Öyle yada böyle Fatih yönetimindeki Osmanlı ordusu ve donanmasının 29 Mayıs 1453’te yaptığı İstanbul fethi önemli tarihi bir olaydır. Bu olay önemlidir çünkü ikinci Sultan Mehmet bu zaferiyle Fatih unvanını alarak kendinden önceki Osmanlı beylerini gölgede bırakmış peygamberin övgüyle söz ettiği bir kişi olmanın desteği ile İslam dünyasında önemli bir yer sahibi olmuştur. Buna dayanaraktan da devletini beylik olmaktan çıkarmış ulus devletlikten kozmopolit ümmetçi hatta çok uluslu bir imparatorluk haline getirebilmiştir.
Bu yüzdendir ki İstanbul’un fethi Osmanlı devletini beylikten imparatorluğa kuruluş devrinden yükselme devrine ulaştıran bir icraat olmuştur. İstanbul’un fethi Fatih ile Çandarlı Halil Paşa’nın arasının bozulmasını ortaya çıkardığından Osmanlı devletinde Türk kökenli paşaların devlet yönetimindeki ön plandaki yerlerinden uzaklaştırılmalarını yerlerini devşirme yöneticilerin paşaların almasını getirmiştir.
Bir başka deyişle İstanbul’un fethi Osmanlıdaki devşirme yöneticiler devrini başlatan en önemli olay olmuştur. Şurası da bir gerçektir ki İstanbul fethini gerçekleştiren Fatih İstanbul’u bir Türk şehri durumuna getirirken bir yandan da Ermeniler başta olmak üzere Anadolu’da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan etnik grupları İstanbul’a taşıyarak teşkilat sahibi yapmış İstanbul’u Hristiyan farklı unsurların yerleşim yeri durumuna da getirmiştir.
Nitekim daha önce sözüne ettiğimiz Karamanoğlu beyliği topraklarındaki Ortodoks Hristiyan Türklerin fatihin Karamanoğlu beyliğini ortadan kaldırması üzerine Aksaray ve Karaman bölgesinden kaldırıp İstanbul’da yerleştirdiğini de görmemiz mümkün olmuştur. Bugünkü İstanbul’daki Aksaray semti Aksaray’dan göç ettirilip İstanbul’a getirilen Karamanoğlu beyliğindeki Hristiyan Türklerin oluşturduğu bir semttir.
Fatih bir oranda Ermeniler Karaman Hristiyan Türkleri ve bazı azınlıkları İstanbul’a yerleştirmesi mecburiyetindendir. Hatta Bizans’ın ortadan kaldırmaya yöneldiği Ermeni toplumunu kendilerine bir patriklik ihdas ederek İstanbul’a yerleştirmesi de bunun sonucudur. Çünkü fetihten sonra İstanbul’daki Ortodoks Hristiyan gruplar balkanlar ve Avrupa’ya göçe başlamışlardır. Fatihin İstanbul’daki patrikhaneye imtiyazlar vermesi bazı dini özgürlükler tanıması da hem bu nedenle hem de yapacağı yeni fetihlerle katalog ve Ortodoks Hristiyanları kendi egemenliği altında birleştirmek istemesindendir düşüncesindeyim.
Yine Fatih bu fethiyle Bizans imparatorluğunun siyasal teşkilatını yok ederken dinsel teşkilatını yok etmeyip sadece kendisine bağlamakla patriklik devam ettirildiğinden aslında Bizans bu fethi ile tamamen yıkılmamıştır demekte mümkündür.
Bu neden olsa gerektir ki fethi takipten başlayarak bugüne kadar patrikhane hep Bizans’ı ihya etmek İstanbul’da tekrar kendinin bağımsız olduğu bir yönetim oluşturmak çabasını sürdürmüştür. Nitekim bugünkü ekümenik kazanma çalışmaları da hep bu çabaların devamı ve başarıya ulaşmaya en yakın aşamaları olarak değerlendirilebilecek durumdur. İstanbul’un fethi aslında biz Türklere ve İslamlara gelecek için fazla bir şey sağlamamıştır. Çünkü bu fetih sonrasında İstanbul’da bulunan bilim adamları ve sanatkarlar Avrupa’ya gitmiş orada Rönesans ve reform çalışmaları gerçekleştirerek Avrupa’nın bugünkü modern bilim ve sanattaki ileri seviyesinin temellerini atmışlardır.
Avrupa bu fetihten sonra bilim teknik ve sanatta ilerlemeler kaydederken biz ve bizim temsil ettiğimiz İslam dünyası Türk dünyası adeta uykuya yatmış bugünkü bilim ve sanattaki geri kalışımızın başlangıç noktası bir oranda İstanbul’un fetih tarihi olmuştur. Fatih İstanbul’u fetih ederken top denilen silahı kullanarak başarıya ulaşmakla Avrupalılara kale kule ve şatoların toplarla yıkılabileceğini göstermiş onlarda bu silahı kullanarak Avrupa’yı bölüp parçalayan derebeylik düzenini ortadan kaldırmakta kullanmışlardır. Bu çabalar sonunda Avrupa’da ulusal büyük devletler ortaya çıkınca küçük devletçikler karşısında başarılı olan İslam devletleri Türk devletleri duraklamak hatta gerilemek durumuyla karşılaşmışlardır. buda doğunun batı karşısında İslam dünyasının batı karşısında gerilemesini esarete düşmesini getirmiştir. Bu yüzdendir ki İstanbul’un fetih olayı görünüşte Hristiyan aleminin yenilgisi olsa da daha sonraki zaferlerinin başlaması açısından önemli bir milat olmuştur. Devam edecek…