güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

İNTERNET BİLGİLERİNE GÖRE ATATÜRK’ÜN ETNİK KÖKENİ HAKKINDA BİLGİLER

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:46

10 Kasım Ulu önderimizin fani vücudu ile aramızdan ayrılıp anıt tepedeki ebedi istirahatgahına yerleştirilmesi ile sonuçlanacak sürecin başlangıç tarihidir. Bir başka değişle ulu önderimiz Cumhuriyetimizin kuruluşunun daha doğrusu ilanının 15. Yılın da yani 1938 yılın da 10 Kasım gününün saat 9’u 5 geçe gerçekleşen bedensel ölümü ile aramızdan ayrılmıştır. Gerçi bedensel varlığın anıtkabire defnedilişine kadar geçici istirahatgahına kadar etnografya müzesinde olduğu sürece bir oran da aramız da mevcutluğunu korumuştur. Ancak ulu önderimiz 10 Kasımda ki vefatı ile aramızdan ayrılmıştır. Gerçi O’na ve Cumhuriyetimize karşı çevrelerin başaramadığı suikastlarla gerçekleştiremedikleri yaşamını sonlandırmayı ecel bedensel olarak 10 Kasım tarihinde gerçekleştirmiştir. Ancak bu bedensel ölüm ona hiç sonlanmayacak Türk insanının kalbinde ve beynin de hiç sonlanmayacak bir manevi yaşam bir manevi ebedilik getirmiştir bu yüzdendir ki bence 10 Kasım tarihi Mustafa Kemal’in fikir ve zihinler de icraatları ve inkılaplar da ve ilkeleri ile ebediyetleşmeye başladığı bir tarihtir. Bu yüzdendir ki bizler milletçe Mustafa Kemal’in bedensel ölüm tarihi olan 10 Kasımları onun ebedileşmeye başladığı tarih olarak değerlendirmeli ölüm yıldönümlerin de Mustafa Kemali bu açıdan değerlendirmeli ve anmalıyız haliyle bu tarihler de Mustafa Kemal’in milletimize özellikle gençliğimize çok iyi tanıtacak seremoni ve programlarla tanıtmalıyız. Şunu da hatırlatmak isterim ki Mustafa Kemal’in suikastlarla bedensel açıdan yok etmeyi başaramayanlar ölümünden sonra O’nun ebedileşen manevi yaşamını sonlandırmaya ve Türk insanının kalbinde ki ve beynin de ki yerini ortadan kaldırmaya yönelik propagandalara yönelmişlerdir. Bu gibi çalışmalar içindekiler ulu önderin aile kökenini yaşamını şahsiyetini karalamaya yönelik bilgilendirmelerini ölümünden günümüze artan bir hızla sürdüren görünümler ortaya koymaya başlamışlardır düşüncesindeyim. Mustafa Kemal’in şahsiyetinin hakkın da televizyon ekranların da gazete sayfaların da yayınlanan bazı kitaplar da verilen yanlış bilgilerle zedelenmeye çalışıldığını düşünmekteyim özellikle onun aldığı Atatürk soyadını zedeleyecek şekil de bilgiler verilmeye çalışıldığını düşünmekteyim.  Bu yüzdendir ki internet bilgileri ile etnik kökenini aile bilgilerini vererek onun Atatürk soyadını kullanmaya gerçekten hakkı olan bir Türk evladı olduğunu hatırlatmak amacındayım. O’nun bedensel olarak aramızdan ayrılışının 82. Yıldönümünde kendisine Tanrıdan rahmet diliyor manevi şahsiyeti önünde saygıyla eğiliyorum. Mustafa Kemal’i Anadolu dışında Selanik’te doğması nedeniyle bir zamanlar meclise sokmak isteyenler gibi düşünüp onu Türklükten ayrı saymaya yönelebileceklere cevap olabilecek bir internet bilgisi ile onun Türklüğünü etnik kökenini Ailesi hakkındaki bilgileri aktarmak amacı ile internet bilgilerine baktığımız da şu bilgilerin verildiğini görmekteyiz:

I. Rumeli’nin Fethi Ve Türkleşmesi

Mustafa Kemal Atatürk, 1881 (Rumi 1296) yılında Selanik’te Koca Kasım Paşa Mahallesi Islahhane Caddesi’nde bugün müze olan üç katlı bir evde dünyaya geldi. Babası o sırada kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, Annesi Zübeyde Hanım’dır. Baba tarafından dedesi, ilkokul öğretmeni olan Kızıl Hafız Ahmet Efendi; anne tarafından dedesi ise, Sofu-zade (Sofi-zade) Feyzullah Efendi’dir.

