güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

İLK ÇAĞDAKİ ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ HAKKINDA KANIT VEREN KAZI SAHALARI -3-

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:49

Koyun un Göktürkler ve Uygurlar arasında da mühim bir ver işgal ettiği görülmektedir. Hatta eski bir inancın neticesi olarak “Koç başı “ “Koç Boynuzu nakışı Oğuzlar. Avarlar, Kazaklar, Karakalpaklar. Çuvaşlar. Bulgurlar” vesaire gibi dalıa birçok Türk Şubeleri arasında, süsleme unsuru olarak kullanılmışlardır. Bu gün dahi Türkmenistan taraflarında, mezarların üzerine Koçbaşları yerleştirmeleri, çok eski bir maçtan gelmekle olmalıdır Türkmenistan’da Nohurlu Aşireti’nde ölü gömüldükten sonra, mezar üzerine Koç Boynuzu koymak adettir. Horasan da Türkmenler ‘in mezar taşları Koç Boynuzu şeklinde yapılmakladır. Yine Horasan Türkmenleri evle­rini yaparken Koç Başlı veya Koç Boynuzu şeklinde başlıklı ahşap direkler kullanmaktadırlar. Azerbaycan' da Nahcivan’da Koç Heykeli şeklinde mezar taşları ile karşılaşılmıştır. Yine Türklerde ( Kırgız. Kazak. Türkmen ) Sultanlara ve Kahramanlara saygı gösterilmiş, mezarlarında kırmızı veya beyaz bayraklar dalgalanmış ve birkaç tane Koç Başı bulundurulmuştur.

Bütün bunlara dayanarak daha öncede belirttiğimiz gibi. Çatalhöyük Kültür Yaratıcıları ve ilkçağdaki sakinleri, Türk olmalıdır. İlkçağda İşkiller ve Hunlar Anadolu' ya akmışlar yer yer yerleşmişlerdir. Belki de Çatalhöyük Sakinleri Hun Türklerine mensup kimselerdir. Kaşkarlı Mahmut. Divanında Argu Türklerinin sondaki “Y" Jcri “N” yaptıklarından, bunların Koyun'aKuıı dediklerini belirtir. Yakın dönem yazarlarından Ziya Gökalp, Kaşgallı Mahmut’un bu bilgisine istinaden Hunlara verilen “Hiong-nu isminin aslında. Koyunlu isminin Bozulmuş şekli olduğunu belirtmiştir. Şurası da unutulmamalıdır ki Oniki Hayvanlı Türk takviminde yıllardan birinin, adıdaKOYUn ismini taşımaktadır.

Çatalhöyük sakinleri ister Orta Asyalı. ister Türk olsunlar. Koyun ve Koç Kültlerine önem vermekle kalma­mış bir Kültür mirası olarak, kendilerinden sonraki Anadolu Halklarım da aktarmışlardır. Nitekim, Doğu Anado­lu‘daki Urartular da. Selçuklular da Koç veya Koç Baş, Koç Boynuzu, süslemelerde veya diğer sanat dallarında kullanılan öğe durumunda olmuştur. Anadolu da görülen, veya Anadolu'ya hakim olmaya çalışan Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletlerinde gerek isimlerinde kelime olarak Koyun kelimesi şeklinde, gerek resim olarak bayrak­ların da Koç ( Koyun ) sembolleri yer almıştır. Bu Çatalhöyük Kültür Bölgesi etkisi olan ( Koç ) Koyun Kültü etkisi sadece belirli devletlere olmamıştır. Bu etki Müslüman veya Müslüman olmayan, tüm Anadolu Halkların da bilhassa onların dinlerinde ve mimarilerinde kendini göstermiştir. Mesela: Artvin, Yusufeli ilçesinde .Dörtkilise Köyünde hayvan Üslubunu sahip bir kilise vardır. Şavşat İlçesi. Tibet Köyündeki kilisenin dc duvarlarda koyun kabartmalı resimler vardır. Koç ve Koyun Kültünün Çatalhöyük ten ve Türklük'tenkaynaklanan etkisi. Anadolu da son zamanlara kadar etkisini açık sürdürmeye devam etmiştir. Bu nedenledir ki. Anadolu'nun Doğu kesiminde. kapıların üst kısmına. Koç Kafaları asılması olayı devam etmiştir. Binalarda kullanılan Aşı boyası, kırmızı, Pembe. Beyaz renklerde Çatalhöyük Sakinlerini Türklüğe bağlayan unsurlardır. Unutulmamalıdır ki. Aşı Boyası Çatalhöyük’ten günümüze ulaşan kültür miraslarından birisidir.

Çatalhöyük yer olarak. Konya'nın Çumra İlçesinde. Tarihöncesi Devre ait bir sahadır. Doğu’dakıNcololik. Batı daki Kalkolitik Çağlara ait yanyana iki Höyükten ibarettir. İngiliz Arkeolog James Mellaart tarafından. 1958 de yerleri tesbit edilmiştir. 1961 de sahada kazılara başlanmıştır. Mellaart ile Türk Hükümeti anısındaki anlaşmaz lık nedeniyle. 1961de başlayan kazı faaliyeti 1963 te durdurulmuştur. 1965'te Güme* başkanlığında başlayan kazı. Güney'in yerine Melleart'ı bırakması nedeniyle yeniden durdurulmuştur.

