmış, seyrek seferlerle de olsa gemiler daha ağırlıklı olarak deniz motorları yelkenliler ve mavunalarla da Bandırma İstanbul arasında yük ve yolcu taşımıştır. Ne var ki Bandırma Limanı Kabotaj hakkından yararlanarak İstanbul yolcu ulaşımı dışında pek fazla ve farklı yönlere deniz ulaşımına sahip olamamıştır. Bu yüzdendir ki Bandırma Limanı yük taşımacılığı açısından gemilerle yapılan deniz ulaşımı olarak Dünya’nın farklı limanları ile iletişim kurabilirken deniz yoluyla yolcu taşıma açısından sadece İstanbul’a bağlı kamıştır. Gerçi askeri ihtiyaçlar gereği asker taşıyan bazı gemiler Çanakkale’yle bağ kurmak amacıyla Tekirdağ ile bağ kurmak amacıyla Bandırma Limanı’ndan kalkabilmiş yahut İstanbul dışından olmak üzere Çanakkale ve Tekirdağ Limanlarından Bandırma Limanımıza yanaşabilmişlerdir. Devlet Deniz Yolları kurulup yolcu taşıma işlemine geçtiğinde düzenli yolcu taşıdığı limanlardan biri de Bandırma Limanı olmuştur. Deniz yollarının İstanbul Bandırma arasında başlatıp sürdürdüğü yolcu taşıma işlemi gündüz ve gece gemileri adı altında Tirhan, Etrüsk, Kadeş, Marakaz, Ayvalık, Burhaniye, Gemlik, Uludağ isimli gemiler Yeşilada, Bandırma, Avşa gibi feribotlarla düzenli bir şekilde gerçekleştirilmiş, yaklaşık 1995-1996 yıllarına kadar devam eden bu faaliyetler deniz yollarının bu hattan gemilerini ve seferlerini kaldırmasıyla son bulmuştur. İstanbul Bandırma arası deniz ulaşımında görev almak üzere Mustafa Kemal’in emriyle alınan ve bu sahada görev yapan hatta bu sahada görev yaparken batan gemilerimizde olmuştur. Bu Sahada görev yapmak için alınmış, tanınmış iki gemi Sus ve Trak’tır. Bunlardan Trak bu ulaşım görevini gerçekleştirirken tutulduğu fırtına nedeniyle Fener Adası önünde kayalara çarparak batmıştır. Halen gövdesi bu sahada yatan Trak unutulduğu gibi onun batışıyla şehit olan ve bugün Bandırma’mızda Şehitler Mezarlığı diye anılırken adı eski mezarlığa döndürülen sahada yatan 20 küsur Trak şehidi de ne yazık ki unutulmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.