İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SEÇİMİNİN PROPAGANDASININ TÜRKİYE SATHINA YAYILMASININ SEBEPLERİ

Değerli Okurlarım,

Çok yakın zamanda geçirdiğimiz yerel seçim neticesinde İstanbul Büyükşehir Belediye reisi seçimine yapılan itirazlar neticesinde 23 Haziran’da yenilenecek seçim için yapılması söz konusu olan propagandalar dolayısıyla gerçekleştirilen çalışmalara baktığımızda ülkemizde ilk defa görülen bir durumla karşılaşmış oluruz. Bu ilk durum nedir sorusunu duyar gibiyim.Bu nedenle hemen cevaplayarak vurgulamak isterim ki, bundan önceki yerel seçimlerde belediye başkanlığına talip olan adaylar seçim için propagandalarını başkanlığına talip olduğu belediye sahasının hudutları dahilinde, bu saha dahilindeki meskun halka hitaben gerçekleştirmişlerdir.Ama yenilenen İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi propagandasının bu sözünü ettiğim uygulamanın aksine cereyan ettirilmiş, söz konusu belediye başkanlığı için yapılan seçim propagandalarını başta özellikle Cumhur İttifakı’nın İstanbul Belediye Reisi Binali Yıldırım olmak üzere, ve ona uyan Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu, kendilerine seçmen desteği kazanmak amacı ile yurdun farklı bölgelerine, farklı illerine düzenledikleri gezilerde seçim maksatlı mitingler ve konuşmalar gerçekleştirmişlerdir.Özellikle Cumhur İttifakı’nın tarafı olan partilerin yöneticileri ve haliyle, bu ittifakın adayı bu tip  çalışmalara ağırlık vermiş İstanbul’a ağırlıklı göç vermiş.Anadolu illerinin gerek İstanbul’daki kurulmuş Hemşeri Dernekleri’ne, gerekse İstanbul dışındaki Hemşeri Dernekleri’ne ağırlık verip onlarla  görüşmeye, onların toplantı ve davetlerine katılarak seçimde kendilerine destek vermeyi sağlamaya gayret etmişlerdir.Bundan daha tuhafı Cumhur İttifakı’nın adayı bu seçim öncesinde bir gezi düzenleyip Doğu, ve Güneydoğu Anadolu illerinden İstanbul’a ağırlıklı göç vermiş, bazılarında yaptığı konuşmalar ile İstanbul seçiminde kendisine destek verilmesi istediğini görmüş olduk.Bu durum bir oranda Millet İttifakı’nın adayı içinde söylenebilecek görüntü sergilese de Millet İttifakı adayının kendi doğup yaşadığı sahanın illeri içerisinde gerçekleşmiş bir çabadır diyebiliriz düşüncesi içerisindeyim.Bir başka deyişle Millet İttifakı adayı, doğduğu Trabzon iline yaptığı bir gezi ile başlayıp,Trabzon ve çevresindeki Karadeniz illeri ile sınırlanırken, Cumhur İttifakı’nın adayı kendi doğduğu il dışında tüm Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu kapsayan illeri gezmiş, oralardaki halka hitaben yaptığı konuşmalardaki propagandayla onlardan İstanbul’daki hemşerilerini etkileyip İstanbul’daki hemşerilerinin seçimde kendisine rey vermelerini sağlamaya çalışmıştır.Millet İttifakı adayının arkasında iktidar ile herhangi bir ilişkisi söz konusu olan partiler bizzat hükümeti oluşturan herhangi bir parti olmadığından Millet İttifakı adayının gezip hitap ettiği illerdeki, veya bu illerin vermiş olduğu göçler ile İstanbul’da yaşayan bireylerinin oluşturduğu derneklere gerek vaatleri ile gelecek için, gerekse şu an için yapabileceği nakdi veya icrai hiçbir imkan ve icraat sağlaması imkanı olmadığından İstanbul dışındaki insanlara yapacağı propagandayla gönül bağı dışında etki etmesi imkansızdır. Oysa Cumhur İttifakı’nın adayının arkasında Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerinin mecliste oluşturduğu yasama çoğunluğu, ve bu partileri yöneten pati reisinin başkanı olduğu bir hükümet vardır. Bu nedenle Cumhur İttifakı’nın adayı gerek İstanbul içindeki hemşeri derneklerine gerek vakıflara gerekse propaganda amacıyla gittiği illerdeki kitlelere yaptığı vaatlerdeki, verdiği sözlerdeki icraat veya imkanları anında temin etme gücüne sahiptir. Bu yüzden İstanbul dışında yapılan gezilerle gerçekleştirilen seçim propagandaları Cum hur İttifakı’na seçmen desteği kazandırmakta daha etkili olabilecek bir görünüm arz etmiştir. Bu yüzdendir ki Cumhur İttifakı bu tip gezilere ve seçim propagandalarına daha geniş çapta yer vermiş, gezide ağırlık verdiği illerin İstanbul içerisindeki bireylerini bu yolla elde etmeyi daha ön planda tutmuştur. Ne var ki bu çalışma demokrasimizde, ülkemizde ağırlıklı olarak ilk defa uygulanan bir propaganda sistemi olmuştur. bu sistemin Cumhur İttifakı’na veya Millet İttifakı’na getirisi ne olacaktır? Bunu seçim sonuçları gösterecektir. Ancak bu uygulama zaten son on yıldır ağırlık kazanan hemşericilik uygulamasını, bölgecilik uygulamasını dolayısıyla ülke çapında bölücülüğü hızlandıran bir uygulama olmuştur düşüncesindeyim.

Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki İstanbul Büyükşehir Belediye seçiminin propagandasının Türkiye Sathına Yayılmasının Sebepleri hemşericilik, veya bölgecilik uygulamasının İstanbul seçiminde Cumhur İttifakı’na üstünlük sağlayacağının düşünülmesidir.