Mustafa Kemal’in hem baba, hem de anne tarafından soyu Rumeli’nin fethinden sonra buraların Türkleştirilmesi için Anadolu’dan göçürülerek, iskan edilen “Yörük” (Yürük) veya “Türkmenler ”den gelmektedir. Bu nedenle, Atatürk’ün soyunun araştırılabilmesi ve anlaşılabilmesi bakımından önce, Rumeli’nin Türkler tarafından fethedilmesi ve Türkleşmesi konusunun ortaya konulması gerekmektedir. Çünkü, hem bu fetih hareketinde, hem de fethedilen yerlerin Türkleştirilmesinde, tıpkı Anadolu’da olduğu gibi devletin dayandığı esas unsur, aşağıda işaret edilecek çeşitli sebeplerle Yörük, Yürük, Türkmen vb. değişik isimlerle anılan “konar-göçer” Türk unsurları olmuştur.

Prof. Dr. Tayyib Gökbilgin’in ifadeleriyle; “Yürükler, Oruç Bey’in de sarih surette bildirdiği gibi, Oğuzlardandır. Aşiret, taife, cemaat diye gösterilen, mesela, Türkmen aşireti, Yürük taifesi veya hususi ismiyle bilfarz Oğulbeyli cemaati olarak rastlanan Türk göçebe halk grupları etnik bakımdan ayrı şeyler olmayıp tek menşeden çıkan ve sonra tali gruplara ayrılarak veya muhtelif grupların birleşmesiyle yeni bir birlik vücuda getiren aynı Türk halk parçalarıdır.”1 “Tarihi kaynaklarımızda da bazen Türkmen bazen yürük olarak rastlanan, seyahatnamelerde bu suretle zikredilen bu Türk halkının menşei itibariyle katiyen Oğuzlardan bulunduğu XV. Asır müverrihlerinden olup da imparatorluğun kuruluş devri hakkında en eski malumatı verenlerden Oruç Bey’in bir münasebetle, (Bu Oğuz taifesi göç-güncü yürükler idi) şeklindeki ifadesiyle de sabittir.”

Genel olarak, teorik ve analitik bakımdan Yörüklerle ilgili en ciddi çalışmalardan birisini yapmış olan Prof. Dr. Mehmet Eröz’e göre “Yörük” sözü, “Yörümek fiilinden yapılma, Anadolu’ya gelip yurt tutan göçebe Oğuz boylarını (Türkmenleri) ifade eden bir kelimedir... Kelime sıfattır; aslı da (yüğrük) dür. Kelime sıfat halinde ileri, medeni, bilgili, cins ve halis manalarına gelir... Yüğrük kelimesinin kabiliyetli, dirayetli, cesur manalarına geldiğini biz de müşahede ettik... Bütün Yörükler, bu kelimenin (yörümek) fiilinden müştak olduğunu söylediler. Bize göre (göç) kısmi hareketi, (yörümek) umumi, bütün hayat boyunca yapıla gelen fiili gösteriyor... Yörük ve Türkmen aynı manaya gelmekte, Anadolu’ya gelen göçebe Oğuz Türklerini ifade etmektedir. Bütün vesikalar bu göçebelerin Orta Asya’dan geldiklerini göstermektedir...(Yörük)'le (Türkmen)'in aynı etnik zümreye alem olan iki kelime olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Arşiv vesikalarında bu iki elime müteradif, eş anlamlı olarak kullanılıyor: Türkman-i Halep, Yörükan-ı Halep...ilh.” Devamı yarın…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.