güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

HANEDAN GELENEĞİNE UYMAYAN EVLİLİK YOLUYLA DOĞDUĞU İÇİN HANEDANA DAHİL EDİLMEYEN ŞEHZADELER

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Ancak bu şekildeki davranışta sözü edilen olayın tesiri var mıdır yok mudur? Kesin bilinmez. Bence bu tür davranışın sebebi İslam dinindeki kölelerin mal sayılması, mal ile sahibi arasında nikâh gibi bir ikinci akde gerek olmaması gibi bir anlayışın geçerliliği etkili olmuştur.

Bu arada şunu da vurgulamak isterim ki Osmanlı Sultalarının veya hanedan üyelerinin cariyeleri ile yaşadıkları nikâhsız birliktelikten doğan erkek çocukların daha sonra padişah olduğunu bilmekteyiz. Ne var ki İslam hukukuna ve Medeni hukuklar öncesi hukuka göre köle kadından doğan çocukların köle sayılması kaidesi vardır.

İşin bu yönü düşünülürse Osmanlı şehzadeleri ve padişahları kendileri doğduktan sonra babaları annelerine nikâh kıyıp kölelikten azlettiği düşünülürse köle doğmuş kişiler durumuna düşmüşlerdir.

Nikâhsız doğmaları sebebiyle eğer anneleri azledilmişken babalarıyla birliktelik yaşamışsa nikahsız doğmaları nedeniyle düştükleri durum şüphesiz daha farklı olacaktır. Bütün bunlar bir yana Osmanlı padişahları kardeş katli uyarınca kendileri öldüklerinde tahta oturan çocukları dışındaki çocukları ve çocuklarının çocukları öldürülme tehlikesiyle, öldürülme durumuyla karşılaşmış kimselerdir.

Hata Osmanlı padişahlarıyla birliktelik yaşamış hanımlar padişah öldükten sonra yeni padişah tarafından saray dışına çıkarılmakta başkalarına hediye edilmekte veya evlendirilme durumuyla karşı karşıya bırakılmaktadırlar.

Bu nedenledir ki Osmanlı devleti yaşamı boyunca Osmanlı hanedanının erkek üyelerinin yaşamı hiçte kolay olmamıştır. Sürekli ölüm tehlikesiyle burun buruna yaşamışlar. Hatta saray odalarında hapis hayatı yaşamak zorluğuyla baş başa kalmışlardır.

Bu zorluğun yanında babaları padişah olduğu halde anneleri farklı sebeplerle ama babaları tarafından ama babalarının yerini alanlar tarafından saray dışarısına çıkarılan ve bu çıkıştan sonra dünyaya gelen hanedan üyesi erkek bireylerde görülmüştür.

Bu şahıslar babaları hanedan mensubu padişah olmalarına karşılık, padişah oğlu yani şehzade statüsünü hiçbir zaman taşıyamamışlar şehzadelik haklarından hiçbir zaman istifade edememişlerdir. Onların bu durumu Osmanlı hanedanı boyunca bilinen kadarıyla oldukça az görülen bir durumdur. Çünkü Osmanlı hanedanı çoğunlukla hamile olduğunu bildiği yani hanedan üyelerinden hamile olduğunu bildiği cariyeleri de ya saray dışına çıkarmamış yahut ta öldürme yoluna gitmiştir. Bu nedenle ölen padişahların birlikte yaşadığı cariyelerden hamile olanlarında daha sonraki padişahın emriyle öldürüldüğü görülebilmiştir.

Bu durum bilindiğinden saraydan dışarı çıkarılıp, başka birileriyle evlendirilme durumuyla karşılaşma durumuna düşen cariyeler genellikle hamileliklerini gizlemişler bu nedenle hayatta kalmayı başarabilmişlerdir. Bu duruma düşmüş cariye sayısının tam olarak bilinmesi bu gizlilik nedeniyle kesinlikle bilinemeyecek bir durumdur.

Ancak bütün bu gizlilik durumuna rağmen yine de tarihte saraydan hamile çıkıp başkalarıyla evlenen ve padişahtan hamile kaldıkları çocuklarını saray dışında dünyaya getiren birkaç cariyenin ve bunlardan doğmuş birkaç şehzade olduğu halde şehzade sayılamayan kişinin varlığından haberdar olabilmekteyiz.

Nitekim yazılı kaynaklara ve internet bilgilerine göre bu durumdaki şehzadelerden ilkinin babası olarak yavuz Sultan Selimi görmekteyiz. Bu şahsın evladı olmasına rağmen evladı olarak tanımadığı sadece paşalık sıfatıyla vasıflandırılmasına seyirci kaldığı evladı Osmanlı tarihi tabiriyle Üveys Paşa vardır.

Milliyet comda yayınlanan tarih diyarı isimli makalesinde bu şehzadenin hayatı şöyle dile getirilmektedir. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.