Kazı yerinde üstüste 14 kat yerleşim yeri tesbit edilmiştir. Doğu Çatalhöyük. Kabon-i4 Metoduyla. M.Ö. 6500- 5500 tarihlerine tarihlenmiştir. Yerleşme Yerinin surları yoktur. Evler Höyük Tepesinin en üst kesiminde, birbirinden farklı yükseltilerde, ayrı duvarlı fakat birleşik olarak yapılmışlardır. Evler birbirine Taraça teşkil edecek şekilde, basamaklar halinde yapılmıştır. Kapı ve pencere yoktur. Bu nedenle, girişler damdaki açıklıktan yapılmaktadır. Damlar kerpiç duvarlar üzerine yatırılan mertekler üzerine, yayılan çalı çırpı üzerine yayılan ve sıkıştırılan üzeri beyaz kille kaplanan topraktandır. Meskenler bu gün dahi Anadolu'da kullanılan toprak damlı meskenlerin, ilk türü durumundadırlar. Bir meskenin çatısı ötekinin ön bahçesi durumundadır. Buradan, dayama ve ahşap merdivenle öteki evin çatısına yani girişine ulaşılmaktadır. Bu çok iyi ilişkiler ve uyum isteyen bir top­lum yapısı gerektirmektedir. Bu nedenle Çatalhöyük bugünkü Apartman Bloklarını veya siteleri andırmaktadır. Bu nedenle Çatalhöyük Yerleşim yeri için, ülkemizde görülen Sitelerin veya Apartman Bloklarının ilk örneğidir diyebiliriz. Anadolu'daki ilk Ortak Mülkiyetti evlerin ilk mucidide Çatalhöyük sakinleri olmuşlardır. Apartman Tipi Meskenlerin ilk mucidi olan Çatalhöyük Sakinleri, iki küçük bir büyük dikdörtgen planlı odalardan oluşan Halleriyle, ilk daire şeklindeki mesken tipinde yaratıcılarıdırlar.. Küçük odalar birer giriş olan deliklerle, büyük Odaya bağlanırdı. Bu küçük bölmelerin biri kiler biri depo olarak görev yapmakta idi. Meskene giriş yeri aynı zamanda baca çıkışı, meskenin aydınlanma penceresi görevini de yapmaktaydı . Bu girişin altında ocak yorulmaktaydı Bu usul hem meskenin emniyetini sağlamakta, hemde çatının açık alanının daha az olmasının temin etmektedir. Bu haliyle bu giriş meskenin can damarı durumundadır. Burası tıkandığı zaman veya engel­lendiğinde ailenin yaşaması olanaksızdır. Kanaatımızca girişin bu özelliği, daha sonra aynı görevi yapacak. Kapı. Pencere, Baca gibi unsurların kutsallığını açıkça izah etmekledir. Bugün Anadolu'da görülen Kapı eşiği ve Baca hakkında bilinen söylentilerin, rivayetlerin ve hurafelerin, boş inançların temelinde bu.  Çatalhöyük meskenlerindeki girişin özellikleri yatmaktadır. Bu açıklık daha sonraki dönemlerde ( Osmanlılarda. Türkiye Cumhuriyetin'de) Anadolu'da Yerli Evlerinde ( Manavlarda ) görülen pencerenin çatıda olmasını ve “ Cam Delik “ adıyla anılmasına da doğurmuştur. Evlerin içinde sedirler ve platformlar mevcuttur. Bu setirler oturma yatma ve çalışma mekanı görevini yapmaktadır. Sedirler bir koltuktur, bir iskemledir. Platformlar bir yatak, bir çalışma tezgalu görevini yapmaktadırlar. Bundan başka sedirler, evin dış tesir ve saldırılara karşı duvar mukaveletini arttırmak eve temel görevi yapmak gibi işlevleri de vardır. Bundan başka sedir ve platformlar mezar görevi  de yapmaktadırlar. Ölülerin ya öldüğünde veya ölünün başka bir yerde çürütülerek kemiklerinin temizlenmesinden sonra buralara gömüldüğü sanılmaktadır. Kanaatımızca bu bekletilerek gömülme adeti Orta Asyalı yani Türk olmalarından gelmektedir. Ölüler çoğunlukta yatar vaziyet te ve doğu batı doğrultulu olarak bazen Hoker şeklinde gömülmüştür. Mezarlarda erkekler için sıkılı ve alet türünde, kadınlar için boncuk veya ayna türünde hediyeler vardır. Ölüler kumaşa sarılı; olarak gömülmüşlerdir. Bu nedenle bugün görülen kefenleme ve kefenunsuru Çatalhöyük sakinlerinden kalmadır, dersek yalan söylemiş olmayız. Yine düz çatıların sıcak akşamlarda yatma ve oturma yeri işlevi gördüğüde bilinmektedir. Bu nedenle Anadolu köylerinde kı damı, mesken kullanma adeti de Çatalhöyük Kültüründen kalmış olmalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.