güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

İSLAM TABİRİ BİR IRK ADI DEĞİLDİR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Değerli Okurlarım,

Son yıllarda ülkemizde ırk ve din kavramları, millet kavramları karıştırılmakta bu kavramların isimleri yanlış olarak belki de kasıtlı olarak birbirinin yerine kullanılmaktadır. Kanaatimce bunu ümmetçiler, eski rejim yanlıları Osmanlı’yı diriltmek, ihya etmek peşinde koşanlar bilerek yapmakta, toplumda yaratmak istedikleri kafa karışıklığı ile yaşanan ve yaşanacak seçimlerde kendilerini iktidarda tutacak veya iktidar kazandıracak oy desteğini sağlamaya çalışmaktadırlar. Ümmetçilerin ve onlarla aynı kafada olan kişilerin bu çabalarını çıkarları uğruna yapmalarını bir oranda anlamak mümkünken başta tarihçiler olmak üzere sosyal ve kültürel sahada faaliyet gösteren bilim adamlarının onlarla aynı safta yer alıp aynı ağzı kullanmalarını anlamak zordur. Son zamanlarda televizyon ekranlarında ve yazılı medyada yapılan bilgilendirmelere baktığımızda bazı tarihçilerin ve kalem sahiplerinin toplumumuza milli kimlik olarak İslam milleti, İslam ırkı tabirlerini kabullendirmeye, aşılamaya yönelik sunumlarda bulunduklarını görmekteyiz. Bir yandan siyasete hakim olmaya çalışan ümmetçiler bir yandan çıkar icabı kaderlerini onlara bağlayan başta tarihçiler olmak üzere sosyal ve kültürel sahada faaliyet gösteren bilim adamları, bilim adamlarının çabaları toplumumuzu öyle bir hale getirmiştir ki neredeyse ülke halkımızın büyük çoğunluğu milliyetini unutup milli kavram kimliği olarak kendilerini İslam kabul etmeye ve öyle ifade etmeye yönelmiş görünmektedirler. Oysa İslam ırkı diye bir ırk mevcut olmadığı gibi İslam milleti diye bir millet de yoktur.

Unutmayalım ki İslam olarak adlandırılan kitle veya toplumun kapsamı içerisinde yeryüzündeki dört ana ırktan yani beyaz ırktan, siyah ırktan, sarı ırktan ve kırmızı ırktan birey veya bireyler yer aldığından İslam tabiri tek bir ırkın adı olarak kullanılamaz. Aynı şekilde İslam tabiri milli kimlik olarak bir milletin adı olarak da kullanılamayacak bir tabir durumundadır. Çünkü İsmail tabiri nasıl tek bir ırkı ifade etmekten uzaksa tek bir milleti ifade etmekten de uzaktır. Çünkü İslam adı ile adlandırılan toplum veya kitleler sadece bir milletten ibaret olmayıp yeryüzündeki pek çok milleti de kapsayacak bir tabirdir. Bugün yeryüzündeki İslam toplumlarına baktığımızda ana millet olarak Arapları, Türkleri, İranlıları, Afrikalıları yani zencileri kapsamı içerisine aldığı gibi Hintlileri, Pakistanlıları, Endonezyalıları, Malezyalıları ve daha pek çok milleti de içine aldığını rahatlıkla görüp söyleyebiliriz.

Bu yüzdendir ki herhangi bir topluluk eğer kendini ırk olarak ifade etmek istiyorsa veya millet olarak ifade etmek istiyorsa İslam olarak adlandıramaz. Tabii ki aynı şekilde Musevilik, Hıristiyanlık veya kitapsız dinlerden herhangi birinin adı da herhangi bir topluma milli kimlik adı olarak millet veya ırk adı olarak kullanılamaz. Zaten dünya üzerindeki devlet veya millet adlandırmalarına baktığımızda böyle bir uygulamaya herhangi bir ortamda rastlayamayız. Avrupa toplumlarının devletlerinin büyük çoğunluğu hatta batı toplumları dediğimiz toplumların büyük çoğunluğu Hıristiyan olmasına rağmen bu toplumu oluşturan devlet ve milletlerin farklı isimlerle adlandırıldığını rahatlıkla görebiliriz. Hiçbir İngiliz, Fransız, Alman kendi öz kimliğini ifade ederken ben Hıristiyan’ım demeyeceği gibi ben Fransız’ım, ben İngiliz’im, ben Almanım tabirini kullanabileceği gibi İslam toplumlarını oluşturan devlet ve milletlerin de kendi öz kimliklerini ifade ederken ben İslam’ım tabirini kullanmayıp ben Arabım, ben Acemim, ben Kırgızım, ben Türk'üm gibi tabirlerle kendi öz kimliklerini, kendi milletlerini millet adları ile ifade ettiklerini görmekteyiz. Hal böyle olunca acaba neden ülkemiz dahilindeki ümmetçiler ve onlara uyan tarihçiler kendilerine ve topluma millet adı olarak İslam tabirini kullanmakta, halkımıza Türk olduklarını unutturmak, Türk milletinin bireyi olduklarını unutturmak çabası peşinde koşmaktadırlar.

