güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

EOLYA VE MEZYA BÖLGESİ ESKİ YERLEŞİM YERLERİNİ TANIYALIM

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Ancak bugün kent civarında bulunan dikkat çekici bir tepecik mevcuttur. Yerel basın tarafından dikkat çekilen bu tepeciğin, Frıy Kral lezarlarından olması mümkündür. Gerçi yerel basında bunu Kral Kyzikos'un mezarı şeklinde taktım edenler de mevcutsa da, kanaatımızca bu mümkün değildir. Çünkü yukarıda izah ettiğimiz (Kyzikos bahsinde) gibi Kyzlkos'un mezarı kent metropoliti İçinde olmalıdır. Bahsi geçen tepecik, Erdek Yoluna yakın, Hava Üssü’nün karşısında, Karayolları binası ile Renault Servis İstasyonu arasındaki tarla içerisindedir. Bu tepenin insan eliyle yapıldığını düşündüren bir görünümü mevcuttur. Şayet yakın dönemlerde yapılmışsa bir depo örtüsü olması mümkündür. Ancak böyle bir özelliği olmadığı söylendiğinden, eskiden kalma yığma bir tepecik olması düşünülebilir.

Şayet bu tepe eskiden kalma bir suni tepe ise, Frig mezarıdır. Çünkü Frigler mezarlığının, bilhassa Kral mezarlarının üzerini böyle suni tepeler şeklinde örtmektedirler. Mahalli bazı yazarların iddiası, tepeciğin Kyzikos’un mezarı olması doğru olamaz. Çünkü Grek ve Eol kültüründe anıtsal veya normal mezarların ütü toprakla örtülü Tümülüs haline getirilmezdi. Bu nedenle bu tepecik Kyzikos’la ilgili olamaz, bu mümkün değildir. Bandırma’nın ( Panarmas-Pandorme) limanlığını ancak Daskileion kentinin limanı olarak düşünmemiz mümkündür. Bu nedenle tarihi onun tarihi ile iç içedir. Onun geçirdiği evreleri geçirmesi mümkündür. Lidya’ya son veren Persler, Pandorme’ye ( Bandırma’ya) da hâkim olmuşlardır. Pers Devletini yıkıp Anadolu’ya hâkim olan İskender bu kente de hâkim olmuştur. Diadohlar dönemini,

Bithinia( Bitinya) hâkimiyetini, Bergama hâkimiyetini ve Roma hâkimiyeti yaşamıştır. Bizans, Haçlı İstila dönemi, Bizans dönemi, Anadolu Selçuklu ve Karesi dönemlerini geçirmiştir. Nihayet girdiği Osmanlı egemenliğinde halkının Rum olması nedeniyle Türk kimliğini, özelliğini geç kazanmıştır.

Osmanlılara geçişi, Orhan Gazi zamanında, Karaca Bey’in burayı fethedişiyle oluşmuştur. Buna rağmen Türk kimliğini kazanması, bilhassa III. Selim'in nedinlerinden Haydar Çavuş'un, 1830’larda buraya yerleşmesinden sonra olmuştur. Haydar Çavuş adıyla söylenen mahalleyi kurmuş ve adıyla anılan camiyi yaparak kente Türk ve İslam kimliğini kazandırmıştır. Kentin Türklere yani Selçuklular’a geçişi ise Kutulmuş oğlu Süleyman Bey kanalıyla, onun fethiyle olmuştur. XVI. yüzyılda İstanbul'a bağlı iken, daha sonra Erdek'e bağlanmıştır. Kapıdağ ve Erdek kazasına bağlılığı I. Cihan Harbine kadar sürmüştür. I. Cihan harbi sonunda Yunan işgaline uğramış, 17 Eylül 1922 tarihinde kurtarılmıştır. Kurtuluş sırasında Yunanlılarca yakılmıştır. Cumhuriyet döneminde, yeniden yapılan, imar edilen kent, Rumlar da kaçtığından tam bir Türk yerleşim yeri özelliğini kazanmıştır. Gerçi türkleşme, yani kentte Türk nüfusunun artışı, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonunda gelen, Kırımlı ve Romanyalı Türk göçmenlerle daha önce başlamıştır. Ama tam bir Türk halkla meskun hale gelişi Cumhuriyet devrinde olmuştur. Bugün Arkeoloji müzesi olmayışı en büyük eksikliklerindendir. Bu nedenle çevresinde bulunan tarihi eser buluntuları, Bursa Arkeoloji Müzesi'ne ve İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne götürülmüştür. Bir kısım eserlerse şahsi koleksiyonlarda bulunmaktadır. Çevrede düzenli kazılara ve bir Arkeoloji Müzesi'ne ihtiyaç varır. 

Yukarıdaki bilgilerden sonra şunu açıkça söylemek isterim ki gerek yurt açısından gerek Bandırma açısından tarihi bilgiler vermeye çalışanlar Bandırmanın kuruluşunu farklı ırklara dayandırırlar bazıları Traklara bazıları Eollere bazıları Mezyalılara dayandırsalar da Bandırmanın kurucuları hakkında kesin isim vermek zordur. Ancak yukarıda belirttiğim guruplardan hangisi olursa olsun yahut Anadolu’daki Frikler Lidyalılar hatta Hititler bile Bandırmanın kuruluşuyla yahut gelişmesiyle ilgili görülebilecek durumdadırlar. Bandırmanın ilk ismi Panarmos tabirinin Türkçe pınar kelimesinden geldiğini düşünmek yerinde olacaktır. Çünkü Bandırmanın kurulduğu saha bir pınarın daha doğrusu birkaç pınarın yani derenin denize döküldüğü yerdir. Panarmos kelimesinin sonundaki “os” kelimesi çoğul eki olarak düşünülürse Bandırmanın adının pınarlar yerleşim yeri manasına gelebileceğini düşünmek mümkündür. Kısacası Bandırmamız ilk kuruluşundan itibaren Türk kökenli kavimler tarafından kurulmuş bir yerleşim yeridir. Ne var ki Türk tarihini ilk çağ dönemine uzatmaktan geçmiş dönemde ki Türk kökenli kavimleri inkar etmekten Türk tarihini İslam tarihi ile başlatıp İslam Türk devletlerinin tarihini Türk tarihi kabul etmek tezini halkımıza kabul ettirmek isteyenler genel mahiyette olduğu gibi Bandırma açısından da Bandırmanın Türk tarihini Bandırmanın Osmanlılar eline geçmesiyle hatta 2. Selim zamanında Haydarçavuş isimli zatın Bandırmaya sürgün edilmesiyle orada bir cami yapmasıyla başlatmayı tercih edenler bu davranış bu tarihi anlayışı tarih bilimi açısından Türk tarihi açısından haliyle Bandırma tarihi açısından yanlıştır. Bu yanlışlığı ilk dile getiren ulu önder Atatürk mevcut yolcu gemilerimize aldığı yolcu gemilerimize Etrüsk, Tirhan, Trak Sus gibi adlar vererek bölgemizde ve Anadolu’da yaşamış eski uygarlıkların Türk olduğunu Türk kökenli olduğunu benimsetmek istemesiyle göstermiştir. Ama ne yazık ki bazı bilim çevrelerimiz hatta tarihçilerimiz Türk ırkını sadece İslam Türkler olarak kabul etmeyi adet edinmişler ve bunu halkımıza da benimsetmeye yönelmişlerdir. Bir kısım tarihçilerimiz Türk tarihini sadece Osmanlı tarihi kabul etmeyi ön planda tutarken bir kısım tarihçilerimiz İslam tarihini ve İslam Türk tarihini esas almışlarsa da bu yanlıştır. Bu nedenle bugünkü adı bandırma olacak olan olmuş olan Panarmos yerleşim yeri de kuruluş itibariyle Türk yerleşimidir ve bandırmanın tarihi başlangıçtan günümüze Türk ve Anadolu Türk tarihinin bir parçasıdır. Her ne kadar Bandırmamızdaki arkeoloji müzemizi Bizans Roma Grek Eol İon esreleriyle dolu görüp bu müzemizi yabancı eserleri sergileyen bir müze kabul edenlerin etkisiyle Bandırmamız yeteri kadar benimsemese de mevcut arkeoloji müzemiz Bandırmamızın ve çevresinin ilk çağ Anadolu tarihini çok iyi gözler önüne seren bir müzedir. Türk tarihini ve Anadolu tarihini incelemek isteyenler açısından bu müzemiz önemli fırsatlar sergileyen bir müzedir. Devamı yarın…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.