Bence bu davranışın sebebi ülkemizde farklı biçimde görünümler sergileyen gelişme hareketleri gösteren milliyetçilik çalışmalarını, faaliyetlerini ortadan kaldırmak farklı milletlerden oluşan ülke halkını akılları sıra yek vücut tek parça bir kitle haline getirip kendilerine bağlamak ve onların desteği ile ülke topraklarına hakim olmak veya hakimiyetlerini sürdürmek amacını gütmektedirler. Ne var ki bence ümmetçilerin bu çabaları eninde sonunda er veya geç iflas etmek zorundadır. Çünkü tarihin geçmiş zamanlarından bu yana hakim oldukları toprak parçasını tek adam yönetiminde yönetmek isteyen ve durumunda kalan tüm monarşik idareler imparatorluklar, krallıklar, padişahlıklar hatta Papalım ve Hilafet gibi dinsel kökenli yönetimler hep aynı çabayı göstermelerine karşılık aynı anlayışı takip etmelerine karşılık ilk fırsatta egemenlik sahalarındaki milletler, imparatorlara, krallara, padişahlara, halifelere baş kaldırıp onların yönettiği devletlerden ayrılıp kendi ulusal devletlerini oluşturmuşlardır.

Nitekim Avrupa da yaşamış Avusturya imparatorluğu, Alman imparatorluğu, Rusya çarlığı ve Osmanlı imparatorluğu da bu sebeple ayakta kalamamışlar, bu devletleri oluşturan milletler bu imparatorluklara baş kaldırıp dünyanın bugünkü oluşturduğu ulusal devletler sistemini ortaya koymuşlardır. Onlardan sonra yaşama imkanı bulan İngiliz imparatorluğu ve demir perde gerisi ülkelerini yöneten Sovyetler birliği denilen komünist yönetim de emri altındaki kitleleri tek bir ırk, tek bir millet haline getiremeyip dağılmışlardır. Bu nedenle şunu bir kez daha vurgulamak isterim ki İslam tabiri bir ırkı, bir milleti ifade etmekten uzak bir tabir, uzak bir kelime olmak durumundadır. Şunu da vurgulamak isterim ki ülkemizdeki ümmetçi zihniyet sahipleri halkımızın büyük çoğunluğunu oluşturan Türk milletinin adını silip onun yerine İslam tabirini kullanmaya ne kadar çaba gösterirse göstersin Türk tabirini ne kadar kullanım dışı bırakmaya uğraşırsa uğraşsın Türklükten uzaklaştıramayacaktır.

Milletimiz tarihi boyunca kendini nasıl Türk olarak adlandırdıysa nasıl Türk kaldıysa bütün bu çabalara rağmen ümmetçi zihniyetin istediği olmayacak Türklük ila nihaye varlığını sürdürecektir. Aynı çabayı mutlaka ülkemizdeki farklı milliyetçilik peşinde koşanlar da göstereceğinden ümmetçilerin ülke içerisindeki farklı milliyet kavramını benimsemiş kitleleri tasarladığı gibi İslam adı altında birleştirip tek millet yaratması da tarihi ve sosyal gerçeklere aykırıdır. Sözün kısası İslam kavramı bir dine mensup kitlelerin adı olup millet adı değildir. Ve Türk milletine de milli kimliğini, milli benliğini unutturacak bir araç olmaktan uzaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.